6. GÜNLÜK

2K 96 6
                                    

Yatakta sırt üstü yatmış tavanla bakışıyordum. Göktürk ailesi bir anda hayatıma girmişti. Şimdi her ne kadar yeni bir kardeş fikrine sıcak bakmasalar da ilerde gerçekten iyi bir aile olup olamayacağımızı merak ediyordum. 

Biraz daha bu şekilde durursam düşüncelerimin beni boğacağını farkederek yataktan kalktım. Açık olan pencereden güneşin yeni yeni doğuyor olduğu gözüküyordu. Banyoda işlerimi halledip spora uygun kıyafetler giyerek koşuya çıktım. Kulaklıklarımı takıp yakınlardaki parka doğru koşmaya başladım.

İki saat kadar bir süre spor yaptıktan sonra eve gelip duş aldım, şirkete gitmek için üstümü giyindim. Terziye mesaj atarak Arda'nın adresini verdim. Evdeki işlerim bitince galerideki arabalardan birini aldım. Yola çıkacakken telefonumdan gelen mesaj sesiyle durdum ve telefonu elime alarak mesaja baktım.

Bilinmeyen Numara: Sanırım kendimi hazır hissediyorum işleri ne zaman hallederiz?

Bilinmeyen Numara: Ben Arda, Hasan Amca'nın oğlu olan.

Daria: Kim olduğunu ilk mesajda anlamıştım ama yine de kendini tanıttığın için teşekkürler?

Daria: Ayrıca bu işler 'sanırım' diyerek olmuyor çaylak. Eğer gerçekten emin değilsen daha zamanın var.

Çaylak: Tamam, eminim hadi şu işi yapalım.

Çaylak: Ayrıca bana neden 'çaylak' dediğini sorabilir miyim Daria?

Daria: Bir işe yeni başlayanlara neden çaylak deniliyorsa o yüzden çaylak.

Daria: Şimdi, izin verirsen işlerim var. Saat 10.00'da hazır ol. Seni almaya geleceğim. 

Çaylak: Tamamdır.

Telefonu kapatarak çantama koydum ve şirkete sürdüm. Şirketteki odama çıktıktan sonra peşimden odaya Melike girdi. "Bugün toplantınız yok efendim. İmzalamanız gereken belgeler kitaplığınızdaki ikinci rafa konuldu. Kahveniz birazdan gelecek. Yapmamı istediğiniz başka bir şey var mı Daria Hanım?" dedi. "Yapman gerekenleri yapmışsın zaten. Ben bugün erken çıkacağım, sen de çok durma. Çıkabilirsin." dedim. Ufak bir baş selamı vererek çıktı.

Saat 10.00'a gelirken şirketteki bütün işlerim bitmişti. Arabaya binerek Arda'nın attığı konuma sürmeye başladım. Telefonum çalmaya başlayınca arabanın ekranında gözüken 'Hakan Göktürk' ismiyle kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

 Arabanın direksiyonundaki tuştan aramayı cevapladım. Ardından arabanın içinde "Alo, Daria merhaba." diyen Hakan Göktürk'ün sesi duyuldu. "Merhaba. Konuyu uzatmadan beni neden aradığına gelelim." dedim. "Bak Daria, önceki aileyle kolay şeyler yaşamadığını biliyorum ama bizim yaşadıklarımız da kolay değildi. Eh, dünkü yemek de pek hoş ilerlemedi. Yine birlikte bir şeyler yapma şansımız var mı?" dedi. Açıkçası böyle bir şey beklemiyordum. "Bu akşam bir işim yok, yarın şirkette birkaç toplantım var ama sonra boşum. Ne ayarlayacaksanız ona göre ayarlayıp bana söylersiniz." deyince sesindeki heyecanla beni onaylayınca görüşürüz diyerek telefonu kapattık.

Telefonu kapattıktan yedi dakika sonra Arda'nın attığı konuma gelmiştim. Duvara yaslanmış, kafasını telefona gömmüş bir şeyler yapıyordu. Biraz korkutmaktan zarar gelmez diye düşünerek hafif bir şekilde kornaya basınca Arda yerinden korkuyla sıçrayıp elindeki telefonu neredeyse düşürüyordu. 

Telefonunu düşürmediğine emin olarak kafasını kaldırınca arabanın içinde ona sırıtarak baktığımı görünce somurtarak arabanın yanına gelip kendini yolcu koltuğuna attı. Ardından bana dönerek "Bunu yapmak zorunda mıydın? Ya telefonumu düşürseydim, ya kalp krizi geçirip başına kalsaydım, peki ya-" derken lafını bölerek "Yeter taramalıya bağladın. Ayrıca telefonunu düşürsen ne olacak sanki birkaç saat sonra şirket sahibi olacaksın, yenisini alırsın." dediğimde aydınlanma yaşayarak "Hala alışamadım. İçeriye girdiğim gün, aklımda daha dün gibiyken şimdi bir şirketim var."  

Şirket sahibi olacağı için sevinmesi gereken yerde üzülmesini istemediğim için radyodan hareketli bir şarkı bulup arabayı sürmeye başladım. Yolda giderken arabanın camlarını açtım. Arda'ya döndüm "Bugün senin yeniden doğuş günün eğlen biraz yeni patron." dedim. "Ooo sonunda çaylaktan yeni patrona terfi ettim ha?" diye cevapladı.

Gülerek geçen yolun ardından bütün devir işlerini hallettikten sonra Arda'ya fark ettirmeden ufak bir villa da ekledim. Sorsam zaten izin vermeyeceğini biliyorum, zorlamaya ne gerek var hediye olsun, değil mi canım?

Devir işleri bitip ikimizin de üstünden yük kalkınca bir kafeye geçip oturmaya karar verdik. Sonra da niye yabancı yere gidelim ki deyip Hasan Amca'nın kafesine gittik. Kahveleri söyleyip oturduğumuzda Hasan Amca da kasayı bir garsona emanet edip yanımıza geldi ve Arda'nın yanına oturdu. 

"Eee nasıl geçti, hallettiniz mi?" diye heyecanla soran Hasan Amca'yı "Ettik baba, hallettik." diyerek Arda yanıtladı. Onlar kendi aralarında konuşurken çantamdan telefonumu alıp bildirimlere baktım. gelen 2 mesajdan biri devir işlerini onaylamak için yanıma geleceğini söyleyen avukatım; diğeri de yarın yapabileceğimiz şeyleri ve yerlerini gönderen Hakan Göktürk'tendi. Hakan'ın attığı mesajı onaylayan başka bir mesaj göndererek avukatıma Hasan Amca'nın kafesinin konumunu attım.

5 dakikaya geleceğini söyleyen avukattan sonra telefonu kapattım ve masanın üstüne koydum. Aklıma yeraltındaki işler gelince Francis'i yoklamayı kafamın bir kenarına not ederek Hasan Amca'yla Arda'nın sohbetine dahil oldum.

Bir süre sonra kapıdan içeri gözleri beni arayarak giren avukatımla beni görmesi için ayağa kalktım. Ben kalkınca benim baktığım tarafa bakan Hasan Amca ve Arda'yla aynı anda beni gören avukatım bu tarafa gelmeye başlayınca önümde oturan ikilinin sorgulayıcı bakışlarını üzerimde hissettim.

"Merhaba efendim. Ben Daria Hanım'ın avukatı Güral Kazancı. Aynı zamanda isteğinize bağlı olarak şirketinizle ilgili hukuki durumlarda da size yardımcı olacak olan kişi ben olacağım. Lafı daha fazla uzatmadan konuya giriyorum. bugün yaptığınız işlemler için imzalamanız gereken son birkaç evrak var. Önce bir sözlü olarak onaylayalım sonra imzalamanız için belgeleri vereceğim. Şimdi; Daria Hanım, Arda Bey'e kendi üzerine olan 2021 model, gök mavisi bir Chevrolet Camaro, yan şirketlerinden biri olan Karacı Holding'i -kendi şirketinden ayırarak- ve son olarak *** Caddesi üzerindeki iki katlı müstakil evi veriyor, doğru mudur?" dedi.

"Bir dakika ev mi? biz bunu konuşma-" diyen Arda'yı "Evet doğru Güral, bir şirket, bir araba, bir de ev." diyerek onayladım. Hasan Amca sadece şaşkınlıkla olayı izlemekle yetinip olaya dahil olmuyordu. 

Zor da olsa Arda'yı ve sonradan itiraz etmeye başlayan Hasan Amca'yı ikna ettikten sonra eşyalarımı toparlayıp hesabı ödeyerek kafeden çıktım. Saat geç olduğu için ilerideki park alanında tek kalmış arabama doğru yürüyordum. Ta ki araba bir anda patlayana kadar...


♠️

Haftada bir bölüm dedikten sonra haftalarca bölüm atmayan yazar... CJDNVDBJD

Bazı özel durumlardan dolayı sıkıntılar çıktı o yüzden bu kadar gecikti. Tam da yerinde kestim bölümü.CDNKDKDKD

Desteğiniz benim için çoooooooook önemli o yüzden ne zaman okumuş olursanız olun sonraki bölüme geçmeden önce bir kerecik yıldızı gıdıklamayı unutmayın.

Yazarınız sizi çok seviyor<33

Sonraki bölümde görüşürüz, kendinize iyi davranın...

N.D.T.

Rus ŞeytanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin