Ceket

719 76 320
                                    

Elindeki kırmızı ojeyi bıraktı ve eline bir ruj aldı, güzel dudaklarını boyadı elindeki ruj ile.

Aynadaki görüntüsüne bakıyorken kendini mutlu hissetmiyordu, nasıl mutlu olabilirdi ki?

Ayağa kalkmadan önce saçlarını düzeltti ve ceketini üstüne geçirdi, odasının kapısını açtı.

Kıvanç onu koridorda bekliyordu, bugünü nasıl geçirecekti?

Güneş Yoloğlu güzel bir kızdı, gerçekten ismi gibi parıl parıl parlıyordu. Girdiği ortamda onu fark etmeyen yoktu, bugün ise kara bulutlar sarmıştı etrafını.

"Güneş, iyi misin?"

Kuvanç'ı severdi, abisinden ayırmazdı.

"Abim nerede?"

"Aşağıda, ortaklar gelecek kahve içmeye onları bekliyor."

Güneş kafasını salladı ve derin nefes verdi.

"Aşağıya inelim, abimle konuşmam gereken bir olay var."

"Tabi, hanımlar önden lütfen."

Kıvanç yolu açarak Güneş'e gülümsedi, genç kız önden yürümeye başladı. Abisi ile konuşmalıydı, o bulurdu derdine derman. Ne zaman bulmamıştı ki?

Güneş yirmi yaşındaydı, Barbaros'tan tam olarak beş yaş küçüktü ama bu yaş farkını hep daha fazlaymış gibi hissetti.

Barbaros onu her zaman kollamıştı, babası gibiydi neredeyse.

Aşağıya indi ve elindeki dosyaları inceleyen abisine arkasından sarıldı.

"Abi."

Barbaros güldü.

"Ooo baş belası, ne istiyorsun yine?"

Güneş güldü ve onun elini cimcikledi.

"Ne alakası var..."

Barbaros ona döndü ve ona baktı.

"İyi misin yavrum?"

Güneş kafasını salladı, buraya ona derdini anlatmaya gelmişti şimdi neden yalan söylüyordu?

"İyiyim.."

Barbaros ona gülümsedi, yalan söylüyordu.

"Güneş, ne oldu canım?"

Hafifçe yüzünü okşadı kardeşinin, hayatta en değerlisiydi o. Güneş'in üzülmemesi için herkesi karşısına alırdı, herkesi.

"Babamlar..."

"Ne olmuş babamlara güzelim?"

Güneş derin nefes verdi.

"Babamlar Kayhan ailesi ile ortaklık kurmak için beni kullanmak istiyorlar."

Barbaros kaşlarını çattı.

"Ne diyorsun sen Güneş? Doğru anlat şu olayı bakayım."

İkili koltuğa oturdu, Güneş anlattı Barbaros ise dinledi.

"Eee, bir şey demeyecek misin?"

Barbaros sakince otururken kafasını sağa sola salladı.

"İzin mi vereceksin evlenmeme? Nasıl yaparsın bunu sen ya, nasıl izin verirsi-"

"Konu benim izin vermem mi sence? Biz küçük çocuk değiliz hayatım, sen kabul etmiyorsan kimse seni zorlayamaz. Zorladıkları an beni bulurlar karşılarında zaten."

Güneş duraksadı ve abisine sıkıca sarıldı.

"Rahatladı mı için?"

Güneş kafasını salladı, Barbaros ise telefona gelen mesaj ile Güneş'i hafifçe kendisinden uzaklaştırdı.

Delibal | Alican & Barbaros Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin