Bölüm 4

51 15 20
                                    


Yeni bölüme hoşgeldiniz canlarımmmm🤍🤍🤍
Umarım beğenirsiniz iyi okumalar sizleri seviyorum oy vermeyi ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın heyecanla bekliyorum.
🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍

~~~~


OLAYLAR SİLSİLESİ

Karanlık olmadan aydınlığın bir önemi var mıdır? Yoksa her karanlık içinde bir aydınlık mı barındırır?

...

Hayattan öğrendiğim bir şey varsa o da hiçbir sırrın sır olarak kalmadığıdır. Er yada geç ortaya çıkarlar. Ve ummadık bir anda hayatımızı alt üst ederler. Ben bu sırla henüz tanışmadım. Ama çok yakın bir zamanda tanışacağım. Ve hayatım boyunca bende saklanmış bu sır
tüm doğrularımın, tüm gerçeklerimin
tüm umutlarımın sonunu da beraberinde getirecek.

***

Sınıf kapısının ufak aralığından baktığımda sadece bir çocuğu görebiliyordum. Korkuyordu ama onu kimin korkuttuğu aralıklı kapının arkasında gizliydi.

Çocuk birşeyler söylüyordu, ama sesi o kadar boğuk çıkıyordu ki ağlamaklı sesinde kelimeleri dahi seçemiyordum. Sadece yalvarıyordu.

Yaşamak için.

Tek isteğim kaçmaktı bomboş koridoru koşarak terk etmeye yeltendim ama çıkardığım ayak sesleri duyulmuş olacak ki arkamdan gelen adım seslerini duyduğum an adımlarımı yavaşlatıp bir sınıfa saklandım.

Koridoru ağır ağır tamamlayan ayak sesleri geri döndü. Ve az önce tüm vahşete şait olduğum kapının aralığı sert bir şekilde kapatıldı.

Bir süre bekleyip güvende olduğuma emin olduğumda önce kapıdan kafamı uzatıp koridorun boş olduğundan emin oldum.

Daha sonra ses çıkarmaması için ayakkabılarımı çıkarıp çoraplarımla okulun çıkışına kadar yürüdüm.

Okul bahçesini aştıktan sonra bulduğum ilk duvarın dibine çöktüm. Ve orada göz yaşlarımı durduramadım.

Yaşadığım bu gerilim beni çok aşıyordu. O çocuğu aklımdan çıkaramıyordum. Ne olmuştu yada ne olacaktı bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var kötü şeyler olacak.

Kendimi toparlamaya çalıştım ama başarmak zordu. O tek eliyle bir insanı öldürebilecek güçteki çocuğu ağlatan, yalvaran şeyi merak etmeden yapamıyordum.

Polise mi gitmeliyim. Olmaz o zaman birinin gördüğünü anlarlardı. Birine söylesem birşey yapılır mıydı. Sanmıyorum bana inanmazlardı.

En iyisi eve gitmek ve yarın o sınıfa tekrar gitmekti. Korsam da yapmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. Arkamı dönüp gidemezdim birşeyler yapmalıydım.

Önce kendimi toparladım birkaç damla yağmur damlası yere düştüğünde yağmurun hızlanmasından korktum ve küs olduğumuzu farz etsem de yinede annemi aradım.

Çünkü bu şehri ve yollarını bilmiyordum. Telefon çalar çalmaz açıldı.

Annem: Alo İris bişey mi oldu?

KARANLIĞA DÜĞÜMLÜ KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin