5. GÜNLÜK

2.2K 102 7
                                    

Göktürk Konağı'ndan çıktıktan sonra motorumu 24 saat açık, buralarda popüler olan kitap-kafeye sürdüm. Kafenin sahibi Hasan amca çok tatlı bir adamdı. Onunla ilk tanıştığımızda oğlu adam darp etmekten yeni hapishaneye girmişti. Her ne kadar haklı olan taraf onlar olsa da karşı taraf rüşvet vererek davayı kazanmıştı. Duyduğuma göre de oğlu şimdilerde hapishaneden çıkmış, kafede ona yardım ediyordu.

Dışarıdan küçük ama içi geniş olan kafeye girdiğimde gözüme ilk kasada oturan Hasan amca çarptı. Sessizce kasaya yaklaşıp, "Ama böyle olmuyor Hasan amca, insan manevi kızını hiç mi arayıp sormaz? Belki ben komalara girdim hastanelerde sürünüyorum." dedim. Hasan amca kafasını kaldırdığı an karşısında beni görünce yüzünde o tatlı gülümsemesi oluşmuştu.

"Daria, kızım hoş geldin. Haber etseydin bir şeyler hazırlatırdım." dedi.

"Yok, Hasan amca, teşekkür ederim ben zaten yedim de geldim. Duyduğuma göre oğlun çıkmış. İş arıyormuş, doğru mu?"

"He kızım, doğru. Valla nereye gitse sabıkası olduğu için reddediyorlar. O kadar işletme okudu, hiçbir şey yapamıyor." dedi. O sırada kasanın arka çaprazındaki kapıdan elindeki faturalara bakan, siyah saçlı, mavi gözlü, muhtemelen benimle yaşıt veya iki-üç yaş daha büyük yakışıklı bir adam çıktı. Tam "Baba, faturalar-" diyerek söze başlayacaktı ki beni ve yanımdaki Hasan amcayı görünce cümlesini yarım bıraktı.

Hasan amca, "Bak, Daria, bu oğlum Arda. Oğlum, bak bu da sana bahsettiğim kız, Daria." dedi ve bizi tanıştırdı. El sıkışarak memnun olduğumuzu söyledikten sonra lafa girdim.

"Duyduğuma göre işletme okumuşsun, şu anda da iş arıyormuşsun. Benim yan şirket olarak kurduğum ama asıl şirketimle uğraşmaktan her ne kadar istemesem de ihmal ettiğim bir şirket var. Onu senin üstüne yaparız, yenilemek istersen veya herhangi bir şeye ihtiyacın olursa para desteğini de ben sağlarım. Birkaç tane dosya işi var, onları yapıp yan şirket olmaktan çıkarır sana özel bir şirket oluşturmuş oluruz. Ortaklarını da kendin seçersin. Yardıma ihtiyacın olduğunda ben yardım ederim. Bazı şirketlerle ihaleye girerken biraz dikkatli olman gerek, onda da ben arkanda dururum. İtiraz istemiyorum. Senin babanın bende emeği çok fazla o yüzden bunu teşekkür bilin." dedim. 

Gerçekten de öyleydi. Hasan amca o evden ilk ayrıldığımda beni himayesi altına almıştı.

Karşımdaki baba-oğul bana şaşkın bir şekilde bakarken Hasan amca "Olmaz kızım, bu çok fazla biz bunu kabul edemeyiz." dedi.

"Hasan amca, bugüne kadar yeri geldi sırdaşım, yeri geldi babam oldun. Sen olmasan ben bugün burada olmayabilirdim. O yüzden bunu kabul edin. Hem o şirkete gidecek vaktim bile yok. Başına biri geçmediği sürece de o şirket giderek batacak. Zaten satmayı düşünüyordum, yabancıya gitmemiş olur. Ama tek şartım var, o da benim şirketimle ortaklık antlaşması imzalaman. İki şirketten herhangi biri batmanın eşiğine geldiğinde birbirimize destek çıkabilmemiz için böyle gerekiyor." dedim.

Hasan amca zor da olsa kabul ettiğinde Arda "Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum ama çok teşekkür ederim." dedi, yüzündeki minnettar bakışlarla.

Kafenin kitap bölümünden bir kitap alıp masalardan birine oturarak kitabı okumaya başladım. Filtre kahve siparişim geldiğinde kitabı kenara koyarak Francis'e araba galerisinin zemin katındaki spor arabalardan birini konumuma göndermesini belirten bir mesaj attım. Galerinin zemin katındaki arabalar acil işlerde kullandığım, can sıkıntısından aldığım arabalardı ama ikinci kattaki arabalar koleksiyonluk olan spor arabalardı. kendim bile kullanmaya kıyamıyordum.

Kitapla eş zamanlı olarak kahvemi bitirdiğimde adamlarımdan biri içeri girip araba anahtarını bana uzattı. Getirdiği araba 2021 model, gök mavisi renginde bir Chevrolet Camaro'ydu. Ceketimin cebinden ne olur ne olmaz diye taşıdığım kağıt ve kalemi çıkararak üstüne 'Yeni şirket patronumuza yaraşır bir araba. Güle güle kullan. Yarın ev adresinize özel terzi göndereceğim, vücut ölçülerine göre takım dikecek. Hazır hissettiğinde babandan numaramı alıp beni ararsın, detayları konuşuruz.' yazarak altına da ismimin baş harflerini yazdığım kağıdın üstüne araba anahtarını koyarak Arda'nın eline tıkıştırdım. Kasada ücreti ödemek için ısrar etmeme rağmen Hasan amca almadığında elini öperek kafeden çıktım.

Arkamdan gelen hızlı ayak seslerini duyduğumda durup arkamı döndüğümde Arda'yı gördüm. "Şirket için gerçekten teşekkür ederim Daria ama bu araba gerçekten çok fazla. Şirket teklifini kabul etsem de bunu kabul edemem." dedi. 

Tebessüm ederek, "Şirkete 1993 model Tofaş'la giderek kendini daha ilk günden rezil mi edeceksin новичок (çaylak)?" dedim.

"я не знаю, скажи мне,(bilmem, söyle bana,) gerçekten kendimi rezil eder miyim?" dediğinde şaşırdım. Rusça bilmesini beklemiyordum. 

"Bir şey değişmez, sana şirketi vermeyi isteyen bendim. Sadece yardım ediyorum. Saat geç oldu. Yarın erken kalk, tapu işlerini halletmeye gideriz. Ben gidiyorum. Yokluğumda kendine iyi davran." derken arkamı dönerek motoruma yürümeye başlamıştım çoktan. 

Uzun bir günün ardından eve geldim. İşlerimi halledip üstümü değiştirdikten sonra yatağıma girdim ve her ne kadar uyuyamayacağımı bilsem de uyumaya çalıştım.


Evet, geldik bir bölümün daha sonuna. Bu taslaklarda duran son bölümdü bundan sonra bölümleri haftada bir atmayı düşünüyorum. 

Desteğiniz benim için gerçekten çok önemli o yüzden sonraki bölüme geçmeden yıldızı bir kerecik gıdıklamayı unutmayın:)

Sonraki bölümde görüşürüz, kendinize iyi davranın...

N.D.T.

Rus ŞeytanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin