12.BÖLÜM
-KURŞUNDAN SÖZLER-Ne yapabilirdim?
Kaçsam, imdat diye bağırsam, kendimi dağlara taşlara vursam, onu öldürmeye çalışsam olur muydu acaba?
Bir kere neden boş şarjör ile gezsin ki? kesin yalandı silahı indirmem için ama şimdi aklıma gelen bir diğer şeyi halletmem gerekti. Çakım hâlâ ondaydı ve ben çakım olmadan gidemezdim, bana hatıra bırakılan tek şeyi onlarda bırakamazdım ona da ihanet edemezdim .
Kendi yaşamımın nasıl yalanlarla dolu olduğunu fark etmemiştim ve bunu kendi ellerimle yapmıştım. Yaşarken ölü olmayı seçmiştim, kaderime kırgın olmayı kolay sanıp kırgın olarak hayata küsmüş ve sonunda yorulmuştum. Bunların arasında en kötüsü ve önemlisi yalnızlığa gömülmüştüm. Kaçmak değildi benim yaptığım, unutmakta değildi sadece kendimi uzaklaş tırmıştım kaderimden ve geçmişimden, belki korkaklıktı yaptığım belki de yanlıştı ama yinede aynı sona çıkmıştı malesef.
Tek kalmıştım.
Bir çakı herşeyi geri getiremezdi ama yaşatmaya çalıştığım o değerli anıları tekrardan tazelememe neden olurdu. Bir anıya sığınır aynı hisleri tekrar yaşardım ama buda sadece bir umuttu...
"Çakı'mı ver!" Dedim sesimin içinde sinir veya öfke yoktu sadece büyük bir özlem ve koruma içgüdüsü vardı. Tek bir çakı bana uzaklaşmaya çalıştığım anıları getireceğini sanarak anıların özlemine yenik düşmüştüm. Duygularım, düşüncelerime, düşüncelerim geçmişime, geçmişimde özlemle bütünleşmişti.
"Çakı?" Sesi soru sorarcasına çıkmıştı. Sakinlik dediğimiz şeye şuan okadar ihtiyacım vardı ki, beynim benimle oyun oynuyordu sanki dönme dolabın içinde tur atıyor gibi hissediyordum kendimi. Başımın içinde ki dönmeye şimdide küçük uğultular katılmıştı.
Şimdi olmaz Kayra, geçtik biz bunları. Sakin ol! Kafamda başkası konuşuyordu sanki beni uyarıyordu, çok şey kaybetmiştim yaşadıklarım ağırdı, omuzlarım artık bunları taşıyamıyordu.
Nefes al Kayra! Ayağa kalk ve güçlü dur. Unut artık herşeyi teksin sen. Hiçbir zaman kimsen olmadı senin!
Kafamın içindeki kadın acımıyor du. Gerçekleri suratıma aynı bir tokat misali yüzüme yüzme vuruyordu. Bir gerçekle yüzleşmiştim yine, ben aslında hep tektim kimsen yoktu ve olmamıştı.
Babamın bana sarılmasını özledim oysaki babam bana hiç sarılmamışken...
"Melis kim?" Dudaklarımdan dökülen soru ona değildi kendimeydi aslında .
Melis kim Kayra?
"Babam neden bana hiç sarılma dı ?"
Artık sorularım bu zamana ait değildi geçmişimi sorguluyordum. Bana bakan adamın bana olan bakışları yumuşamıştı.
"Demir'le neden kavga ederdik?" Sorular artık kafamı doldurmuştu birer kurşun girmiş gibi kafamı ağrıtıyordu. Cevapları bende olmayan soruları tekrar tekrar zihnimde sıraladım, cevap aradım , bulduğum cevapları karaladım çünkü hepsi kötüydü,hepsi bana düşman cevaplardı.
"Saniye cicim neden bana annen âşk yüzünden öldü dedi?" Adamın bakışları şefkatli değilde acıyormuş gibiydi, acımamalıydı bana ,istemiyordum!
"Neden babam intihar ederken hepimizi de öldürdü?"
Kafamdaki ses benden nefret ediyordu,ailem gelip gidiyordu gözümün önüne. Uzaklaşabildiğim kadar uzaklaştım.
Nefes alma Kayra, öl, öl ve kendini bu aciz durumdan kurtar. Başka biriymiş gibi konuşmaya başladı bu sefer ses .
Nefes al Kayra, yaşa, yaşa ve bütün gerçekleri öğrenerek sana yaşattıklarını yaşat!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AKŞAM YEMEĞİ
Mystery / ThrillerNe kadar yaptığımız hatalardan kaçsakta isterse yıllar isterse bir ömür geçsin karşımıza çıkıyordu. Sondu... Bu son akşam yemeğiydi başlıyordu sıra onlardaydı -İNTİKAM SON BİR AKŞAM YEMEĞİYDİ -