Hyunjinden
Bu gece neler yaşanıyor? En ufak bir fikrim yok. Minho beni duvara yaslayıp öpmeye başlayana kadar sanki ben fanusun içindeki bir balıktım da Minho beni öperek okyanuslara bıraktı.
Ama okyanusların köpekbalıklarına da ev sahipliği yaptığını sonradan fark etmiştim..
Jake ve Jisungun bizi seslenen sesi ile irkildik. Jisung metanetini korudu fakat Jake.. Çok fazla ağladı. Ona kıyamıyorum. Tek suçu beni sevmek olan birisine nasıl kıyabilirim ki?
Sonrasında yurtta Minhonun yatağına uzandığımız ona sarıldığım dakikalar boyunca şu dünyada benden daha mutlu bir insan olamayacağını düşündüm. Ta ki Felix sinirle içeri dalana dek..
İçeri giren Felix benim en yakın arkadaşım olan Felix miydi? Çünkü ben yüzündeki ifadeyi tanıyamıyordum.
-Felix sakin ol konuşalım
-Neyi konuşucaz amınakoyim. Jisung ağlamıyor bile. Gerçi onun gözyaşlarına değmezsiniz. Hele sen Minho hyung
Minho bir şey söyleyecek oldu
-Sakın ağzını açayım deme! Ya o seni sadece sevmişti. Size ne bok yerseniz yiyin onu üzmeyin dedim. Tek isteğim o üzülmesindi. Ama onu bile başaramadınız.
-Felix beni de düşün biraz. Onsuz yaşayamıyorum. Minho olmadan ölecek gibiydim. O da aynı şeyleri hissetmiş. Mutlu olmayı hak etmiyor muyuz? Çok kaçtık birbirimizden. Çok denedik uzak kalmayı. Ama olmadı. Her seferinde birbirimize daha çok çekildik.
-Minho hyung dışarı çık!
-Felix burası benim odam
-Fark etmez çık amınakoyim
Minho dediğini ikiletmedi. Yavaşça odadan çıktı. Şimdi Felixle ikimiz kalmıştık odada. Hüzün dolu gözlerle bana bakıyordu.
-Neden yaptın?
-Felix çünkü şu dünyada Minhodan daha çok istediğim hiçbir şey yoktu.
-Minhonun sevgilisi vardı ama bunu neden düşünmedin?
-Felix sen ne bilirsin ki? Sen nerden bilebilirsin yaşadıklarımı
-Bilirim amınakoyim. Bilirim çünkü yıllardır Jisunga aşığım.
-N-ne
Duyduklarımı idrak etmekte zorlanıyordum. Felix yıllardır Jisunga aşık olup bunu hepimizden saklamıştı. Aslında onun en yakını olarak başından beri düşündüğü tek şeyin Jisung olmasından anlamalıydım...
-Duydun işte, yıllardır Jisunga aşığım. Ama ben tuttum içimde. Kimseyi üzmedim. Kimseyi kırıp dökmedim.
Şimdi gözlerinden yavaşça yaşlar düşmeye başlamıştı. Ona şefkatle baktım.
-Ne kazandın peki Felix?
-Hiçbir bok kazanamadım. Jisung mutlu olduğu sürece ne kazandığımın da önemi yoktu zaten.
-Felix... Ben bugün Minhoyu kazandım. Hangi mağlubiyet bu galibiyetten daha iyi olabilir?
-Hyunjin..
Şimdi her zamanki Felix olmuştu. Daha çok ağlamaya başladı ve paytak adımlarla bana gelip kollarını belime doladı. Ben de sıkı sıkıya sarıldım ona.
-Hyunjin, özür dilerim. Jisungu üzdünüz diye size çok kızdım ama senin mutluluğunu hiç düşünmedim. Eğer böyle mutluysan.. Yanındayım.. Jisunga gelince.. Onu da iyi etmek bana düşer