13. Bölüm:Sesler

59 8 31
                                    

Leya'dan

Çağan bir türlü konuşmuyodu.

"Yeter ne geveliyosan söyle Çağan!"

"Tamam. Ama bunları Tuana bilmicek. Söz ver."

"Söz."

"Şuan ona çok ihanet ediyomuşum gibi hissediyorum... Neyse ben onun adına özür dilerim. Sana dedikleri de yaptığı da çok ağırdı. Bildiğim halde sana söylemeliydim."

Mahçup bakışları altında tüm sinirimi kenara bıraktım. Üzgün olduğu gözlerinden belliydi. Gözüm bizi izleyen Yağız'a kaydı.

"Sarılmak ister misin? Abi kardeş gibi. Eğer Yağız yanlış anlicaksa sarılmayabiliriz."

Çağan'a baktığımda o da bakışlarını Yağız'a çevirmişti. Ani bir refleksle Çağan'a sarıldım. Önce şaşırsa da o da bana sarıldı.

Müdür yardımcısını görmemle Yağız'ın yanına gittim. Cezamı uzattıramazdım. Sandalyeye oturduğumda Yağız kalktı.

"Nereye?"

"Kitabını getircem."

"Ne kitabı?"

"Yıllar önce bende kalan."

Ben anlamamış gözlerle bakarken Yağız çoktan gitti. Etrafa baktığımda Çağan da çoktan gitmişti. İnstagram'a girip bildirimlere baktım. Yağız story atmıştı.

Spotify'dan şarkı atmıştı. "Uyursam Geçer Mi?" şarkısı. Bu erkek milletini anlamak zor valla. Biraz daha gezindikten sonra Yağız geldi. Elinde uzun süredir bulamadığım kitabım vardı. Nerde unuttuğumu bir türlü hatırlayamıyordum.

Kitabı getirip önüme koydu ve yerine oturdu. Ama konuşmak yerine boş boş karşıdaki cama baktı. Belki de birini arıyodu. Kitabı biraz karıştırınca içindeki notlardan kendi kitabım olduğunu anladım.

"Sende ne ara kalmış ki bunu 1 yıldır arıyorum ben."

"O dükkandan çıkarken."

"Hangisi? Ben haftada kaç tane dükkana giriyom hatırlamıyorum ki."

"Şu garip takıların falan olduğu dükkan. 1 yıl önce falandı sen aceleyle çıkıyodun, üzgündün sanırım."

"Haa şu bodrum kat gibi olan. O gün berbattı ya düşürdüğümü fark etmememişim bile."

"Acelen olduğu belliydi. Bir de gözlerindeki hüzün."

Son cümleyi sessizce mırıldanmıştı bu yüzden de ne dediğini anlayamamıştım.

"Ha?"

"Ne ha?"

"Ne dedin diyom yani anlamadım da."

"He öyle ha."

O gülünce ben de güldüm. Çok salak bir tatlılık vardı üstünde.

"Bişi demedim ya boşver öyle kendi kendime konuştum. Oluyo bazen takma."

"Peki."

Saatime bakıp zile ne kadar olduğunu hespaladım. Daha 19 dakika vardı. Ders çalışmak için azdı eğer konuyu anlatmaya başlarsa yarım kalırdı. Ben de afişteki şeyi konuşmaya karar verdim.

"Eee baloya kimle gitmeyi düşünüyorsun."

Bıkkınca tuttuğu nefesini bıraktı ve konuşmaya başladı.

"Bilmem. Gitceğim bile belli değil."

"Niye gelmiceksin ki gel bence eğlenceli olur."

"Çok sosyal biri değilim gelsem bile büyük ihtimal yanıma birini bulamayacağımdan tek başıma bi köşede takılırım."

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin