8.

5 0 0
                                    

Selam selam👋
Dram seviyorum ama çok abarttım sanki bu ficte🤔
İyi okumalar

H- Öyle bi şey olmayacak Lino. Merak etme..
M- Peki. Ama olursa
H- Ben herseyi yoluna koyucam. Merak etme.
M- Nasıl koyucaksın ki?
H- Onu bende bilmiyorum. Anneme senin gayet normal biri olduğunu anlatmaya çalışacağım.
M- Ben sensiz yaşayamam, yaşamam!
H- Kendine gel Minho. Öyle bi şey olmayacak dedim ya!...
M- Tamam...
H- Uzgunum... Sesimi bi az yükseltdim. Seni seviyorum...

Han Minhoya sarılır.

M- Ayrılmayacağız değilmi?
H- Tabi ki de hayır prenses...

Minho Hanın ellerinden tutar ve söyler.
M- Artık geç oldu. Uyuyalım. Başim.. başım çok kötü ağrıyor.
H- Tamam. Unutalım bunları.

Onlar uyurlar. Evde sesizlik vardı. Tek sessizliği bozan saatın sesiydi. Minho uyuyamıyordu. Çünki her an Hanla ayrıla bilirlerdi. Bir tarafdan Hanın annesi, bir tarafdan Hyunjin ... Kafası çok karışıkdı. Hyunjinin onun eski sevgilisinin olduğunu Hana söylemelimiydi? En iyisi Hana söylememekdi. Çünki Han o zaman Minhodan nefret ederdi... Tüm gece bunları düşünmekden gözüne uyku girmiyordu.

H- Sevgilim, niye uyumuyorsun?
M- Uykum yok. Bebeyim sen uyu. Bende uyuyorum şimdi.

Sabah olur ve tabiki Üniversiteye yetişmeleri lazım.

M- Jisungie! Jisungie uyan! Geç kalıyoruz!
H- Hı? Tamam kalkıyorum
M- Bende şimdi uyandım. Of kesin geç kalıcaz ve ögretmenler kızacak.
H- Merak etme yetişiriz.
M- Nasıl bu kadar rahat ola biliyorsun?

Onlar evden apartopat çıktılar

H- Bak telaşa gerek yok. Yetişdik işte.
M- Yetişdik ama çok yoruldum.
H- Bende hadi derse girelim. Görüşürüz Prenses
M- Tamam görüsürüz.

Minho derse girerken yanına Hyunjin geldi.
M- Hwang ne istiyorsun ? Jisung görürse üzülür.
Hyun- Hiç. Ne yapıyorsun görmeyeli.
M- Dalgamı geçiyorsun benle?
Hyun- bak sana bi teklifim var
M- Neymiş o?
Hyun- Eğer Jisungla ayrılırsan seni rahat bırakırım
M- Öyle bir şey yapmam.
Hyun- Ayrılmazsan o güzel sevgilini bir daha göremezsin
M- Şaka yapıyorsun değil mi Hwang?
Hyun- Hayır, şaka yapmıyorum.
M- Öyle bi şey yaparsan..!
Hyun- Benim gitmem gerek. Cevapın ne?
M- Ondan ayrılamam ben! O benim herşeyim... Anla artık bunu.
Hyun- Tamam o zaman olucaklardan ben sorumlu değilim.
M- Ne demem istiyorsun sen?

Hyunjin Minhonun yanından gider ve Minho derse girer.
M- Neden bahs ediyor? Eger Jisunga bir şey yaparsa... Kendimi asla affetmem

Hyunjin Hanı arar.
H- Alo kimsiniz?
Hyun- Kim olduğum önemli değil. Sana önemli bir şey söyleceğim.
H- Kim olduğunuzu söylermisiniz acaba?
Hyun- Zaten sonunda öğreneceksin.
H- Bu bir telefon şakası falan mı?
Hyun- Şaka olup olmadığını öğrenmek istiyorsan. Dersten sonra Üniversitenin yanındakı boş eve gel.
H- Neden peki?
Hyun- Söylediğim gibi önemli bir şey için

Hyunjin telefonu kapatdı. Dersler bitti. Ama hava artık kararıyordu. Han Üniversitenin çıkışında Minhoyu bekliyordu.

H- Minho burdayım. Gel sana bir şey söylemem gerek
M- Geldim Sevgilim. Söyle dinliyorum
H- Ben şimdi bir arkadaşımla buluşmak için bir yere gidicem.
M- Kimmiş o?
H- Eski bir sınıf arkadaşim
M- Tamam nereye gidiceksiniz peki?
H- Şey ... Üniversitenin yakında olan boş ev.
M- Neden orası peki?
H- Bende bilmiyorum. Ama sen beni merak etme
M- Bende gelebilirim istersen?
H- hayır yani gerek yok teşekkürler
M- Tamam ama dikkat et.
H- Olur. Ve bi öpücük

Han Minhonun yanından ayrıldı. Minho eve doğru giderken bir anda durdu.

M- ben ne yapıyorum onu yalnız bırakmamalıydım. Eğer bahs etdiği arkadaşı Hyunjin ise?...

Han Hyunjinin bahsetdiği o eve geldi.
H- Merhaba.. burada biri varmi?
Hyun- Benden başka kimse yok.
H- Acaba kimsiniz?
Hyun- Kimim ben?

Dedi ver elindeki silahla Hanın yanına geldi.

H- Hyunjin? Senin burda ne işin var? Benimle telefonda konuşan sen miydin?
Hyun- Evet. Geç otur bu sandelyeye konuşalım biraz
H- Tamam. Ama ne konuşucaz?
Hyun- Öncelikle Siz Minhoyla tam olarak nesiniz?
H- Bu nasıl bir soru? Biliyorsun zaten Hyunjin. Biz sevgiliyiz.
Hyun- Peki ya o sana hiç eski sevgilisinden bahs etdimi?
H- Ne ?! Öyle bir şey olamaz.
Hyun- Olmuş. O eski sevgilisi benim.
H- bu bir rüya olmalı
Hyun- Değil canım benim. Şimdi beni iyi dinle.

Hyunjin ayağa kalkar ve silahını Hana taraf çevirir

H- Ne istiyorsun benden? Zaten olmuş bitmiş. Artık Minho istemiyor seni! Anla o benim.
Hyun- Öylemi? Tamam ozaman. Demek ki sen diye biri artık olmayacak!
H- Ne demek istiyorsun sen?
Hyun- Son sözün ne?
H- Hyunjin! Senden korkmuyorum! Minho beni seviyor! Ve hep sevicek.

Hyunjin silahın tetiğini çeker. Ve kurşun Hanın sağ kolunu sıyırır.

H- Galiba iyi nişan alamıyorsun?
Hyun- O zaman daha iyi bir silaha ihtiyacım var

Hyunjin cebinden bıcak çıkarttı ve Jisungu bir kaç defa yaraladı. Jisung yere düştü.

Hyun- Ne oldu Jisung bey?
H- Beni böyle bir kaç bıçak zarbesiyle öldüreceğimi mi sanıyorsun?
Hyun- Sanmıyorum. Zaten öyle oluyor.

Han kan kaypı yaşamağa başladı. Ve kan kaypı bedeniyle bayıldı. O sırada Minho içeri girdi

M- Han! nerdesin Han!
Hyun- O burda. Ve hiç iyi değil.
M- Bunu sen mi yapdın?! Sen nasıl birisin Hyunjin?!  Ne kadar bencilsin? Bunu nasıl yaparsın...

Minho Hanın yanına geldi ve fısıldadı.

M- Sevgilim... Ben geldim.. iyi olucaksın... Bunu benim yüzümden yaşadın. Eğer sana bir şey olursa kendimi affetmemm...

Özür dilerim. |minsung|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin