Kahve

744 76 262
                                    

Alican, taksideyken telefonunda dolaşıyordu. Güzel bir randevunun bu şekilde bitmesi üzücüydü, kendi hatası mıydı? Olabilirdi.

Sonrasında kendisine göz devirdi, Barbaros kiminle yemeğe çıktığını biliyordu sonuçta.

En azından günün karı ona üç bin Türk lirası, iki bin dolar ile çıkmıştı.

"Nerden dönelim abi?"

Taksiciye baktı ve sonrasında yola göz gezdirdi hızlıca.

"Abi soldan dön, sonra düz ilerle sağda kalıyor."

Ceketini düzelterek cüzdanını iç cebine koydu ve telefonunu kapayıp taksinin tam evinin önünde durmadığını görünce kaşlarını çattı.

"Ne oldu abi?"

"Kardeş evinin önünde bir araba var kapamış yolu, sen burda in istersen."

Alican kafasını salladı ve parayı uzatıp taksinin kapısını açarak aşağıya indi.

Evinin önündeki arabayı göremiyordu, ön ışıkları açıktı ve yüzüne vuruyordu.

Hafifçe gözlerini kıstı ve ofladı.

"O açtığın ışıkları sikeyi-"

Işıklar söndüğünde arabanın içinde oturan ve direkt olarak onun gözlerinin içine bakan Barbaros ile Alican olduğu yerde durdu.

Derin nefes verdi, büyük sıçış vardı. Arabaya doğru ilerlemeye başladı Alican.

Barbaros, onu bayıltıp sonrasında da ellerini ve ayaklarını bağlayarak bagaja atacaktı. Boş bir depoda ise önce hırsızlık yaptığı için ona işkenceler yapacak, en sonunda ise o şerefsiz arkadaşına satacaktı. O arkadaşı da onu öldürür kenara atardı büyük ihtimalle, her şey çok kötü gidiyordu. Ya yolun kenarında ölü bulunsaydı, Hayır'a kim bakacaktı? Sonrasında kaşlarını çattı bir şeyi hatırlamak istercesine, Hayır'ın yem kabını doldurmuş muydu? Eve gidince ona bir bakması lazımdı, tabi eve gidebilseydi.

Düşünceleri arasında arabanın önüne geldiğini fark etmemişti ama Barbaros ona bakıyordu. Yüzü hala ifadesiz olan adam ile derin nefes aldı Alican.

Korkuyor diye korktuğunu gösterecek hali yoktu.

"Ooo Barbaros, ne çabuk özledin beni ya?"

Sırıttı gevşekçe, Barbaros'un yüzü hala ifadesiydi.

"Parayı niye çaldın Alican?"

Alican boğazını temizledi.

"Şimdi şöyle, ben almadım."

"Yalan söylemene gerek yok Alican, şimdi bir kere daha soracağım, ki normalde bir şeyi iki kere sormam. Parayı niye aldın?"

"Tam olarak şöyle oldu canım, ben aslında satılmayacaktım. Pek sevmem teması zaten, ne öyle tanımadığım insanlar bana sarılıyor? Haksız değilim miyim? Neyse konuya döneyim. Bu bana sarılınca benim elime bir şey geldi, bende eh dedim sen misin bana benden habersiz sarılan? Aldım cüzdanını. Tam olarak böyle oldu."

Barbaros dayanamayarak güldü, bu ise Alican'ın içini rahatlattı.

"Günün böyle biteceğini düşünmemiştim."

Alican kafasını salladı.

"İstersen sana kahve yapabilirim? Yukarı gelebilirsin?"

Barbaros bu teklife nasıl hayır diyebilirdi ki?

"Olur."

Alican ona gülümsedi.

"Kırk yıl hatrı oluyor ha, ona göre."

Delibal | Alican & Barbaros Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin