Gecen bolum hic icime sinmedi ya neyse baslayalim yorum yapin tamam mi
Bu bolum Hyunjin ve Minho Fight aticak
ㅡ
Tanrısal Bakış Açısı
Hyunjin, erken saatlerde uyanmış ve arabasına binip Jeongin'in evinin önüne gitmişti. Yarım saat kadar beklemenin ardından, uykulu haliyle evden çıkan Jeongin'i görmesi ile arabadan inip yanına koştu. "Ah Jeongin!"
"Hyunjin Hyung?" Jeongin, şaşkınca bakarken Hyunjin gülümsedi.
"Günaydın! Yakınlardaki bir dükkana gitmiştim, burada mı yaşıyorsun? Tesadüfe bak!"
Jeongin de genişçe gülümsedi. "Günaydın hyung, evet, burada yaşıyorum. Cidden güzel tesadüf. "
"Atla arabaya. Zaten gideceğimiz yer aynı, beraber gidelim. Her gün tek başıma gitmek çok sıkıcıydı zaten. "
"Wa! Olur, gidelim beraber."
Hyunjin, aldığı olumlu yanıt sayesinde heyecanla arabaya binmiş ve sakin kalmaya çalışmıştı.
Sohbet ederek gittikleri yolda Hyunjin, gördüğü kafe ile arabayı durdurmuştu.
"Hyung neden durduk?"
Hyunjin, gülümseyip Jeongin'in saçlarını karıştırdı. "Sabahları kahvaltı yapmaya vaktim olmuyor, bu yüzden buradan bir şeyler alıyorum. Istediğin herhangi bir şey var mı?"
"Anladıım. Istediğim bir şey yok, teşekkür ederim."
"O zaman kafama göre takılıyorum. Çok bekletmem."
"Tamam."
Hyunjin, içeri girip bir amerikano ve mocha sipariş etmiş ve pastane kısmına yönelmişti.
Seçtiği kremalı ekmekleri, diğer pastane ürünlerini ve portakal sularını paket yaptırıp aldığı kahveler ile beraber Jeongin'in yanına döndü.
"Al bakalım!"
Jeongin, ona uzatılan kahveden Bir yudum alıp şaşkınlıkla Hyunjin'e döndü. "Mocha sevdiğimi nerden biliyorusn?"
"Bazen görüyorudm, bunu alayım dedim."
Hyunjin'in düşünceli hali Jeongin'in hoşuna gitmişti. "Anladım teşekkürler."
Yarım saatlik yol tamamlandıktan sonra arabadan inip muhabbetlerini devam ettirirken fakülte binasına doğru adımladılar. Son Anda Hyunjin, Jeongin'in elinden tutup masumca baktı. "Benimle kahvaltı yapar mısın? Tek başımayken pek iştahım olmuyor, hm? Lütfen~"
"Ama Hyung, arkadaşların var ya senin."
"Her gün o angutları görüyorum zaten, hem iştahım iyice kaça- şaka!"
Jeongin buna karşı, "Kavgada söylenmez Hyung!" diyip kahkaha atmaya başlamıştı.
Gözleri kısılıp ince bir çizgi halini alıyor, gamezeleri belirginleşiyordu. Hyunjin ise resmen büyülenmişti. Güneş ışığının altında, kaybolacak bir sihir gibi görünüyordu. Kahkaha atarken çıkardığı kadife sesi ise, bir kemanın en güzel notası, hoş bir melodi gibi dolduruyordu Hyunjin'in kulaklarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can't Stop
Fiksi PenggemarAralarından su sızmayan iki kuzen -aynı zamanda iki varis- Hyunjin ve Minho, Jeongin'e karşı besledikleri duygular yüzünden birbirine düşman kesilirken bu düşmanlık, sadece onlara değil, Jeongin'e de zarar veriyordu. -Hyuninho -Threesome -Mpreg -Bot...