Leya'dan
Tuana beni eve getirmişti. Odama çıkarıp yatağıma yatırana kadar neredeyse hiç konuşmamıştık.
''Daha iyi misin?''
''İyiyim.''
''Çok korkutun beni. Yemek falan mı yemedin noldu bir anda? Çok yakınımızda düşmüşsün ama nası duymadık sesi bilmiyorum.''
''Sorgun bittiyse çıkar mısın odamdan?''
''Leya bişi mi yaptım revirden beri konuşmuyorsun benle. Konuşursan da tersliyorsun.''
''Evet bişi yaptın! Anneme uyup beni kandırdın!''
''Leya ne diyosun açık konuş.''
''Ne mi diyorum?''
Yatağımdan çıkıp ayağa kalktım ve konuşmaya devam ettim.
''Sen annemden para karşılığında benim hakkımdaki bilgileri ona yumurtluyodun. Beni hiç sevmedin sen. Sen benle sadece para karşılığında arkadaş olacak kadar aşağılık bir insansın.''
''Ben seni sevdim Leya!''
''Sen beni değil annemin parasını sevdin.''
''Bak dinle beni-''
''Ne dinlicem seni ben ya. Senin beni nası kandırdığını mı dinlicem? Sana anlattığım her sırrımı anneme nası yetiştirdiğini mi? Yada sen bana aylık kaç bin aldığını söyle? Sahi ya nasıl hallediyorsunuz para işini her sır söylediğinde mi para alıyosun yoksa?''
''Leya sakin ol bi dinle beni lütfen.''
''Ben seni sen Çağanla konuşurken yeteri kadar dinledim. Bana acıyormuşsun da sen olmasan kimsem olmicakmış da. Seni ailen bile istememiş de yetimhaneye bırakmış bana mı acıyosun sen git kendine acı önce!''
''LEYA İLERİ GİDİYOSUN YAPMA!''
''Ben mi ileri gidiyorum ya!''
''BEN EN BAŞTA PARA İÇİN SENLE ARKADAŞ OLSAM DA SONRA SENİ SEVMİŞTİM AMA SEN BUNU ANLAMAK İSTEMİYORSUN. YAĞIZ'IN PEŞİNE FALAN DA DÜŞME SANA MI BAKICAK O!''
''ZATEN YAĞIZ'IN PEŞİNDE FALAN DEĞİLİM BEN!''
Tuana kapıyı vurup çıkmıştı. Cama yaklaşıp parmaklarımla perdemi biraz araladım ve bahçeye baktım. Tuana koşarak gidiyodu. Acaba çok mu ileri gitmiştim?
Tam perdeyi kapatıp düzeltecekken camın önündeki kolyeyi fark ettim. Onu görmemle elimi istemsizce boynuma atmam bir oldu. Benim kolyemdi o. İyi de kim bıraktı ki onu oraya?
Kolyeyi camın önünden alıp boynuma taktım. Elimle etrafını yokladığımda zarar gören bir yeri olmadığı için rahatladım. Camı kapattım ve odamdaki yuvarlak salıncağa oturup bacaklarımı kendime çektim. Sonra da kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım ama vicdan azabım yüzünden bir türlü dinlediğim şarkıya odaklanamıyordum.
Tuana'dan
Sinirle çıktım Leyaların evinden. Bu kız artık fazla olmuştu. Her şeyi diyebilirdi bana ama ailem hakkında bunları söylememeliydi. Benim hakkımda o kadar onu sevmediğimi söylüyo iyi de o sevdi mi? Seven insan bunları der mi? Demekki hiç sevmemiş beni. Demekki hep düşünüyormuş bunları. Zaten sinirle söylenen şeyler sakinken düşündüğümüz şeyler değil midir?
Yetimhanedeki kaldığım odaya gidip çantamı bir kenara attım. Kendimi yatağa attım ve çekmecemden çikolatalar alıp yorganın altında onları yemeye başladım. Sinirimle başa çıkmanın en iyi yolu buydu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prom Queen
FantasyYağız: Allah balo kraliçesini korusun! Çağan: Gençlik hayali! Tuana: Sadece farklı giyinmiş bir kalp kırıklığı.