My Demon

2.Bölüm

Gelmişti. Herkesin gözleri oraya çevrildi, çünkü  yaptığı işlerden dolayı camianın benim gibi büyüklerinden ve tanınanlarındandı. Gözü etrafta gezindi ve en son beni buldu, sanki aradığı birşeyi bulmuş gibiydi, yerine oturdu. Gözlerimi ondan çekip Hyo-rin'in anlattığı şeye kafamı verdim. Geçen gün yine yapılan böyle bir etkinlikte düşen adamı tekrar tekrar anlatıyor kahkaha atıyordu. Masadakiler ve eşi Jeo-song dahil herkes tekrar tekrar gülüyordu. Kalkıp kokteyl ve ikramların olduğu masalara yöneldim, Lee Jung'da yanıma gelip Jeong Gu-won'un daha önce işlediği suçlardan bahsediyordu. Mafya camiasında yapılan illegal işleri sadece camia içinde eli her yere uzanan benim gibi kişiler öğrenir,bilirdi. Sonra başkaları da masaya dahil oldu.

                                   ♡
  

                                    

Bazı çıkarlarım olduğu için yarım saattir  bazı büyüklerle ayakta dikiliyordum. İlla hepsi bir gün işime yarardı. Onları dinliyormuş gibi yapıp telefona bakıyordum. Sonra başka birinin sesi yan tarafımdan geldi;
"İyi bir dinleyicisin"
Kafamı kaldırıp baktığımda
Jeong Gu-won'u gördüm yapmacık bir gülümseme gönderip telefona geri döndüm. Bir iki dakika sonra yanıma Hyo-rin  geldi ve "Yakışıklıymış" dedi.
Ona kaş göz yapıp "Hadi biz lavaboya gidelim" dedim. Lavaboya gidince;
"Hey! Senin neyin var?"
Hyo-rin kahkaha attı ve "Dalga geçiyordum,ayrıca senin yanına mı geldi o?" dedi şaşkın bakışlarla. "Sus Hyo-rin işin varsa hallet gidelim" dedim.

Bazen çok boş konuşurdu, yaşıttık. O eşi Jeo-song'la evlendiğinde Jeo-song'a çok kızmıştım. Biz bu işlere neredeyse Jeo-song'la beraber girmiştik. Ve onun yaşına göre erken evlendiğini düşünürdüm. Ama Hyo-rin'le tanışınca fikrim tamamen değişmişti. Hatta Jeo-song bizim yakınlığımızdan şikayet ediyordu. Biz sürekli Hyo-rin'le birlikteydik. İş günlerimde şirkete gelip benimle akşama kadar oturup günümün geçmesini sağlardı. Ailemin vefatından sonra kimsem yokken o benim yanımdaydı. Hayatımın tam baharındayken ailemi kaybetmiştim ve o çöküşe geçmememi sağladı. Bu işlere hırsımdan girmiştim ve birdaha içinden çıkamadım ki çıkasımda hiçbir zaman olmadı. Ama hiç girmesem hayatım nasıl olurdu bilmiyorum..

                                    ♡

Gece bitmiyordu. Anons edilene kadar genelde kimse gitmezdi. Normalde daha geç geliyordum bugün bir iki saat erken gelmiştim -bana göre- o yüzden vakit geçmek bilmiyordu.
İçkiyi fazla kaçırmıştım. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Bu aralar kafam başka yerlerdeydi. Bundan dolayı her fırsatta fazladan içiyordum.
Tek başıma bar bölümünün oradaydım. Burası baya büyüktü, yeni fark etmiştim. İçinde bulunduğum bu duruma ufak bir kahkaha attım. Tam Hyo-rin yanıma geliyordu ki başkası yanına çağırdı bende kafamı eğip biraz başımı dinlendirdim. Sonra yanıma birinin oturduğunu hissettim. Kafamı kaldırdığımda yanımda yakışıklı uzun boylu birini gördüm ama sarhoşluğuma veriyorum ki kim olduğunu anlayamadım. Hafif uykulu bir sesle "Merhaba" dedim. O da "Merhaba" dedi.  Ben niye böyleydim? Çok uykum vardı. "Yakışıklısın" dedim ve uykusuzluktan gözlerim kapandı. Tam kafam düşüp masaya sertçe  vuracaktı ki yanımdaki anlımı tutup yavaşça masaya koydu. Eğer düşündüğüm kişiyse tabii ki de bir çıkarı vardı. Bunları düşünüyordum ama gözlerimi açamıyordum. Arada gözümü açıp kapatıyordum ama uyanamıyordum. Bir  kadın sesinin "Uyan" dediğini duydum ama gözlerimi açamadım..

                                  

                                   ♡
Merhabalarr
Yanındaki yakışıklıyı tahmin etmek çok zor olmasa gerek
Yeni bölümü yarın atmaya çalışacağım görüşürüz