11.BÖLÜM
Jimin'in evindeki 3. Günleri bitmek üzereydi. Bu ev, sokaklar hatta Jimin'in ailesi Jungkook için o kadar tanıdıktı ki, Jungkook nedenini düşünmekten kafayı yemek üzereydi. Jimin'in balkonunda kahve içiyorlardı. Jungkook daha fazla dayanamıyordu. Jimin'e soracaktı.
"Hyung bu sokaklar bana çok tanıdık geliyor. Sanki hep buralarda gezmişim gibi. Ama nedenini bilmiyorum." "Ah! Ev özlemi olabilir kurabiye. Sonuçta sende buralarda büyüdün. Hem sen söyledin evlerimizin çok yakın olduğunu." "Doğru 2 sokak sonra bizim ev geliyor hyung." "Burada Perşembe günleri Pazar olur Kookie oraya gelmişsindir." "Hm. Belki olabilir." Jungkook hepsini biliyordu. Onu endişelendiren kapının önüne geldiklerinde hatırına düşen o sıcacık anıydı.
*FLASHBACK*
"Cüce! Cüce!" "Deyilim! Deyilim! Men cüce Deyilim! Hûü!" "Cücesin işte! Hem sulu gözlü hem cüce!" Dedi iri çocuk Jimin'i yere iterken. Zavallı Jimin yere dizini vurmuştu. Üstelik kanıyordu. Sinirlenmişti bu çocuklara daha fazla katlanmak istemiyordu. O sadece eve gitmek istiyordu.
O sırada Jungkook abisine dondurma alması için yalvarıyordu. "Ah! Tanrı aşkına aynı dondurmadan bizim oradaki markette de var neden illa Min-Min market diye tutturdun!" "Tüntü bizim buydaki amca bayat donduyma satıyoy!" "Haklısın minik kurabiye atla sırtıma!"
Jimin sinirle önündeki iri çocuğa gücü yetmeyeceği için yanındaki kısa olanı itti. Çocuk popo üstü düşerken, Jimin "Ben cüce deylilim! Oh olsun sana!" Diye bağırdı. Gitmek için hamle yapmıştı ki iri çocuk onu yakasından tutarak havaya kaldırmıştı. "Bıyak meni!" "Ha! Ha! Beni de itsene pis cüce!" Jimin homurdanarak çırpınıyordu. Ayakları iri çocuğun burnuna çarpmıştı. Çocuk onu hiddetle yere atmıştı. Jimin başını da yere vurmuştu canı çok yanıyordu. Bütün gücüyle bağırıp ağlamaya başlamıştı.
Jungkook sonunda istediğini almıştı. Keyifli keyifli dondurmasını yerken bir çocuğun ağlama sesini duymuş ve bütün keyfi kaçmıştı. Çocuk öyle bir ağlıyordu ki Jungkook'un minik kalbi acımıştı. Abisi kasada ödeme işini hallederken, Jungkook merakla dışarı çıkmıştı. Etrafta ağlayan çocuğu ararken abisi tarafından ensesinden yakalanmayı beklemiyordu. Abisi onu havaya kaldırırken kıkırdamıştı ama yine o ağlama sesini duyunca yarım kalmıştı. "Hyung duyuyor musun? Biyi aylıyoy." "Evet duydum. Gidip bakalım mı? Belki yardıma ihtiyacı vardır." "Eveeettt!"
Jimin yerde ağlarken iri çocukta burnunu tutarak ağlıyordu. Biri "Hey! Ne oluyor orda?" Diye seslendi. Seslenen Jungkook'un abisiydi ağlayan çocuğu bulmuşlardı. Jungkook Jimin'in elinden sızan kanı görüp yanına koşmuştu. Abisi de diğer çocuklara bakıyordu. "Hyung başı kanıyoy yaydım et!" "Geldim!" Jungkook'un abisi Jimin'in başını incelemişti. Cebindeki mendili Jimin'in başına bastırmıştı. "Jungkook annemin görmesi lazım sen bunu buraya bastır. Ben markete gidip oradaki teyzeden annemi arayacağım." "Tamam hyung!" Jungkook'un abisi koşarak giderken Jungkook Jimin'i güldürmek için ona dondurmasını uzatmıştı. "İstey misin?" "Neyli bu?" "Kuyabiyeli." Jimin merak edip tadına bakmıştı. "Güzelmiş." "Bu çocuk mu yaptı bunu sana?" "Evet, bende onun buynunu kıydım!" "Voah! O zaman sen çok güçlüsün!" Dedi Jungkook hayretle. Jungkook'un söylediği şey Jimin'in kıkırdamasına neden olmuştu. <Ne güzey güyüyoy!> diye düşündü Jungkook. Bu sırada Jungkook'un abisi marketteki teyzeyle beraber yanlarına gelmişti. "Çocuklar Jae teyze ve ben yaralarınıza pansuman yapacağız tamam mı?" Jungkook'un abisi iri çocuğun burnuna bakarken Jae teyzede Jimin'in başına pansuman yapıyordu. "Hyung annemi ayadın mı?" "Aradım kurabiyem Jae teyze bizi oraya götürecek şimdi." "Tamam hyung." "Çocuklar bana isimlerinizi söyle misiniz?" "Hyuk." Dedi iri çocuk hala burnunu tutuyordu. "Min-ki" dedi diğer çocuk. "Jimin. Payk Jimin." Dedi Jimin ağlamaktan burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. "Şimdi benimle gelin benim annem Jeon Jungmin. Kendisi doktor. Jimin başına bakacak tamam mı?" "Hayıy! Annem duyuysa üzülüy!" "Merak etme annene söylemeyiz. Böylece üzülmez." "O zaman tamam geliyoyum. Hayıy siz yabancısınız gelemem ki!" Jimin ve diğerlerini ikna etmek biraz uzun sürse de sonunda hastaneye gelmişlerdi. Jungkook olanları annesine anlatırken annesi de çocukları kontrol ediyordu. Neyse ki ciddi bir durum yoktu. Jimin'in alnına 2 dikiş atılmıştı. Jungkook'un annesi Jimin'in annesini tanıyordu. Jungkook o kadını nedense sevmezdi. Bu yüzden annesiyle onlara gitmezdi. Jimin'i tanıyınca artık karar vermişti annesiyle o eve gidecekti. Her şey bittikten sonra Jungkook'un annesi herkesi evine bırakmıştı. Jimin Jungkook'la vedalaşırken teşekkür etmeyi ihmal etmemişti. "Yica edeyim Mimin." "Mimin deyil Jimin." "Jimin. Yanaklayın piyinç keki dibi puf puf." "Sende kuyabiyeye benziyoysun." "Ailem bana hep kuyabiye dey. İsteysen sende diyebiliysin." "Tamam kuyabiye. Ben aytık gideyim göyüşüyüz." Dedi ve Jungkook'un yanağını öptü. Jungkook'un küçük kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı. Jimin koşarak eve girdi. İkisinin de yanakları al al olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ/LOVE JİKOOK
Fanficİki gencin eğlenceli hikâyesi. Not: bu bir mini hikayedir bölümler tadımlıktır! Yan çift: VHope #Vhope #jikook