SİLİNMEYEN GEÇMİŞ 🗣️

81 5 1
                                    

İnsanlar hep geçmişinden kaçmak isterler. Ne zaman biriyle konuşsam konu geçmişinden açılsa lafı hep geçiştirdi ve ben neden böyle bir şey yapıyor anlamazdım. Ta ki geçmişimden iğrenene kadar.

Kara Harp Okulu yıllarındaydım.

Yolda dalgın dalgın yürüyordum. Harp okulunda ilk yılımdı ve çok yorucu geçiyordu. Bugün pazardı ve ben kendime yeni kitaplar almak için dışarı çıkmıştım. Üzerimde mor bir boyunlu kazak, altımda salaş bir pantolon vardı. Hava çok soğuk değildi. Bu yüzden üstüme ince bir hırka almıştım. Ayakkabı olarak da yarım botlarımı giymiştim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp bir de maskara sürmüştüm. Nereye gidersem gideyim o maskara her zaman sürülür.

Kitaplarımı almış yolda yorgun yorgun yürüyordum. Sadece 2 saat dolaşabilmiştim çünkü çalışmam gereken sınavlarım vardı.

Daha araba alamadığım için otobüs durağına doğru yürüyordum. Ta ki bu yürümem biriyle çarpışana kadar son bulmuştu. Çarpışma ile kitaplarım yere düşmüştü.

"Ah çok afedersiniz hanımefendi. Gerçekten bilerek olmadı." Adamın sesi o kadar tok bir tondaydı ki hayran kalmıştım.

"Asıl ben özür dilerim beyfendi. Benim hatamdı." Adam yere eğilmiş kitaplarımı alırken bende durmuş adamı izliyordum hayır kesiyordum.

"Böyle dalgın olmanızın nedeni nedir  diye sorabilir miyim acaba? Ha bu arada ben Mert, Mert Ersoy."

"Memnun oldum. Bende Asel Göktürk. Sınavlara çalışmaktan çok yorgun düşüyorum ve kendime vakit ayıramıyorum."

Yerden kalkmış kitaplarımı uzatırken "memnun oldum Asel hanım. Galiba üniversite öğrencisisiniz hatta harp okulu olmalı ki ' düşmanını iyi tanı ' adlı kitabı almışsınız.

"Evet harp okuluna gidiyorum. Peki siz nereden buluyorsunuz o kitabın harp okulu ile ilgili olduğunu?"

"Erkek kardeşim de harp okuluna gidiyor."

"Anladım. Şimdi benim gitmem gerek hoşçakalın tekrar görüşmek üzere."

"Hoşçakal Asel tekrar görüşmek üzere."
Diyerek elini uzattı.

Yağmur yağmaya başlamıştı. Hızlıca gelen otobüse bindim ve rota yuvamdı.

Okula gelince odama geçtim. Öğrencilerin kalması için yatakhaneler vardı. Aynı KYK yurdu gibi.

Odamdaki yatağa uzandım. Telefonum titredi. Genelde odada 4 kişi birlikte kaldığımız için kimsenin kimseyi rahatsız etme gibi bir hakkı yoktu.

Bildirime baktığımda 'mert_ersoy sizi takip etmek istiyor'

Abo bu benim hesabımı nereden buldu ki hesabımda profil bile yoktu.

Allah Allah ya

İsteği onayladım. Ardından bir bildirim daha geldi. 'mert_ersoy gönderinizi beğendi.' bir bildirim daha

mert' : merhaba Asel
            Beni tanıdın mı?

A.G : evet tanıdım tanımasam isteği kabul etmem

mert' : ee nasılsın bir daha ne zaman dışarı çıkarın

A.G : haftaya Pazar da neden sordun

mert' : bi çaya ne dersin
           
A.G : müsait olursam bakarız
          Şimdi kaçmam lazım.

Mesajına '👍🏻' bıraktı.

Aradan bir hafta geçmişti ve yine pazar günü gelmişti. Bugün Mert ile buluşacaktım o yüzden üstüme şık şeyler giymeliyim. Bugün hava güneşliydi. Elbise giyebilirim. Hemen dolabımı açtım ve çiçekli elbisemi alıp giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra hafif bir makyaj yaptım. Aynadan kendime baktım. Elbise dizlerimin üstünde duruyordu. Üstüme de bir hırka alıp mini topuklu ayakkabımı da giydim ve hazırdım.

KOMUTANI OLACAĞIM BEN ONUN 🎖️💂🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin