Nefes nefese kalmıştık. Nefes alabilmek için dudaklarımız ayrıldı. Efeye baktığımda bana bakmış 32 diş sırıtıyordu.
"Ben seni hiç görmedim Asel. Beni affet. Biliyorum aradan seneler geçti ama bir umut beni affeder misin Yüzbaşı'm." Dediğinde ona sıkıca sarıldım.
" Seni affetmem zaman alacak SAYGIER. Unutma ki yüzbaşı seni hep sevdi ama sen onu görmezden geldin. O liseli kızı yok saydın. Şimdi de geldin ve beni affet diyorsu-" sözümü tamamlamadan sağ el işaret parmağını dudaklarımın üzerine koydu.
" Biliyorum, her şey benim hatam. Affetmek zaman alabilir ama sen Blok 3 değilsin."
Şakacı çocuk seni. Sen gel ilk önce hayatımı mahfet sonra da şaka yap. Oh ne ala memleket.
Sırıtarak ona baktım. " Ben yüzümü yıkayıp geliyorum." Deyip banyoya gittim. Aynadan kendime baktığımda şişmiş gözler ve şiş dudaklar beni karşılıyordu. Hemen yüzümü yıkayıp Efe'nin yanına gittim.
Salona geldiğimde Efe yoktu. "SAYGIER neredesin?" Ses yoktu. " Bu sefer de mi gittin?" Dedim kendi kendime. Evin içinde Efeyi aramaya başladım. Gözlerim dolmuştu. Evet yine gitmiş hissi veriyordu bu. Yatak odamdan sesler geldiğini duydum. Hemen oraya gittim.
Bir de ne göreyim şok şok şok
" Bizim üsteğmen yüzbaşının yatağında keyif çatıyor." Dediğimde Efe bir kahkaha attı.
" Eğer yüzbaşımız da gelirse birlikte keyif çatabilirler." Dediğine muzip bir şekilde güldüm.
Yanına giderek yastığa uzandım. Beni kolları arasına alıp sıkıca sardı. Şuan aşk sarhoşu olmuştum. Ne derse yapabilirim.
Saçlarımı okşayıp kokusunu içine çekti. Sayısız öpücükler bıraktı. Gözlerim yavaş yavaş uykuya esir oluyordu.
Gözlerimi yavaş yavaş çalan telefon ile açtım. Arayan benim tayfa, Sude Ecrin Yağmur ve Büşra.
Gözlerimi tamamen açtığımda koltukta uyuyakaldığımı anladım. Allah kahretsin her şey rüyaydı. Efe'nin özür dilemesi, öpüşmemiz ve birlikte uyumamız.
Telefonu ağlayarak açtım. " Kızlar ben neden unutamıyorum. Koskoca yüzbaşı oldum yine unutamıyorum." Dediğimde hepsi ne olduğunu anlamıştı." Neden Allah'ım neden?" Dedim ve hep beraber ağlamaya başladık. Kelebek etkisi yarattım hepsinde.
Yatağıma geçtim ve Instagram'da gezindim. Şehit haberini gördüm. Görmemle karargahtan haber almam bir oldu.
Hemen hazırlanıp karargaha geçtim. Aklımda tayin istemek vardı. Bu timle bir sıkıntım yoktu ama bu üsteğmen ile aynı timi geçtim aynı evrende bile kalmak bana zor geliyordu.
Bıkkınlık hissi içimi kaplamıştı. Her şey bana sıkıcı geliyordu. Ama ben bir askerdim.
Odama geçip üstüme çeki düzen verdim. Beremi alıp albayın odasına doğru yol aldım.
Kolidordaki askerler şehit haberini konuşuyordu.
Bir erin konuşmasını duydum. " Ah be çok kötü oldum. Ailesi ne hale düştü kim bilir. Genç yaşında kara toprağa girdi."
Arkamı dönüp ere " asker! O ölmedi bu bir. Askerler kara toprağa düşmez şehit olurlar ve bu biz askerler için en yüksek mertebedir. " Demem ile asker başını eğerek oradan uzaklaştı.
Albayın odasına gittiğimde bütün tim oradaydı. Tabi ki Efe de.
Odaya girmem ile albay " gel yüzbaşım. Hemen operasyon aşamalarına bak ve timi hazırla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANI OLACAĞIM BEN ONUN 🎖️💂🏻
ActionYüzbaşı Asel Göktürk'ün hikayesi Lise arkadaşı ile aynı timde olursa insan ne olur ??? İşte Asel de neler olabileceğini bize gösterecek 🔥🤍