Sonunda. Okulun ilk günü ve her ne kadar dışarı çıkmayı sevmesem de ailemden biraz olsun kurulabileceğim. Tek üzüldüğüm nokta Jeongin ile pek konuşamayacak olmamız.
Umarım buna pek üzülmez.Okul kapısından içeri girdiğimde gözlerim wonyoung'u aradı. Nerede bu salak kız?
Bankta oturduğunu görünce yanına gittim. Beni fark edince ayağa kalktı ve şaka maksatlı omzuma vurdu. Derin bir sohbete daldık. Wony ile ortaokuldan beri tanışıyoruz. O benim tek arkadaşım. Yani ben öyle sanıyordum.
Her ne kadar yakın olsak da aramızda hep bir soğukluk olduğunu hissetmişimdir. Her neyse, takmayayım bunu. Sonuçta o benim arkadaşım dimi. Hayatımı karartacağını nereden bilebilirdim ki?
Müdürün konuşmasını dinledikten (?) Sonra sınıfta girdik. Okulda, evdeki changbin bir anda yok oluyor gibiydi. Kimse gerçek halimi bilmiyor-ki bende bilmesini istemiyorum da zaten-.
Neşeyle sınıfa girdim ve herkese merhaba dedim. Arkadaşlarımı ve okulumu seviyordum. Ortaokulda yaşanan korkunç olaylardan sonra lise cennet gibi bir yer. Hem arkadaşlarım da beni değersiz hissettirmiyor.
Hemen en arka sırayı kaptım ve sınıfla sohbete daldım. Bu ortamı gerçekten çok özlemişim. Ama her ne kadar güzel olursa olsun aklım Jeongin'deydi. Ne yapıyor acaba? Uykusunu aldımı? Ya arkadaşlarını benden daha çok severse.
Wony'nin beni dürtmesiyle irkildim. Kafama vurunca sendeledim. Bende ona vurdum.
"Changbin ilk ders ne biliyor musun?"
Söylediği şeyle göz devirdim.
"Bana bunun için mi vurdun mal."
Gülüştükten sonra önüme döndüm ama bana göz devirdiģine adım kadar eminim.
Ya da sadece göz yanılması? Sonuçta o benim tek arkadaşım dimi?
Hocanın sınıfa girmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Matematik hocasını görünce tüm sınıfta sevinç nidaları oluştu. Çoğu kişiye kıyasla bizim sınıf matematik derslerini ve hocayı çok sever. En azından bir çoğu.
Hoca "ilk günden ders işlenmez" diyip serbest bıraktı.
Wony bana baktı ve sırıtmaya başladı.
"Ne var?"
"Enişte ne yapıyor"
Göz devirdim. Jeongin ve Wony'nin birbirinden pek haz ettiği söylenemezdi. Ve Jeongin ile ilgilenmekten onunla konuşmadığımı söylüyordu. Keşke ne istediğini önceden görseydim de başıma bunlar gelmeseydi. Ama o Benim en yakın arkadaşımdı bunu yapacağını nereden bilebilirdim ki?
Hemen konuyu değiştirmeye çalıştım."Bu sene sınavlarda ne yapmayı düşünüyorsun?"
Alaycı bir ifade ile baktı.
"Tabi ki de senden kopya çekmeyi. Canım arkadaşım. "
Beni sadece bunun için kullandığını hissediyor ve buna üzülüyordum. Yine de o benim tek arkadaşımdı ve yalnız kalmak istemiyordum. Ne arkadaş ama.
Uykusuzluktan gözlerim ve başım çok ağrıyordu ve biraz gözlerimi dinlendirmek için başımı sıraya koydum. Jeongin'i düşünmeye başladım. Acaba günü nasıl geçti? Özledimi beni acaba?
"Bence şuan arkadaşlarıyla gülüp eğleniyor ve seni düşünmüyor bile."
İlk başta bunu Lewis'in söylediğini düşündüm ama söyleyen Wony idi.
"Moralimi bozma Wony hem Jeongin öyle bir şey yapmaz, güveniyorum ben ona.
"Sen öyle san. Hem o gidince ben kalacağım. Görürsün "
Herkesten önce gideceğini nereden bilirdim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
was born for him /jeongbin
Fanfiction"ve ben sana doyamıyorum bebeğim, sen bana doyabiliyor musun?"