8.Bölüm:Mesaj

64 7 33
                                    

Yağız'dan

Bu mesaj? Yok olamaz böyle bişi?

"Hayır hayır hayır!"

Kendi kendime konuşuyordum. Telefonuma gelen mesajla susup kilit ekranını açtım ve mesaja tıkladım.

Yine aynı numaradan bir fotoğraf vardı ama tek kullanımlıktı. Açmakla açmamak arasında kaldım. En sonunda en kötü ne olabilir ki dedim ve fotoğrafı açtım.

Daha kötüsü olamazdı. Hay ben şom ağzıma. En kötü bu olabilirdi zaten. DNA raporuydu. Yine kendi kendime konuşmaya başladım.

"Eğer rapor doğruysa polis bu olayın peşini bırakmamış demek."

Ya polis bırakmadı ya da tekrardan dosya açıldı demek bu. Telefona gelen diğer mesajla dikkatimi yine mesaj üstünde topladım.

Kendi kendine konuşma Yağız. Yoksa çay mı diyim?

Lan bu beni nası duyuyo? Umarım sallamıştır da tutmuştur.

Lan kimsin çık ortaya!

Ama öyle oyunun bi espirisi kalmaz değil mi canım benim?

Sen? Sen nerden biliyosun?

Seni senden bile iyi tanıdığımı söylemiş miydim?

Sen gerçek değilsin dimi bunlar bi şaka? Çık ortaya adi herif!

Aaaa yakışıyo mu hiç öyle? Adi demek falan olmuyo yani.

Eğer adamsan çıkarsın karşıma. Tabi karşıma çıkacak cesaretin varsa.

Benim senin karşına çıkacak cesaretim var ama senin benimle karşılaşacak cesaretin var mı bilemem.

Bunu yazdıktan sonra bir fotoğraf daha geldi ve yine tek görünümlüktü. Fotoğafı açtığımda evimin penceresinden az önce çekilmiş bir fotoğrafım vardı.

Bir fotoğraf daha geldi. Açtım. Farklı bir açıdan çekilmiş bir fotoğrafım vardı. Yine yakın bir zamandaydı.

Bir fotoğraf daha. Bir fotoğraf daha ve bir sürü fotoğraf daha. Sürekli fotoğraf atıyordu. Artık açmayı bırakmıştım çünkü hepsi benim farklı zamanlarda çekilmiş fotoğraflarımdı.

Yeter dur artık!

Ne oldu küçük bey korktu mu? Kıyamam. Ya da kıyarım. Umarım ne kadar ciddi olduğumu anlamana yetmiştir bunlar.

Düzgünce çık karşıma.

Fazla aptal olduğunu hiç söylediler mi sana?

Bu ne demek şimdi?

Annen sana küçükken hiç perdeni kapa dışardakiler bizi izliyo dememiş galiba?


Cevapsız  kalmıştım. Benim beni seven bi annem hiç olmamıştı ki. Benim annem bana bir kere bile sarılmamıştı. Ben annemin kokusunu bilmem, onun yemeklerinin tadını bilmem, gülüşünü bilmem. Ben annemin nası biri olduğunu da bilmem. Sadece onun yüzünü bilirim onu da fotoğraflar olmasa unuturdum zaten.

Doğru ya annen seni terketmişti. Sana acıyorum aslında ama bu senden nefret etmediğim anlamına gelmiyor.

Yeter artık kes sesini.

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin