Bölüm 9

38 6 98
                                    

Yeni bölüme hoş geldinizz. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve satır aralarına yorum atmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. Kocaman öptüm🤍🤍🤍🤍🤍

İyi okumalaarrrr 🤍🤍🤍

~~~~~

İNTİKAM SAVAŞI

Gerçek savaş aşkın savaşıdır. Uğurana verilen tüm kayıplara değen tek savaştır aşk...

...

Oturduğum rahatsız hastane sandalyesi yeterince sinirlerimi bozmuyormuş gibi bir de hala gizli gizli annemle tartışıyordum.

Kaşlarını azarlarcasına çatmış dudaklarını büzüştürmüş sinirli olduğunu belli etmeye çalışıyordu. Bense sanki hiçbir suçum yokmuş gibi omuz silkip onu daha da sinirlendiriyordum.

Taha, Oğuzun odasından çıktığında Ayaz ve Uraz hareketlendi. Acele ve merakla öne atıldı Uraz "İyi mi?" Taha'nın hala neşesi yoktu. 

Oğuz'un kurtulması onu mutlu eder sanmıştım oysa ki. Doktorlar odaya aldıklarında aile üyeleri burada olmadığından birimizin  iki dakikalığına içeri girmesine izin vermişti.

Bu sebeple de Ayaz ve Uraz kendi haklarından vaz geçmiş Taha'ya izin vermişlerdi. Tahanın üzgün suratı benimde canımı sıkıyordu. "İyi uyuyor şimdi." dedi.

Yüzümde açan çiçekler annemin cümlesiyle kurudu. "Biz gidelim artık çocuklar. Geçmiş olsun dileklerimi iletirsiniz  şuan zamanı değil farkındayım ama daha sonra konuşacağız." 

Tehditkar sözleri herkese ulaşmıştı. Uraz annemin yanına yanaştı. "Sevilay abla normalde bizimde partideki diğer insanlar gibi ifade vermemiz gerekiyordu." Ve annem  sözünü kesildi. "Evet sonuç!"

Uraz yutkundu ve gözlerini bir an olsun ayırmadan devam etti. "Ben o işi birkaç kişi sayesinde halettim de haberin olsun dedim." Bakışlarım sorgularca Uraz'a kitlendi.

"Ne! Onu nasıl yaptın?" Annem beni duymamazlıktan gelirken "İyi yapmışsın adımızı kirletmeye gerek yok." Dedi ve sevecen bir tavırla elini Uraz'ın yanağına koydu.

Sanki bu durum bir tek bana garip geliyordu. Ya ben gariptim ya da koridordaki diğer herkes. Ve ikinci seçenek gibi gözükse de bana sanki ilk seçenekmiş gibi hissettirmişlerdi.

"Hadi gidelim." Diye annem bana döndü. "Gayet tatlı tatlı 'aferin yasaya kanunsuzluk bulaştırdın tebrik ederim.' diye konuşuyordunuz niye gidiyoruz ki?" Dedim açık bir imayla.

Sinirle bana döndü "Şuanda sorgulayacak konumda değilsin. Burada mı konuşmak istiyorsun yoksa arabaya geçecek misin?" Dedi.

Sanki ilk gün geldiğimde olan kadın değildi karşımdaki. Gözleri farklı bakıyordu.

Tamam haklıydı gizlice evden çıkıp bir partiye gitmiştim ve uyandığında hastanede bıçaklanmış arkadaşımın başında olduğumu öğrenmişti.

Ama bunları ben yaşadım. Hala olanların şoku sıcaktı. Bu kadar sert bir tepki haklı dahi olsa gereksizdi.

Çocuklara el sallayıp önden yürümeye başladım. Klasik topukları Sevilay Işık buradan geçiyor. Diye bağırıyordu.

Kollarımı göğsümde birleştirmiş arabanın arka koltuğuna oturmuştum. Şoför koltuğuna yerleştiğinde arabayı çalıştırdı.

Arada dikiz aynasından beni izlediğini hissediyor ama bakmıyordum. Yol boyunca asık suratımla orada otursam da aklım hala Oğuz'daydı.

KARANLIĞA DÜĞÜMLÜ KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin