Rhaenyra, tuttuğu dijital günlüğe yeni bir video daha eklemek için kamerayı kendisine doğru çevirmişti. Kızgın ve epey kıskanç görünüyordu. Soyunma odasına giden yolun boş olmasından faydalanıp dürüst davrandı ve video kaydına başladı.
"Arkadaş katili olmamak için kendi kendine bir söz verdiğini biliyorum ancak belki bugün bir istisna yapabilir ve Daemon ile birlikte Alicent'ı da yedi cehenneme gönderebilirsin. Yalnızca bir düşün. İleride düğünlerinde çiçek tutan nedime olmak istemiyorsun çünkü!"
Son cümlesi bile ona kabus olarak geri dönmüş, dün gece gözleri uyku namına hiçbir şey görmemişti. Her saat başı odasından sessizce çıkmış, koltukta uyuyakalmış babasının gür horlaması eşliğinde evde dolaşmış ve Daemon'un odasında olup olmadığını kontrol etmişti. Korktuğu gibi amcası, Alicent'ı evine kadar -karşı kaldırıma götürmeyi bahane olarak kullanmayı akıl edememiş olması bir mucizeydi- götürmemiş, Rhaenyra sevgili dostu hafif meşrep Alicent'ı evinden yaka paça göndermişti. Daemon da geceyi misafir odasındaki yatakta dümdüz uyuyarak ve Rhaenyra'nın ergenlik dürtülerindeki baş karakter olarak geçirmişti.
Ailesi tuhaf geleneklere sahip olduğu için bu geleneğe şiddetle karşı çıkma ile ilgili fikirlere sahip olan Rhaenyra, on altıncı yaşında fikir değişikliği ile uğraşıyordu ve neredeyse küçük bir röntgenci gibiydi, yani kendi gözünde. Daemon'un hâlâ evlerinde olduğunu saat başı kontrol etmek için yataktan çıkma ödülünü, gerçek bir Playboy'un evinde olduğunu fark ederek almıştı. Çünkü Daemon'un kaldığı oda aslında ona ait olmasa bile, sadece bavulunu açması ve komodine parfümü ile her sabah sürdüğü nemlendirici kremini koyması bile evin havasını değiştirme etkisine sahipti. Ayrıca Daemon çıplak uyurdu. Her zaman.
Ergen bir kız için tanrısal etkisi vardı.
Rhaenyra kahvaltıya bile kalmadan evden kaçma sebebini beden eğitimi dersine erkenden gitmek gibi sunmuş olsa da asıl sebebi Daemon'un parfüm kokusuna biraz daha maruz kalacak olursa, kaplan kadar vahşi davranma eğilimi göstereceği gerçeği idi.
Omzundan düşen çantasını sinirle yerine geri takan Rhaenyra, video kamerasını kapattı ve kız soyunma odasından yükselen seslere doğru keyifsizce yürümeye devam etmişti. Bu sırada erkek soyunma odasının önünden geçti. Erkeklerin soyunma odalarının kapısı daima açık olurdu ve kızlar hep içeriye bakardı. Nyra da alışkın olduğu gibi kapının önünden geçerken meraklı gözlerini içerideki aptallara çevirdi. Taburenin üzerine çıkıp karın kaslarını gösteren Joffrey Lonmouth'un beyaz iç çamaşırı neyi varsa ortaya sererken, adaşı Joffrey Baratheon burun kıvırarak taşralı ve cahil kesimdeki erkeklerin kas yarışı konusunda zırvalıyordu. Çünkü kası yoktu. Rhaenyra'nın kuzeni Leanor Velaryon spor ayakkabı bağcıklarıyla uğraşırken çatal sergisi yapmaktaydı.
Onlarla aynı anda son sınıflar da ders alacağı için Trystane Martell görüldü; esmer çocuk, arkadaşları ile kahkaha atarak ettiği sohbete, sporla yakından ilgilendiği belli olan gövdesi açıkken devam ediyordu. Rhaenyra onu fark edince adımlarını yavaşlatmış ve bir saniye daha uzun olacak şekilde içeri bakmaya devam etmişti. Trystane'in dikkatini hiçbir zaman çekemediğini bilmek, kızın gizli özgüven sorununa yardımcı olmuyordu. Trystane beyaz tişörtünü giyinirken Rhaenyra'ya inat olsun diye yavaş çekimle davranıyor gibiydi sanki. Ya da kız sahiden de bir buhran içindeydi. Durumu her ne ise, Trystane ile göz göze geldiklerinde bu ergen erotizmi sona ermişti. Trystane ona tebessüm ettiğinde, Rhaenyra'nın sevgilisi olan bir çocuğa için için bakıp yakalanma alarmları öttü ve Trystane onun peşinden bakmak için kafasını dışarıya uzatırken, Rhaenyra çoktan soyunma odasına doğru koşuyordu.
Rhaenyra Targaryen kızlar soyunma odasına girdiğinde, durum erkeklerin soyunma odasından farksızdı. Alışkın olduğu gibi.
Martell üçüzleri, tahta oturaklara, iç çamaşırları ve büyük güneş gözlükleri ile yayılmıştı. Rhaenyra çantasını ve ceketini bırakmak için onların yanına gitti. "Ne bu haliniz?" diye sordu sakin gözükmeye çalışırken. Kafasının içini esir almış erkekler yüzünden dengesi şaşmış hâldeydi. Obara'nın dibindeki boşluğa oturdu ve bağcıklarını yavaş yavaş çözmeye başladı. "Dün gece suç işleme durumu nasıl gitti?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
modern westeros story • hotd/got
Fanfiction"Günümüzde ejderha diye bir şey yoktur." dedi Ned Stark. Kendinden oldukça emin konuşuyordu. Önündeki yanmış krepleri müşterinin tabağına bir lapa yulafla aynı anda atarken, o gümüş saçlı aileye karşı haz etmediği fikirlere sahipti. Özellikle de ejd...