16. Bölüm

67 7 12
                                    

Kapı sesiyle sıçrayarak uyandım. Bu kimdi şimdi?

Etrafıma bakındım, salondaydım. Gu-won yukarıdaysa gelen kimdi?

Karanlıkta gelenin kim olduğunu anlamaya çalıştım.

"Jeong Gu-won?" dedim şaşkınlıkla.

"Benim, uyandırdım mı?" dedi.

"Bende başka biri sandım" dedim ve rahat bir nefes verdim.

Işığı açtı ve mutfağa yöneldi buzdolabından viski çıkarttı. Buzluktan buz alıp bardağa koydu üstüne de viski döktü.

"Hiç izleme sana yasak" dedi ve yanıma oturup nispet yaparcasına bir yudum aldı.

Göz devirip yanından
kalktım telefonumu alıp
merdivenleri kırarcasına
çıkmaya başladım.

Aşağıdan kahkahalarının sesi geliyordu...

..

Aşağıdan gelen tabak sesleriyle gözümü açtım.

Saat öğlene yaklaşıyordu. Akşam 3-4 saat yatmama rağmen bu saate kadar yatmamın sebebi büyük ihtimalle aldığım ilaçlardandı. Bugünden itibaren bırakacaktım, yeterdi artık herhalde.

Gerindim ve kalkıp rutin işleri hallettim.

Aşağı indiğimde Hyo-rin'i gördüm.

"Hyo-rin?" dedim şaşkınlıkla.

"Sürpriz! Nasıl, kahvaltıyı ben hazırladım?"

"Süper ya iyiki geldin. Canım aşırı sıkılıyordu" dedim ve yanına gidip yandan sarıldım.

"Gu-won çıktı mı?" dedi. Uzaklaştım ve masaya yönelip:

"Bilmem çıkmıştır herhalde" dedim ve masadan birkaç bir şey ağzıma attım.

"Nasıl yani sabah yanında mıydı değil miydi?" dedi.

Sorusuyla yan gözle ona baktım tam bir şey söyleyecektim.

"Tamam, tamam anladım. Kızma hemen" dedi ve arkasını dönüp kaynayan yumurtalara baktı.

"Neyse alışverişe mi çıksak ne yapsak ya?" dememle:

"Evet, lütfen seninle alışverişi çok özledim!" dedi bana dönerek.

Masaya oturdum ve biraz atıştırmaya başladım. Hyo-rin'de kaynayan yumurtaları alıp masaya koydu.

Bahçeden kavga sesler geliyordu.

Masadan kalktım ve kapıyı açtım.

Ivan ve adamları Jeong Gu-won'un korumalarıyla kavga ediyordu.

"Hey! Ne oluyor?" dedim.

"Gelebilir açın yolu" dedim. Adamlar tereddütle bir bana bir Ivan'a bir de Gu-won'un baş korumasına baktı ardından yoldan çekildi.

Ivan kapıya doğru yürüdü ve rusça:

"Korece konuşurken daha seksi olduğunu söylemiştim değil mi?" dedi ve elimi öpüp içeri geçti.

Arkasından yürüyordum. Hyo-rin meraklı bakışlarla:

"Bu kim" dedi.

İkisininde anlaması için ingilizce bir şekilde:

"Tanıştırayım bu Ivan rusyadan arkadaşım, bu da Hyo-rin en yakın arkadaşım" dedim onları işaret ederek.

"Yemez misin, kahvaltı yapıyorduk?" dedim masaya oturarak.

"Tabii" dedi ve yanıma oturdu. Ivan kore yemeklerine hakimdi ama Korece öğrenme zahmetine girmemişti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My DemonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin