13.BÖLÜM - GERÇEKLERİN İÇİNDE HAYLLER-

4 0 0
                                    


                  13.BÖLÜM
    -GERÇEKLERİN İÇİNDE   
                HAYALLER-

Ne gerçekti, nede hayaldi bunlar. Ağlamıştım ben ve bu benim gerçekleşen ilk dileğimdi, bu benim için birsürü anlam taşıyordu. Yeni bir başlangıç, duygularımın olduğu ve kendine olan inancım bir nebzede olsa geri gelmişti. Tabiki her insan için aynı anlamları taşımayabilirdi, bazılarına göre son, yıkılış, kayıplar anlamına gelebilirdi ama benim için kesinlikle başlangıçtı, insan olduğumu hatırlamaktı.

Bazen güçlü sandığımız davranışlar bizi daha güçsüz yapardı ve bende tam o noktadaydım, ağlamak belkide güçsüzlük belirtisiydi ama ben mutlu olmuştum çünkü o kadar dolmuştum ki kendimi nasıl ifade edeceğimi unutmuştum, ben insan olduğumu unutmuştum.

Belki yarım saat belki de daha fazla olabilirdi ama saatlerce onun omzunda ağladım hemde bağıra çağıra, titreye titreye, hıçkırarak ve en savunmasız halimle. Sarılmıştı bana, ilgi göstermişti evet yanlıştı,evet saçmaydı ama farklı bir çekim vardı aramızda ne kadar umursamadamda bu acı bir gerçekti.

Kardeşim dediğim kızı vurmuştu, beni ezmişti, silah doğrultmuştu oda yetmezmiş gibi  bunları yüzüme vurmuştu. Kardeşimin cesedini göstermemişti. Gözlerim ağrıyor ve yanıyordu, boğazım bağırmaktan ağrıyordu galiba, başım hâlâ ağrıyordu.

Kalktığımda elimde çakım vardı, üstüm değiştirilmiş ve duş aldırılmıştım. Korkmam gerekmezmiydi? Delirmem, yas tutmam, öfkelenmem ve İntikam almam gerekmiyormuydu?

Nerede o kinle bütünleşmiş Kayra? Hani nerede verdiği sözler? Yoktu hiçbiri hemde biri bile yoktu, hâlâ yorgun hissediyordum ama mutluydum, sinirliydim ama sadece kendime.

Kalktığımda farklı bir odadaydım ama odanın dekorasyonu fazlasıyla hoştu. Kaç saattir bu odada aynı tavanı izlemek sıkıcı olması gerekirken hayır asla sıkıcı gelmemişti, elimde çakım vardı her bir detayını inceliyordum. Bu çakıyı özel yapan şey bunu bana Demir'in almasıydı ve çakıyı verirken ki sözleriydi.

"Off! Sende mi Demir ya zaten bin tane koruma var yanımda birde bu saçma şeyimi taşıyayım yanımda. İsterseniz tankla gideyim heryere bak daha iyi olur hemde birde üç bordo bereli oh mis!" diyen Kayra'nın sinirleri artık hiçbirşeyi kaldırmıyordu.

Demir derin bir nefes verip Kayra'nın elini ellerinin arasına alıp çakıyı tekrardan eline tutuşturmuştu.

"Bak güzelim ben hep yanında olacağım ama senin daha güvende olmanı istiyorum"

"Niye sen çeliktenmisin, bu çakının koruyucu büyüsümü var! Kurşunların önüne mi atlıyacak bu çakı!" diyen Kayra'nın dudaklarına bakmadan edemiyordu Demir.

Her sinirlenmesinde hafiften kızaran yanakları ve dudağından eksik olmayan çilek balmı onu her zaman Kayra'nın karşısında etkisiz bırakıyordu. Derin bir nefes daha verdi Demir ve sabırsız bir şekilde hareketler ediyordu, karşısındaki konuşan kadına hayranlık duysada susmadığı için öpememesi sinirini bozuyordu.

"Seni nasıl anlarda koruyacağını göstereyim mi?" diyen Demir'e sadece Kayra "Ne?" diyebilmişti.

Demir hızla Kayra'yı duvarla kendi arasına almış ve üzerine doğru mesafe kalmayacak şekilde kendini bastırmıştı, Kayra sadece gözlerini şokla açmış ve bulunduğu konumu algılamaya çalışıyordu.

"Bak hangi anlarda işe yaradığını anladınmı?" dedi boğuk bir sesle. Kayra kaşlarını olabildiğince çatmıştı.

"Buna hazırlıksız yakalandım, ayrıca bir işe yaramadı hani korudumu beni. Bak koruyabiliyormuymuş beni Demır bey!" dedi Kayra alaya vurarak ama şuan onun için okadar da rahatsız edici değildi ama şuan bunu başkası yapsaydı o çakıyı kullanmaktan asla çekinmezdi.

SON AKŞAM YEMEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin