3.Bölüm:Deneme

87 7 23
                                    

***

Leya'dan

Kapımı tıklatan annemin sesiyle uyandım.

"Leya hadi uyan. Tuana geldi bak."

Gözümü zar zor açtığımda karşımda Tuana'yı görmeyi hiç beklemiyordum. Bir rüya olduğunu düşünüp gözlerimi tekrardan kapadım.

"Leya uyanacak mısın artık?"

Kafamı hayır anlamında iki yana sallmıştım. Sonra yorganı kafama kadar çekip tekrar uyumaya çalıştım.

Yaklaşık 5 dakika sonra kafama dökülen buz gibi su ile uyandım. Daha doğrusu kendi çığlığımın sesine ayıldım.

"TUANA NAPIYOSUN YA?!?!"

Hızlıca ayağa kalktığımda Tuana çoktan odadan çıkmıştı. Bunun intikamını okulda alacaktım. Soğuktan nefret ettiğimi ve soğuğa karşı hassas olduğumu bilmesine rağmen bunu yapması hiç hoş değildi. Hele de bu soğuk havada bunu yapması... Tamam Daha kasım aynın ortasında olabiliriz hatta normallere göre birkaç derece sıcak geçiyor da olabilir ama bence hava yeterince soğuk.

Hemen sıcak bir duş alıp okul formamı giydim. Kahvaltı masasından aldığım havuç dilimini ağzıma atıp evden çıktım. Annemin arkamdan seslendiğini duyabiliyordum.

"Kahvaltı yapmadın eğer denemen kötü gelirse bozuşuruz küçük hanım!"

Bişi demeden kapıyı çekip çıktım. Tuana kapıda beni bekliyordu. Bıkmış bir biçimde konuşmaya başladı.

"Ya nerdesin bir saattir. Senin yüzünden sevgilimi dersten önce göremicem. Bak dersin başlamasına 10 dakika kalmış. Aferin sana. Eğer koşmazsak derse de geç kalıcaz."

Tuana'nın bu tavırlarına alıştığım için çok takmadım ama eğer onu tanımasaydım benle zorla arkadaş olduğunu düşünürdüm. Okula doğru koşuyorduk. Bahçeye girdiğimizde nöbeti öğrenci kapıyı kapamak için ayaklanmıştı. Allah'tan bu kişi Özgür'dü de Tuana'yı tandığı içn ağırdan almıştı. Biz içeri girdikten sonra kapıda soluklanırken Özgür hem kapıyı kapatıyor hem de bize laf atıyordu.

''Hayırdr neden bu kadar geç kaldınız?''

''Sanane Özgür?''

Tuana'nı lafindan sonra Özgür bozulsa da belli etmemeye çalışmıştı.

''Sana soran olmadı Tuana. Ben Leya'ya sormuştum.''

Özgür bana doğru birkaç adım atınca ne yapacağımı bilemeyip hızlıca sınıf doğru yürümeye başlamıştım. Tuana arkamdan koşuşturmaya başlamıştı ama ben sadece çantamı tutarak yürüyordum. Sınıfa girip cam kenarı en arkadaki yerimi aldım. Eminim ki eğer deneme sonuçlarım bu kadar iyi olmasa birçok kişi varlığımı bile unuturdu.

Hocanın sınıfa girmesiyle ufak bir selamlaşmadan sonra hoca bizi test çözmemiz için serbest bırakmıştı. Son sınıf olmamızın en güzel yanı buydu galiba. Görsel, müzik, bilgisayar, okuma gibi saçma derslerde zamanımızı boşuna harcayacağımıza test çözebiliyorduk.

Çantamdan annemin bugün için yaptığı programı çıkardım. En başta 100 soru biyoloji yazıyordu. Biyolojiyi sevdiğim için sevindim. Hemen kitabımı çıkardım ve annemin belirlediği sayfaları çözmeye başladım. Ama sınıftaki sesten dolayı odaklanamıyordum. Annemin kızmasına rağmen bir defadan bişi olmaz diyerek kulaklığımı çkardım ve müzik dinleyerek testimi çözmeye devam ettim.

Biyoloji çözmeyi bitirdiğimde kafamı kaldırdım ve sınıfın boşaldığını fark ettim. Etrafıma bakınınca sınıfın diğer köşesinde uyuyan biri olduğunu fark ettim. Bu Yağız'dı. Sınıfta ondan başka uyuyan yoktu zaten.

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin