9.Bölüm:Nöbetçi

48 7 97
                                    

Leya'dan

Sabah uyanıp okula gittim. Ama bu sefer her zamanki gibi Tuana'nın yanına oturmak yerine başka bir yere geçmeyi tercih ettim. Tam çantamı bırakıp kantine gitmek için sınıftan çıkacaktım ki aklıma bugün nöbetçi olduğum geldi. Şanslıydım ki Tuana ile yüz yüze gelmek zorunda değildim.

Hemen çantamı alıp nöbetçi öğrenci kartımı almak için müdür yardımcısının odasının önüne gittim. Kapıyı tıklattırken yanıma diğer nöbetçi öğrenci de söylenerek geldi.

''Bu nöbetçilik de nerden çıktı ya. Tam da böyle bi geceden sonra olacak iş değil bu.''

Yüzüne bakmak için kafamı kaldırmadan önce parfümünün kokusu burnumu doldurdu. Hafif ama hoş bir kokuydu. Bu oydu. Yağız. Kalbimin çarpmasına engel olmaya çalışarak kapıyı tıklattım. İçerden 'Gel' denmesini beklemeden kapıyı açtım. İçeri girdiğimizde müdür yardımcısı sandalyesini bize çevirdi.

''Bugünkü nöbetçiler siz misiniz?''

Ben öne atıldım çünkü ben konuşmazsam Yağız'ın konuşmaya niyeti yoktu.

''Evet hocam biziz. Kartlarımızı almak için geldik.''

Müdür yardımcısı gözleriyle bir yeri işaret etti. İşaret ettiği yere dönünce kartların kapıda asılı olduğunu gördük. Hemen karları askısından aldım ve birini Yağız'a uzattım. Yağız kartı aldı ve ipini boynuna geçirdi. O kadar çok uykusu vardı ki kartı ters takmıştı. Sessizce kıkırdadım. Kapıdan çıktığımızda yerlerimize gidecekken Yağız'ı kolundan tuttum.

Bana 'Ne var?' gibisinden baktı. Gülerek kartının aparatını açtım ve kartı ipten ayırdım. Sonra da düzgünce taktım.

''Bir dahakine doğru takıp takmadığından emin ol.''

Utanmıştı galiba. Yüzünde ufak bir tebessüm belirdi.

''Sağol.''

Sessizce üst kata çıktı. Ben de giriş kapısının ordaki yerime gittim. Giderken heyecandan sessiz çığlıklar atıyordum. Ona dokunmak, kokusunu içime çekmek, utanınca yüzünde beliren o gülümsemeyi görmek bile o kadar güzeldi ki. Çok tatlıydı o. İçimden bir ses ondan uzak durmamı, sadece derslerime odaklanmamı söylerken diğer ses de ona yaklaşmamı söylüyordu.

Sandalyeme oturup kapının kapanma saatini beklemeye başladım. Saat 08.00'i gösterince kapıyı kapattım ve kilitledim. Artık geç gelenler ilk dersin bitmesini beklemek zorundaydı. Sandalyeye tekrar oturup test çözmeye başladım.

Biraz sonra kapıdan tıklatma sesi duymamla kafamı kaldırdım.

''Tuana?''

''Leya nolur aç kapıyı.''

''Yapamam.''

''Ama insiyatifini kullanabilirsin.''

''Eğer 2 gün öncesinde olsaydık sana kapıyı açardım ama şuan o insiyatifi bekleme benden.''

''Ben özür dilerim söz her şeyi düzelticem.''

İçimden o kadar da şanslı değilmişim diye geçirdim. Biz konuşurken zil çalmıştı. Zilin çalmasıyla kapıyı açtım.

''Teşekkür ederim Leya.''

''Ben bişi yapmadım zil çalmasaydı açmazdım.''

Tuana sessizce gitti. Acaba çok mu yükleniyordum? Masaya oturdum ve testlerimi çözmeye devam ettim.

Yağız'dan

Yerime gittim ve masaya kafamı koyup uyumak için hamle yaptım. Gözlerimi kapayıp kafamı koluma koydum.

Prom QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin