17.Bölüm:Çiçek Dili

41 4 15
                                    

Leya'dan

"Bilmiyorum. Var gibi ama ne olduğunu hatırlayamıyorum."

Yılmış ve yorulmuş bir şekilde omuzlarımı aşağı indirdim.

"Ne kadar zamanın kaldı?"

"Ne için?"

"İşe gitmen için."

Yağız unutmuş da şimdi hatırlamış gibi telaşla saate baktı. Sonra da topralanmaya başladı. O ayaklanınca ben de ayaklandım.

"10 dakikam var!"

Pilavları ödeyip hemen taksi ya da dolmuş bulma umudu ile yola çıktık.

Birkaç dakikadır kimse geçmiyordu. En sonunda bir taksi bulduk ve ikimiz de bindik. Yağız ön koltuğa kurulurken ben de arka koltukta cam kenarına oturdum.

İlk Yağız işine gitcek sonra da ben eve döncektim.

Takside ilerlerken telefonum çaldı. Kucağımdaki telefonun ekranını kendime çevirip baktım. Ekrandaki "Annem" yazısını görünce aramayı sessize alıp tekrar telefonu ters çevirdim

Kafamı kaldırdığımda dikiz aynasında bana bakan Yağız'ı gördüm. Hemen bakışlarını kaçırdı. Ne yani bana mı bakıyordu?

Hayır Leya kaptırma kendini. Hem arada Nazlı var. O seviyor Yağız'ı. Arkadaşına ihanet edemezsin.

Belki de edebilirim?

Hemen bu düşünceyi kafamdan kovup kendime kızdım. Ben o kadar kötü bir insan değildim.

Belki de daha kötü bir insanımdır.

Beynimdeki kötü anı ve düşünce furyasını bir kenara itip yolu izlemeye başladım.

Araba bir süre sonra durdu. Yağız inerken bir miktar para vermişti şoföre. Yürümenin bana iyi gelceğini dişündüğümden ben de hemen indim araçtan.

Yağız bana 'sen neden indin' der gibisinden baktı.

"Yürümek istiyorum biraz."

Diyerek kestirip attım.

"Peki. İki dakika burda durur musun? Bir işim var sonra senle vedalaşırız öyle gidersin olur mu?"

"Tamam bekliyorum."

Yağız koşarak arkasındaki çiçekçiye girip biriyle konuştu. Muhtemelen patronuydu. Sonra küçük dükkanın içinde gözden kayboldu.

Birkaç dakika sonra geldi. Bu sefer ağır ağır yürüyordu. Elinde 2 buket çiçek vardı.

YOKSA BANA MI BUNLARDAN BİRİ? ŞUAN HEYECANDAN ÇIĞLIK ATABİLİRİM!

Yağız buketleri motorun sepetine koyup yanıma geldi.

NEĞ? Neyse çaktırmak yok.

Güldü.

"Noldu sana mı sandın çiçekler?"

"Yoo şey etmedim ben ya-"

"Dur saçında bişi var."

Diyip elini saçıma uzattı.

"Ay ne var? Al lütfen."

"Bu varmış."

Diyerek kırmızı bir anemon çiçeği çıkardı.

Romantik çocuk ya.

BİR DAKKA BEN BU ÇİÇEĞİN EFSANESİNİ BİLİYORUM. Hayır Yağız yapma bunu aslanım.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Gitmek için arkamı dönüp birkaç adım attım. Sonra durup Yağız'a döndüm. Bana bakıyordu hala aynı yerindeydi.

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin