12.Bölüm:Alesya'nın Mesajı

60 7 33
                                    

Yağız'dan

Aradan 9 gün geçmişti. (Eheheheh afişte ne olduğunu söylicemi sandınız demi) Artık okulda uyumuyordum. Yaklaşık 1 saat önce uyudum ve şimdi kalkıp okula gidiyorum. Geceleri birer saat arayla yarımşar saatlik birkaç uyku bana gün boyu yetiyor.

Okula vardım ve hemen çantamı sırama koyup içinden birkaç defter ve test kitabı aldım sonra da kantine indim. Dersin başlamasına yaklaşık 1 saat var. Kantinden sıcak bir çay ile 10 şeker ve bir kahve alıp nöbetçi masasına gittim. Leya gelmiş beni bekliyordu. Hemen masaya içecekleri ve kitapları bıraktım ve sandalyeye oturdum.

"Nerde kaldın ya hadi hemen başlayalım."

"Koşarak geldim ama evde yumurtayı yaktığım için geç kaldım. Yine de yetişemedim dimi?"

"Sorun değil hadi önce matematikten başlayalım."

Defterleri açtım ama Leya'yı beklettiğim için kendime kızmıştım. Hemen defterimi açtım ve dün işlediğimiz yerleri anlatmaya başladım. Biraz anlattıktan sonra soru çözmeye başladık. Leya soruyu çözerken okula gelenlere göz ucuyla bakmaya başladım.

Tuana kapıdan girdikten sonra Leya onu görmesine rağmen test çözmeye devam etti. Ama testi çözemiyordu. Sadece Tuana'ya bakmamak için öyle davrandığı belliydi. Tuana bize bakarak yanımızdan geçti ve gitti. Leya'nın göz yaşlarının kitabı ıslattığını görebiliyordum ama ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. Kolumu masaya koydum ve kafamı üstüne koydum. 1 dakika bile geçmeden Tuana'nın sesi geldi.

"Yaa bırakın peşimi! Ne haliniz varsa görün!"

İkimizde kafamızı o tarafa çevirdik. Birkaç kız Tuana'yı kenara sıkıştırmıştı. Leya hızla masadan kalktı. Ve kızların karşısına geçti.

"Tuana ile alıp veremediğiniz ne söyliyin bi? Ha Ceren senin bi fikrin var mı?"

Ceren denen kız konuşmaya başladı.

"Sen karışma Leya bu bizim aramızda!"

"Tuana demek ben demek bu yüzden karışırım. Asıl artık siz karışmicaksınız bu kıza."

Onlar tartışırken kenarda bir kız gördüm. Siyah kıvırcık saçları Alesya'mınkiler gibiydi. Yüzünü görünce şok oldum. Ağzımdan sessizce sadece bir kelime dökülebildi.

"Alesya?"

Kız da bana baktı. Göz göze gelince korkmuş gibi arkasını döndü ve hızlıca yürümeye başladı. Ayağa kalkıp ben de arkasından koştum. Çok hızlı ilerliyordu. En sonunda sağa döndü ve boş bir sınıfa girdi. Peşinden ben de girdim ve kapıyı kapadım.(Kapı kapama diyince aklıma gene Hiraeth geldi...) Kaçmasını istemiyordum.

Kız yüzünü cama dönmüştü. Arkasından yaklaştım. Yavaş adımlarla ilerledim. Konuştu. Sınıf boş olduğu için çok sessizdi.

"Orda kal!"

"Sen o'sun dimi?"

Her kelimemle bir adım atıyordum.

"Yaklaşma bana!"

"Alesya seni çok özledim. Nolur yapma böyle."

"Beni hatırlıyosun sen! Şimdi unut!"

"Hiç unutmadım ki. Nası unutıyım. Hep rüyalarımdasın, rüyamda değilsen bile hep seni düşünüyorum. O günden beri seni düşünmeyi hiç bırakmadım. Kendimi suçlarken bile seni düşündüm ben."

"Sen suçlu değildin. Git artık o kızın yanına. Bırakma onu sakın. Kitabını geri ver ona. "

"O kim?"

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin