O sabah Minho'nun kollarında açtım gözümü. Çoğu zaman olduğu gibi dün gece de biz de kalmıştı. Yaklaşık 2 yıl oluyordu ve onunla geçirdiğim her an o kadar güzeldi ki...
Aklıma bazen Jake'in söylediği bir kere yapan bir daha yapar sözü geliyor da gülümsüyorum. Minho asla beni aldatmaz. Bir insana bu cümleyi söyleyebilecek kadar güvenmek mükemmel bir şey.
Jake demişken geçenlerde duydum. Mutluymuş. Kendi gruplarından Sunghoonla birliktelermiş.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jake' i birisine tekrar böyle bakarken görmek o kadar güzel ki.. Sunghoon yakışıklı bir çocuk. Dilerim mutlu olurlar. Jake'in mutlu olması dışında hiçbir şey istememiştim zaten.
Grup her zamanki gibi. Sadece daha fazla ünlü. Bir sürü programa katıldık. Bir sürü ödül kazandık. Bir programda Seungmin ve Changbin el ele bile gezdiler. Hala aşamıyorum ve ikisini öyle hatırlayınca gülümsemeden edemiyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jisung ve Felix'in ilişkisi dolu dizgin devam ediyor. Çok mutlular. Jisung bundan bir süre önce bana teşekkür etti. Felixe sahip olabilmesi benim sayemde olduğu için.
Jeongin ve Miyeong bir süre önce ayrıldı. Şimdilik Jeongin tek tabanca takılıyor. Her gün aşk acısı çekerek bizi darlıyor. Ama bebeğimin üzgün olmasına dayanamıyorum. Muhtemelen barışacaklar zaten. Ama yine de Jeongini üzgün görmek beni mahvediyor.
Chan Hyung ise hala yalnız. Ben bilerek böyle kalmayı tercih ettiğini düşünüyorum. Tüm odağını bize ve gruba verebilmek için. Çünkü kız erkek fark etmeksizin peşinde o kadar çok kişi var ki Chan Hyungun.. Hepsini kibarca geri çeviriyor.
Aradan 2 yıl geçmesine rağmen hepimiz mutluyuz. Hepimiz aynıyız. Değişen tek şey zaman.
O sabah gözlerimi açtıktan sonra kollarımı Minho'ya doladım. Gözlerini araladı yavaşça. Bana bakıp gülümsedi:
- Günaydın bana aşkı öğretenim
O kadar seviyordum ki aşkı öğretenim diye seslenmesini..
- Günaydın benim aşkım
Dudaklarıma bir öpücük bıraktı ve yavaşça doğruldu.
- Hadi bakalım kahvaltıya bizimkiler bekler
- Mmhhh tamam geliyorum Diyerek yavaşça gerindim
O esnada odanın kapısı açıldı.
- Aga ne yapıyorsunuz iki saattir açlıktan öldüm ya Gelen tabi ki Jisungdu
- Sana yüz kere kapıyı çal dedim oç
- Bi şey olmaz iki sn az yiyişin
-Jisung olur da kazara falan Hyunjini çıplak görürsen gözlerini eline veririm
- Aman çok meraklıyım ben de çıplak Hyunjine. Tamam belki biraz
- Ne diyosun oç! Tüm grubun Hyunjine olan saçma obsesifliği beni yordu aq
- Hyunjin de bu kadar güzel olmasaymış kardeşm
- Özür dilerim ya bir dahaki sefere bu kadar olmam Diye araya girdim
- Jisung ben güzel değil miyim? Diye sordu bebeksi bir ifadeyle kapının arkasındaki Felix
- Sen benim tanrıçamsın ya. O nasıl laf? Bok yesin Hyunjin! Gel ben sana mama yedircem Diyip Felixi aldı götürdü
Felixe bebeği gibi davranıyordu ve bu o kadar hoşuma gidiyordu ki.. Felix sonunda hak ettiği sevgiyi fazlasıyla alıyordu.
Bir anda yurt Jeonginin çığlığı ile yankılandı ve hepimiz odasına koştuk.
- Bebeğim noldu iyi misin neyin var? Diye sordum kalbim yerinden çıkacaktı
Hemen yanına gidip kollarımı ona doladım. -kızmayın benim bebeğime. Mutlu o şuan. Ne yazmış Miyeong?
- Jeongin müsaitsen bugün görüşebilir miyiz yazmış
- Sen ne dedin Diye sordu Minho
- Olur dedim ne diycem?
- Az kendini naza çekseydin ya Diye araya girdi Felix
- Naza çekseydim kendime sonra çok kızardım. Çünkü daha fazla uzatmak ondan çok bana acı veriyor.
- Minho bebeğimiz aşık olmuş ya Diyip sıkıca sarıldım tekrar. Bu kez Minho da gelip ikimize dıştan sarıldı
- Jeongini evlatlık almayı düşünün bence ciddi ciddi. Çünkü şu aile tablosu beni bile etkiledi Dedi Seungmin
- Sen iste ben de Jsiungu evlatlık alırım Dedi Changbin
- Benim sevgilim benim hem evladım hem kocam hem hayatımın anlamı kimse onu bir şeyi olarak alamaz Diye araya girdi Felix
Hepimiz Felix'in cevabına gülmeye başlamıştık. Jisung felixi kucağına alıp havada bir tur attırdı.
- Manitaya olan aşkımdan şuraya bayılacağım şimdi
Felix Jisungun yanağına kocaman bir öpücük bıraktı.
Hepimiz kahvaltı etmek için masaya toplandık. Tam o anda Chan Hyungun telefonuna bir mesaj geldi. Ne olduğunu bilmiyordum ama Chan Hyungun sertleşen çene kaslarından iyi bir şey olmadığını anlayabiliyordum.
- Chan Hyung ne oldu?
- Hyunjin...
-Chan Hyung ne oldu Bu kez soran Minhoydu
-Hyunjin ve Minho... Kameralara yakalanmışsınız. Samimi bir şekilde. Jyp ikinizle ilişiği kesmeyi istiyor.
Bir anda herkesin yüzündeki gülümseme soldu. İlk tepkiyi veren Changbin oldu:
-Kiminle ilişiği kesiyorlar aq? Bize sormuşlar mı? Hyunjini bir kez kaybettik zaten. Bu kez Minhoyla birlikte mi kaybedeceğiz? Sikerler böyle işi!
- Aynen amınakoyim noluyo yani? Fanlara sordular mı? Bize sordular mı? Kendi başlarına ne sikimsonik işler bunlar böyle Dedi Jisung
-Tamam sakin olun. Kimse bir yere gitmeyecek. Ben halledeceğim Dedi Chan Hyung
O kadar güven vericiydi ki.. 8 yıldır ona inanmak dışında hiçbir şey yapmayan bizler tabi ki söylediği her şeye inandık.
Chan Hyung söylerse yapardı çünkü. Şimdiye kadar hep böyle olmuştu. O hepimizin kahramanıydı..
Evet aşklarım öteki bölüm final 🥹🥹
Çok güzel zaman geçirdim yazarken. Kurgusu en hoşuma giden ficlerimden oldu.