SON AKŞAM YEMEĞİ

2.BÖLÜM -X-

"Hanımalar ve Beyler son yemeğinizin tadını çıkarmışsınızdır umarım... Çünkü artık nefes bile zor alacaksınız" dedi baştaki adam...

Şokla etrafa bakıyordum elimi masanın altından çıkardım ve yavaşça masanın etrafında dolandırdım telefonumu arıyordum.

Elime bir el değdi gözlerimi sıkıca yumdum melisi daha çok kendime çektim, elimi nazikçe kavrandığını hissettim yutkundum emekleyerek masanın altından çıktım. Melis daha masanın altındaydı ve diğerleri de

"En cesurunuz belli oldu ha" dedi önde duran adamın sol tarafında ki,

"Cesur olduğu gibi de güzel sanki" dedi beni süzerek

"Ne istiyorsunuz bizden!" dedim sinirle  baştaki adam bana kısık gözlerle bakıyordu

"Hâla aynısın" dedi kaşlarımı çattım

"Kamera şakasımı ya, kimsiniz ne istiyorsunuz" dedim yine

"Kamera şakası gibi mi duruyor sence" dedi arkadaki sağda duran adam camları göstererek haklıydı

Tuncayın çıktığını gördüm

"Kaç para istiyorsunuz söyleyinde verelim" dedi dertleri para gibi durmuyordu pek ama neyse

Öndeki adam Tuncayın yanına yaklaştı ve karnına yumruk attı

"Para dediğin bir kağat parçası, biz sizi istiyoruz aşağılık piç" dedi nefesimi tuttum

Derya da masanın altından çıktı ve Tuncayın yanında ki adama yaklaştı elini adamın sol koluna attı ve uzun tırnaklarıyla yukarıdan aşağı hareket ettiriyordu

Bunlar mı aptal yoksa ben mi fazla zekiyim!

"Belki paranın satın alamayacağı şeyler istiyorsunuzdur?" dedi sırıtarak

"Bunu kendini satan biri söyleyince dikkate alamıyorum. Siz para için bırak bedenini, ruhunu satan insanlarsınız"  dedi sinirle ellerimi sıktım

"Birazdaha düzgün konuşmazsan o bozuk ağzını, gerçek anlamada bozarım" dedim sinirle bana döndü bu sefer üzerime yürümeye başladı

"Bir adım daha atarsan yemin ederim yapacaklarımdan ben sorumlu olmam!" dedim hiddetle bana çok sinirli bakıyordu

Bir adım daha attı yumruk olan sol elimi adamın sağ yanağına savurdum geri kaçtı

"O küçük pençelerinle ne yapa-" sözünü kesen benim bacak arasına attığım dizim yüzüneydi iki büklüm olmuş yerde kıvranıyordu

Adamları üstüme doğru yürümeye başladığında elini havaya kaldırdı

"Durun, nasılsa zamanımız bol acele etmeye gerek yok" dedi düzlemeye çalıştığı sesiyle.

Melisin eli dışarı çıktığında ayağımla geri itmesi için değdim mesajı anlamış olacakki elini masanın altına aldı geri.

"Derya Çamur, bu noktaya gelmek için neler yaptın ve neler yapıyorsun?
Oyun başlayacak gerçekler dökülecek!" dedi o baştaki adam