7.GÜNLÜK

1.9K 101 10
                                    

Her şey bir anda olmuştu. Arabanın patlaması, endişeyle koşarak yanıma gelen Hasan Amca ve Arda, nereden haber aldıklarını anlamadığım bir şekilde Göktürkler, siren sesleri, gelen itfaiye, polislerin aldığı ifadeler...

Şu an ise evimin tehlikeli olabileceğini düşündükleri için beni zorla Göktürk Konağı'nda kalmamı sağlayan Göktürkler ve karşımda oturan Hasan Amca ile Arda... Apar topar evimden alıp buraya getirdiğimiz ufak bir valizin içindeki önemli eşyalarım... Hepimizin elinde saat ne kadar geç de olsa kahve dolu bardaklar, karşımda bana ters bakışlarını atmakla meşgul olan Kaan, hâlâ tepki vermediğim için endişeli bakan diğer Göktürkler, Hasan Amca, Arda ve benim olayların şokundan çıkmamı sağlayan, yerde oyuncaklarıyla oynayan Aras ve Asya'nın tartışma sesleri...

"Anne, Aras bebeğimi vermiyor!" diye bağıran Asya ve onu "Bir kere önce sen benim arabama bebeğini bindirmeye çalıştın. Senin bebeğin benim arabama sığmaz, görmüyor musun ya?" diyerek onu cevaplayan Aras. 

İnci benim bağırdıkları için onlara kızacağımı düşünüp çocukları uyarmak için ağzını açtığında benim konuşmamla lafı başlamadan bitmişti. "Aras, neden ikizinin bebeğinin arabana binmesine izin vermiyorsun?" diye sordum. "Çünkü bebeği çok büyük arabanın içine sığmaz ki." cevabını aldım. 

Bakıldığında gerçekten de bebeğin sadece dizlerine kadar olan kısmı arabaya sığıyordu ama bebeğin eklemleri bükülebiliyordu ve oyuncak arabanın da üstü açıktı. Elimdeki kahve bardağını çaprazımda duran küçük sehpaya koydum. Koltuktan inerek ben de yere onların yanına; masanın olduğu tarafa, Aras'ın sağ tarafına, oturdum. "O zaman biz de sığdırırız." dedim. 

Asya "Ama hala nasıl sığacak ki?" diye sorarken ben bebeğin dizlerini büküp arabanın içine -çökmüşçesine oturur gibi gözükse de- oturmasını sağladım. İkizler arabaya oturan bebek ve arabayla oynamaya başladıklarında üstümde odadakilerin bakışlarını hissetsem de kafamı kaldırıp bakmak yerine dirseğimi masanın kenarına, kafamı da elime yaslayıp Asya ve Aras'ı izlemeye başladım. 

Asya hızlı hareket edip ayağa kalkmaya çalışınca dengesini kaybedip kafasını masanın sivri köşesine çarpacakken refleksle elimi uzatıp kafasını yarmasını engelledim. O, bana  gülümseyerek bakıp oynamaya devam ederken ben de ona tebessüm etmiştim. Avucumda hissettiğim ıslaklıkla elime baktığımda kanadığını gördüm. Masanın üstündeki peçeteliğe uzanıp bir peçete alarak buruşturdum ve avucuma bastırdım. Kimsenin fark etmediğini düşünürken Gürcan elimi görüp yanındaki Hakan'ı dürterek beni gösterdi. Sonrası da zaten beni odadakilere çaktırmadan pansumana zorlayan Hakan ve benim ısrarla bir şey olmadığını söyleyerek reddetmelerimdi.

Saat gece yarısına gelirken çocuklar gözlerinden uyku akarken hâlâ uyumamak için diretip oyun oynuyorlardı. Herkesin üstünde yavaştan bir ağırlık oluşmaya başlarken bu uykulu ortamı benim telefonumun çalması dağıttı.

 Gri ama aydınlık ekranda " . " işareti parlıyordu. Araba patladıktan sonra yapanı bulması için emir verdiğim Francis arıyordu. İstem dışı ciddileşerek telefonu açıp kulağıma götürdüm. 

Dinlediğimi belirtmek için 'Hm' gibi bir ses çıkartarak karşıdan gelecek olan sesi beklemeye başladım. Çok geçmeden Francis'in sesi duyuldu. 

"Мы нашли этого человека, сэр." (Adamı bulduk, efendim.)

"Красивый. Так где он сейчас?" (Güzel. Peki, o şu anda nerede?)

"Мы привезли его на склад, сэр." (Depoya getirdik, efendim.)

"Отправьте несколько человек и мотоцикл."(Birkaç adam ve bir motosiklet gönderin.) dedim ve ekledim, 

"Я буду там через десять минут."(On dakika içerisinde orada olurum.) 

Telefonu kapattım ve hafif çatık kaşlarımla ayağa kalkıp hızlı bir şekilde Aslı Hanım'ın bana konakta kalırken kullanmam için verdiği odaya, üst kata çıktım. Üstüme düz siyah, uzun kollu bir body ve bol bir kargo pantolon giydim. Giydiğim body kayık yaka olduğu için köprücük kemiğimin üstündeki ejderha dövmesi belli oluyordu. Siyah, sadece ağzımı ve burnumu kapatan bir maske taktım ve saçımı üstten sıkı bir atkuyruğu yaparak aşağı indim.

Salona göz attığımda herkesin bana şaşkın bir şekilde baktığını gördüm. Maskenin içine yerleştirdiğim ses kalınlaştırıcıdan dolayı farklı çıkan sesimle "Ben çıkıyorum bu gece bana ulaşamayabilirsiniz. Hasan Amca, biliyorum çok sorunuz var ama lütfen sonraya saklayın şu an gitmem gerek." dedim. 

Konağın kapısından çıkarken arkamdan bütün Göktürklerin ayak sesleri geliyordu. Kapının önündeki merdivenlerden inmeye başlayacakken bacaklarımda iki çift minik el hissettim. Aşağı baktığımda Asya'nın sağ, Aras'ın sol bacağıma sarıldığını gördüm. İkisi de aynı anda "Hala, şimdi gitmesen olmaz mı?" dedi. 

Onların boyuna gelmek için çöktüm ve onları karşıma alarak konuşmaya başladım. "Maalesef gitmek zorundayım. Ama size söz, sizi görmek için bir daha geleceğim. Tamam mı?" dedim. İkizler senkronize bir şekilde önce kafa sallayıp sonra bana sarıldılar. Alparslan ve İnci'nin onları uyarmasıyla geri çekildiler.

Sonunda konak kapısından ayrılıp Göktürkleri arkamdaki kapının önünde bıraktığımda bahçe kapısının önünde tamamen mat siyah, içi muhtemelen adam dolu bir Mercedes-Benz Sprinter 319 CDI Camper ve Kawasaki Ninja H2R olan motosikletim, onun önünde de motosikletin anahtarını tutan bir adam vardı. 

Adam kafasını yere eğip selam verdiğinde motosikletin anahtarını ondan alıp önce motosiklete bindim, çalıştırdım, sonra da hızlı bir şekilde konağın bahçe kapısının da önünden ayrıldım. Adamlarımın içinde olduğu araç arkamdan gelirken motosikleti depoya sürdüm.

Depoya geldiğimde kapının önünde karşılaştığım Francis bana sakin olmamı söylerken anlam veremeyerek deponun kapısından içeri girdim ve karşımda gördüğüm kişiyle sinirimin katsayısı artarak arşa çıkmıştı. 


♠️

Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. 

Yazarınız çok meşgul o yüzden de yorgun BYGYFUGYFIIYSYIHPOS

Neyse neyse

Karakter tanıtımı yapmamı isteyen olursa söyleyin ha

Desteğinizin benim için önemli olduğunu unutmayın. Bölümleri ne zaman, nerede okumuş olursanız olun sonraki bölüme geçmeden önce yıldızı bir kerecik gıdıklamayı unutmayın.

Sonraki bölümde görüşürüz, kendinize iyi davranın...

N.D.T.

Rus ŞeytanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin