11.GÜNLÜK

1.1K 84 6
                                    

Daria vurulduktan sonra adamları onu zar zor hastaneye yetiştirmişlerdi. Yetiştirmişlerdi, değil mi? Sonuçta onlar hastane kapısından girerken genç kadının nabzı hâlâ atıyordu...

Aynı zamanlarda birkaç saat önce kız kardeşi yerine koyduğu Daria'yla konuşan Maria, uçağının inişiyle birlikte Daria'ya ulaşmaya çalışmış, fakat genç kadından haber alamamıştı. Durumu garipseyerek Daria'nın sağ kolu olan Francis'i aramasıyla ise genç kadının vurulduğunu ve hastaneye kaldırıldığını öğrenmişti. Aniden yoldan geçen taksinin önüne atlayarak onu durdurmuş, Francis'ten öğrendiği hastanenin adını vererek yola koyulmuştu.

---

Benzer şekilde Göktürk Konağı'nda da herkes durgun ve endişeliydi. Tek fark ise onların daha kızın vurulduğunu bilmemeleriydi. Daria evden çıktıktan sonra hepsi Kaan'a aralarında önceden bir şey olup olmadığını sorsalar da Kaan hiçbir soruya cevap vermemişti. 

En son salondaki sessizlikten bunalan Melih Bey, masanın üstünde duran telefonunu eline alarak saatlerdir kendisinden haber alamadıkları kızını arasa da ulaşamamıştı, kız telefonu açmıyordu. Belki de hâlâ işi vardır, diye düşünmüştü. Telefonunu yeniden masanın üstüne bıraktığında büyük oğlu Alparslan'ın sesini duydu Melih Bey. 

"Baba, saatlerdir haber alamıyoruz. Ya bir sorun varsa? Bize akşam beni beklemeyin demiş olması onu merak etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor." demişti, Alparslan. Sonuçta Daria'nın ona, eşine ve çocuklarına zararı olmamıştı, hatta aksine iyi bile davranmıştı onlara. Bu bile Daria'ya iyi davranması için yeterli bir sebepti.

Alparslan'ın hemen ardından ise Melih Bey'in en küçük oğlu Bulut Efe konuşmuştu, "Abim haklı, saatlerdir ablamdan haber yok. Hem Kaan abim bilgisayar mühendisliği okumuyor mu? Ablamın telefonuna girip şu ablamın Rusça konuştuğu gizemli kişinin numarasını bulsa, ondan ablam hakkında bilgi alamaz mıyız?". Ablasını ilk gördüğünde bile ona karşı umutlar yeşermişti içinde. Diğer kız gibi görünmüyordu ve ona nazaran daha ağır başlı, olgun hareketleri vardı. Kısa zamanda ablasıyla iyi anlaşmıştı. Şimdi ise onu kaybetmeyi düşünmek bile istemiyordu.

Bulut Efe'nin söyledikleriyle salondaki herkesin bakışları Kaan'a dönmüştü. 

"Bana bakmayın. Telefonuna daha ilk geldiği zaman girmeye çalıştım. Telefonundaki yazılım bizim bildiğimiz türden değil. Yani ya yazılımı birine yazdırdı, ya da kendi yazdı. Güvenlik sistemi çok gelişmiş. Bu da telefonun sistemine girmeyi imkansız kılıyor. Bırak konuştuğu kişilerin numarasını bulmayı, telefonunun şifresinin ilk rakamını bile bulamam." diyerek cevap vermişti Kaan. Daria'yla onun mazisi çok daha eskiye dayanıyordu. Sonuçta, Daria onun hayatını kurtarmıştı. 

Kaan cümlesini bitirirken merdivenlerde evin küçük ikizlerini uyuttuğu için bir süredir salonda olmayan Alparslan'ın eşi, İnci görünmüştü. Salondaki sessizlik ve gerginliği anında fark ederek eşinin oturduğu ikili koltuğa, eşinin yanı başına ilişmişti İnci. "Bir sorun olsa Daria bir şekilde bize ulaşırdı zaten. Eğer o yapamayacak durumdaysa illaki başka biri haber verirdi. Siz Daria'nın çevresindeki herhangi birine ulaşamasanız bile, bahsettiğimiz kişiler her konuda güçlüler. Bizden birinin numarasını bulmaları dakikalarını alır. Yani isteyen herkes bizim numaramızı bulabilir." dediğinde çoğu kişi ona hak vermişti. 

O konuşurken Hakan tekrar Daria'yı arasa da açan olmamıştı. Zaten en son Daria onu terslemişti, ortada bir sorun olmadığı zaman arasa da kızın açacağını düşünmezdi zaten. Gözlemlediği kadarıyla Daria, bir insanın ufak bir hareketini bile sevmediğinde o kişiye yeniden ısınması biraz zaman alıyordu. Bilmediği şey ise Daria'nın da onlara ısınsa bile, bu duruma kendi içinde anlam veremediği için Hakan onunla konuşmaya gittiğinde onu bu şekilde terslemiş olmasıydı.

Rus ŞeytanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin