Naz BOZDAĞ'DAN
"Bindik bi alamate, gedeyoz gıyameteğ." Diye Toprağın tepesinde bağırmaya başladım. Önümdeki polisler bana tip tip bakıyordu. Ne bakan dayııı.
"Kızım sen alkol mü aldın?" Diye sordu bi polis amca. Toprak polis amcaya dönüp "Yok memur bey, bu mal, yani Naz aşşırı enerji dolu bir insandır. Takmazsanız susar." Dedi. Siktir loo. Kim kimi takmıyor acaba?
Ne mi oluyordu? Daha demin kaçan çocuklardan bazıları polisi arayıp bizi şikayet etmişler ve bizde şu an polisleri bizi götürmemeleri için ikna etmeye çalışıyorduk.
"Bakın polis bey amca, o şeref- yani çocuklar beni taciz etmişlerdi. Bende kaçmaya çalışırken biraz vurmuş olabilirim. Bu günde karşıma çıkmış bana 'o gon yopomodok omo bo gon yoporoz' dediler. Bende Allah ne verdiyse kullandım." Dedim. İçlerinden bi tane polis kahkaha atmaya başladı. "Komiserim bırakalım gitsinler. Belli çocukların bu kızla bir derdi var. Kendilerini başkasına dövdürüp bu kızın üstüne atmaya çalışmışlar. Yoksa bu kız hayatta dövemez bu ayıları." Dedi. Siktir bok. Görseydin şimdiye içerideydim de neyse.
"Evet polis bey amcacığım. Allah ne verdiyse kullandım derken yani laf soktum. Başka bir şey yapamam ben bu ellerle." Dedim. Polis en sonunda pes ederek "Tamam gidin. Amaa bir daha bu işlerin içinde görürsem seni, direk içeriye atarım. Gözünün yaşına bakmam." Dedi. Hadi hadi boş yapma birader.
Polisler yanımızdan uzaklaştıktan sonra dördüzlerime döndüm. Üçüde bana tip tip bakıyordu. Kafamı iki yana 'ne var?' dercesine salladım. Üçüde bir anda alkışlamaya başladılar. Noliiyy la pok yiyenun uşaklaru.
"Canım dördüzüm bizi nasıl bir şeyden kurtardığının farkındasın değil mi? Eğer senin oyunculuğun olmasaydı şimdi babamın 'eve gidince görüşücez' bakışlarını yiyor olurduk. Lan ben seni yerim. İyi ki bizim dördüzümüzsün."
Dedi Ateş. Bu çocuk acaba sopayı elinde çevirmeye çalışırken kafasına mı vurd- Lan bu bana dördüzümsün dedi. Lan, lan, lan daha yeni kendime geliyorum. Bu çocuk daha demin bana sarılmıştı. Amk Rüzgar da beni korumuştu. Ayyy bunlar beni kabul ettiii. Şu an sevinçten çığlık atmak üzereyimmm. Mutluluktan gözlerim doluyordu.
"S-siz beni kabul mü ettiniz? Y-yani içinizde hiç tereddüt falan yok mu? Siz beni şimdi ciddi ciddi kabullendiniz mi? Bakın şakaysa şimdiden bitirin." Dedim. Korkuyordum. Ya yalan söylüyorlarsa?
Üçüde gelip bana sıkıca sarıldılar. Rüzgar şakasına kafama hafif vurup "Ne şakası lan harbi harbi kabullendik işte. Hem kabullenmesek niye seni koruyalım? Niye sana sarılalım? Ve biraz bile tereddüt etmeden kabullendik. Bidaha böyle şeyler söylersen sana küserim ve bidahada affetmem." Dedi. Keyfim yerine gelmişti. Bende onlara sıkı sıkı sarıldım.
Karnımın guruldamasıyla geri çekildim. "Ben acıktım." Dedim. "Aynen lan bende acıktım. Lan karnıyarık yemeye gidelim mi? Daha akşama çok." Dedi Ateş. "En sevdiğin yemek karnıyarık mı?" Diye sordum. Kafasını sallayınca elimi çak anlamında kaldırdım. "Benimde en sevdiğim yemek karnıyarık." Dedim.
"Olum biz aç değiliz."
"Ee, yani? Siz gelmezseniz gelmeyin ben dördüzümle karnıyarık yemeye gidicem. Şu saatten sonra sizi siklemiyorum Topram." Dedi Ateş. Allah'ım bu nasıl bir duygudur? İçimde kelebekler uçuşuyor yeminle.
Ateş kolunu omzuma atıp parkın çıkışına yönlendirdi. Birlikte bir restorana girip karnıyarık siparişi verdik. Sessizce yemeklerimizi beklerken Ateş konusmaya başladı. "Biliyor musun, Hazal'a sarılmak istediğimde bana 'sen beni orospu yerine mi koyuyorsun?' diye bağırmıştı. Yaptığı o imadan sonra ona bir daha asla sarılmak istemedim. Bi gün Karan abim, mutfakta haplarını arıyormuş. Karan abim sinir hastası, çok büyük bir öfke kontrol sorunu var. Gece su içmek için mutfağa gittiğimde Hazal'ın elinde hapların olduğunu gördüm, yerdede Karan abimi. Abim yerde dizlerini kendine çekmiş dirseklerini dizlerine yaslamış kafasinida elleri arasına almıştı. Hazal elindeki hapı abimin önünde döndürüp duruyordu. Hazal'ın elinden hemen hapı aldım. O an o aceleyle Hazal'a çarpmıştım. Sabah uyanınca salona indim Hazal anneme sarılmış ağlıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım. Annem ayağa kalkıp bir anda bana tokat attı. Daha ne olduğunu anlamadan babamda yumruk attı. Meğersem hanımefendi o çarpma olayını taciz olarak anlatmış annemlere. O günden sonra evde kız olarak anneme bile yaklaşamamaya başladım." Dedi ve derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozdağlar|Abilerim
Teen FictionEv halkı odaya doluşmuştu. "Abim noldu size?" Dedi Ersin abim. Odadakilere göz gezdirdim. "Biz sizin kardeşinizdik değil mi? Bak nasılda güzel unutmuşum. Sizin gibi." Sonunu bastırmıştım. Bir şeyleri kırmak istiyordum. Yoksa bu odadan birine her an...