Barbaros, odasındaki aynanın karşısında giydiği kıyafetlere bakıyordu. Birazdan aile yemeği vardı.
Dedesi, babası ve amcası olacaktı sadece. Ailenin erkekleri fazla buluşmazdı ama buluşunca da bir terslik çıkmadan ayrılmazlardı.
Barbaros ise bugünün buluşmasının geçmişte olanlardan farklı olduğunu biliyordu çünkü artık kendisi baştaydı.
Gençti Barbaros, hatta ondan büyük olan amcasının oğlu bile vardı. Aralarında hep bir rekabet olmuştu ama kazanan Barbaros, kazanmak için çabalamamıştı.
Son kez kendisine bakıp derin nefes verdi ve aşağıya inmek için odasından çıkıp merdivenlere ilerledi.
Toplantı odasına yöneldi, kapıda duran koruma onun için kapıyı açtı.
İçeride oturan üç büyük adama göz gezdirdi. Hepsi bir şekilde hatasını bekliyorlardı.
"Hoş geldin Barbaros."
Kafa selamı verdi ve en uçta bulunan sandalyeye oturdu.
"Nasılsın?"
"Ben iyiyim amca, sen nasılsın? Keyfin pek yerinde değil gibi."
Osman amcası, kendisi babasından büyüktü. İki kızı bir de oğlu vardı. Amcasına güvenmiyordu, tıpkı kendi babasının güvenmediği gibi ama Barbaros babasına da güvenmiyordu.
Ciddi konular konuşulmaya başlandı, Barbaros kısa sürede sıkıldı. Elindeki kalemi döndürdü, sonrasında ufak not kağıdına bir şeyler çizmeye başladı.
Rastgele çizdiği çizgiler bir erkek siması oluşturdu, Barbaros bilerek yüz hatlarını keskin çizdi. Güzel bir burun ekledi resime, ve sonrasında dudaklar.
Gözlerinin olduğu kısmı ise karaladı, çünkü resmettiği adamın gözlerini çizmek için kendi yeteneğine güvenmiyordu.
"Barbaros, sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?"
Barbaros elindeki kalemi parmakları arasında gezdirdi, çok sıkılmıştı.
Kağıttaki çizime bir kaç şey daha ekledi. Altına imzasını attı ve sırıttı.
"Barbaros, amcan sana bir şey sordu."
Barbaros kafasını kaldırdı.
"Efendim?"
"Bizi dinlemiyor musun?"
Barbaros derin bir nefes verdi.
"Kusuruma bakmayın, devam edin lütfen."
Amcası açığını bulduğu için vurmaya devam etti.
"Bu saygısızlık Barbaros, daha bizi dinlemiyorken ve bu denli dikkatsizken nasıl altındaki koltuğu koruyacaksın?"
Barbaros bununla beraber kafasını kaldırdı ve sakince önümüzdeki not defterini kapatarak cebine koydu.
"Amca, ben çocuk değilim. Ben buranın başındaysam bir nedeni var, sizin akıl vermenize ihtiyacım yok ki zaten bana akıl vermeniz de saçma zira görüyorum ki sizlerin aklı size zor yetiyor."
"Barbaros! Söylediklerine dikkat et."
Babasının sert cümlesi ile bu sefer kafasını ona çevirdi.
"Ben buranın başındaysam sen kimsin de bana emir vererek konuşuyorsun baba?"
Dedesi her şeyi sessizce dinledi, babası ise daha da üstüne çıkmak isterce konuşmaya devam etti. Masada üç büyük aslan vardı, en küçüğü ezmeye çalışıyordu hepsi.
![](https://img.wattpad.com/cover/355682275-288-k265870.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delibal | Alican & Barbaros
FanfictionTehlikeli bir aşktı onların aşkları, fazlası zehirdi. Fazlası Delibal'dı. - Kafama göre yazıyorum, karakterlerin gerçek ile alakası yoktur. Kötü yorum yapacaklar gelmesin.