3

1.1K 9 5
                                    

Evin kapısını açtığımda yorgunluktan bayılacağımı düşünüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Evin kapısını açtığımda yorgunluktan bayılacağımı düşünüyordum. Akşama kadar üç ayrı toplantıya girmiş ardından da son dava hakkında elimize yeni gelen ifadeleri inceleyip notlar aldım. Gözlerim ifadeleri okumaktan incelemekten yorulmuştu. Parmağımda kalem izi oluşmuştu. Ayakkabılarımı çıkarırken evdeki salağın gitmiş olmasını umdum. Salona çantamı bırakıp, mutfağa geçtim. Ev yemeği kokuyordu mutfak. Ocak kısmına bakınca iki tane tencere vardı. Masada tek kişilik servis vardı, ve tabağın altında bir not vardı.

"Bir kaç gün buralarda olmayacağım fıstık, özle beni tamam mı? Sana güzel yemekler hazırladım beğenirsen gelince söyle tamam mı? :( Bu arada altta omletimin ve sosunun tarifi var öptüm seni dudaklarından ;)"

Yüzümde salak bir sırıtma oluştu. Bu çocuk harbi salaktı. Notu bırakıp ne yemek yaptığına baktım. Ne ara bunları yaptı bilmiyorum ama bir tencere yaprak sarma, bir tencere tavuk sote ve pilav yapmıştı. Hepsi çok nefis duruyordu. Hemen yaprak sarmaları alıp masaya oturdum ve tencerenin içinden çatalla yemeye başladım. O kadar uzun zamandır ev yemeği yemiyordum ki çok özlemiştim. O kadar güzel yapmıştı ki. Böyle salak bir şeyin katil olduğuna emin olamıyordum ama tüm kanıtlar bunu gösteriyordu. Bu konu üzerinde durmadan tencerenin yarısını yiyip üstümü değiştirip direkt kendimi yatağa attım.

-
Eve geldiğimde gitmesinden üzere üç gün geçmişti. Yaptığı tüm yemekleri bitirmiştim. Hepsi o kadar çok güzel olmuştu ki. Parmaklarımı yememek için zor durmuştum. Sabahları da omlet tarifini yapmıştım ama onun yaptığı tadı alamamıştım. O yokken de kendimi tatmin ederken tam olarak zevk alamıyordum. Ayakkabılarımı çıkartıp kapıyı kapatmıştım ki içeriden sesler geliyordu. O gelmiş miydi? İçimde ufak bir heyecanla mutfağa geçtim hızla.

Gelmişti ortalığı topluyor ve yemek yapıyordu. Yine üzerinde tişörtü yoktu. Şu an o kadar beni sikmesini istiyordum ki iç çamaşırıma değen ıslaklık pantolonumdan belli olacak seviyedeydi. "Nerelerdeydiniz paşam?" diye sordum. İşine devam ederken gülümsedi ve bana döndü, "Hayırdır, beni mi özledin?" diye sordu. Gözlerimi devirdim, "Siktir git ya!" diyerek kendimi sandalyelerden birine oturdum. Temizlediği tencereyi makineye yerleştirdikten sonra önlüğünü çıkartıp karşıma geldi. Yavaşça eğilip dudaklarımdan öpmeye başladı. Yavaşça ayağa kalkıp kollarımı boynuna doladım.

Bedenine temas etmek o kadar azdırıyordu ki beni. Elleri gömleğimin düğmelerine gitti. Hızlı bir şekilde ilikleri açtı. Üstümden atıp arkadan tekte sütyenimin kopçalarını açtı. Onları bir kenara fırlattıktan sonra bende pantolonumu ve iç çamaşırımı çıkarttım. O da kendi iç çamaşırını çıkarttıktan sonra çıplak bedenlerimiz temas halindeydi ve neredeyse boşalacak seviyeye gelmiştim ama kendimi tuttum. Dudaklarımızı bir anda ayırıp beni kucağına aldı ve tezgaha bıraktı.

Bacaklarımı ayırıp arasına girdi ve dudaklarımızı tekrar buluşturdu. Tek eliyle vajinamın dudaklarını okşamaya başladı. Ağzımdan minik bir inleme çıkmıştı. Biraz daha sert okşamaya başladı sonra bir anda uzaklaştı. Buzdolabına geçip içinden bir şey çıkartıp geri geldi. Elinde çikolata sosu vardı. Gözlerimi kocaman açtım, "Fantezi?" diye sorunca kafasını salladı hızla. Sosun kapağını açıp yavaş yavaş vajianama dökmeye başladı. Durmadan göğüslerime de sıktı. Sonra kapağını kapatıp bıraktıktan sonra önümde eğilip diliyle tüm çikolatayı yaladı. Ardından kalanları da emdi. İçimde bir dalga oluştu ve çığlık atıyor gibi inleyip boşalmak üzereydim ama kendimi çok sıkı tuttum. Dili öyle bir geziniyordu ki beni sikmesinden daha iyi hissettiriyordu. Diliyle karnımı yalaya yalaya yukarı çıktı ve göğsüme ulaştı.

Meme uçlarımdaki çikolataları yaladı. Ardından tüm göğsümdeki çikolataları emdi. Neredeyse tüm vücudumu yalamıştı. Belimden tutarak beni tezgahtan indirdi. Sıra bende gibi hissettim. Çikolata sosunu alıp dik bir şekilde duran penisine çikolata sosunu döktüm. Gözleri gözlerimin içine bakıyordu. Sosu bırakıp dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım. Önünde eğilip penisini tuttum. Başını ağzıma alıp bıraktım. Gözlerimi gözlerinden asla ayırmıyordum. Penisini bu kez tamamen ağzıma alıp tamamını boğazıma kadar aldım. Bir süre boyunca sakso çekip bıraktım. Yere uzandım ve bacaklarımı ikiye ayırdım. Ne istediğimi anlamıştı. Gözlerindeki arzu ve zevki görebiliyordum.

Seri hareketle penisini tükürükleyip tamamını hiç umursamadan içime soktu. Acıyla çığlık attım ama umursamadı. Beni hızlı bir şekilde sikmeye başladı. Acı yavaş yavaş zevke dönüşmeye başladı. İkimizin nefesleri birbirimize karıştı. Şu an tamamen yasak bir ilişki içerisindeydik. Eğer herhangi birisi duyarsa tamamen hayatım kayardı. Yasak arzular içinde zevkten kuduruyorduk. Kimsenin bizi görüp duymaması lazımdı. Kimsenin bizi tanımaması lazımdı.

Son darbelere gelince içimden çıkıp penisini ağzıma sokup tüm menilerini ağzıma boşalttı. Gözlerinin içine baka baka tamamını yutunca eğilip dudağımın etrafını yaladı ve yardım ederek beni ayağa kaldırdı. "Hadi gel temizlenelim fıstık." diyip gülümsedi. Beni banyoya sürükledi. Şiddetli başlayan hazlar şiddetle son bulurlar. Biz şiddetle başlamıştık ama sonumuz olmayacaktı çünkü sadece sikişen iki insandık.

-
Kısaaa bir bölümdüüüü ama mutfakta :)

Yalanı Kovalayan Yılan +18 (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin