Uzun bir aradan sonra geri döndüm 🤞🏻
Hikayeyi unutmuşum o yüzden tekrar yazmakta baya zorlandım 🫢 Muhtemelen siz de neler olduğunu unutmuşsunuzdur. O yüzden başlamadan kısa bir özet geçeyim;En son Lilia kaçıp Gold ve tayfasına sığınmıştı. Kaçmasına yardımcı olan Theon Gloria'yı kısa süreliğine zindana attırdığı için araları bozulmuştu.
Harold Lila'nın Theon sayesinde kaçtığını anlasa da Gloria'ya çaktırmamasını söyleyerek herkesi kandırmaya karar vermişti.
Lilia Gold'un yanındayken Harold'un öldü sanılan ablasının yaşadığını öğrenmişti. Kraliçenin erkek bebeği sahteydi ve doğurduğu kız bebeği Bay Gray'in bulduğu erkek bebekle değiştirmişti. Karşılığında ise Gray'e Harold'un kız kardeşini vermişti. Ayrıca doğurduğu kıza da Harold bakıyordu. Kraliçe Bay Gray ve Gloria'yı evlendirip Işıltı Sarayının idaresinin eş olarak Gray'e geçmesini sağlayacak, bu şekilde kızını Işıltı Sarayına sokacaktı. Lilia ve Theon bunu öğrenince düğünün olmasına ve bebek saraya gelmeden bebeği kaçırıp kraliçeyi tehdit etmeye karar vermişlerdi. Theon ilk önce Gloria'ya veliaht prensin sahte olduğunu çıtlatacak, o da babası ile bu konuda çatışınca Kralın aklına kurt düşecekti. Bu sayede Raynenin itibarı hasar görüp gücü azalacaktı.
Ayrıca lacivert defter Harold'daydı. Son sayfasındaki haritayı ise Theon kitabın arkasına saklayıp okuması için Gloria'ya vermişti. Geçen bölüm sonunda hem kitapları almak hem de bebek konusuna değinmek için Gloria'nın yanına geliyordu..**
Gloria geceliğinin eteğini çekiştirip pencerenin kenarlığına yaslandı. Onu yatağından kaldıran kahkaha seslerinin kaynağını bulmak için bahçeye göz gezdirdi. Yaşları kendininkine yakın bir grup kız sarayın giriş kapısın önündeki küçük bahçede toplanmıştı. Yüzlerini tam göremede de geniş etekli kıyafetlerinden ve omuzlarına attıkları kürklerden aralarında prenseslerin de olduğunu tahmin edebiliyordu. Kahkahalar atarak eğlenen, hiçbir dertleri tasaları olmayan, kaderlerine razı kızların neşesi Gloria'nın biraz gücüne gitmişti. Zor günler geçirirken onunla ilgilenecek kimse yoktu. Babasının istediğini alamayınca buraya gönderdiği kraliçe olamamış genç kızlar, ölümden kıl payı kurtulan prenses anneleri, sırf kız olduğu için Yıldırım Sarayında kalmayı haketmeyen prensesler ve askerlerden başka kimseye saygısı olmayan saray çalışanları. Kimse ona yeterli ilgi ve alakayı göstermiyordu. Kralın en büyük kızı olması ve bir ünvan alması sevilmek ve saygı görmek için yetmemişti. Bir tek Agnes vardı ama o da görevini yapıyordu.
Bir süre onları seyretti. Ne konuştuklarını merak ediyordu. Onları bu kadar eğlendiren neydi? Olanlardan sonra sarayda herkesin onun dedikodusunu yaptığını biliyordu. Kendisi mutsuzken, başkalarının eğlencesine malzeme olmak gerçekten kanına dokunuyordu. Kendisine yapılan bu saygısızlığa sessiz kalmak istemediğini düşündü. İlk kez bu kadar hırslı hissediyordu. Sessiz kaldıkça bunun sonunun gelmeyeceğini biliyordu. Dişlerini çıkarmak için uygun bir zamandı. Bu yüzden aşağı inmeye karar verdi. En azından eğlencelerini bozmuş olmak bu geceliğine içine su serpecekti. Gerisini sonra düşünürdü.
Tek olduğu için zorlansa da bir şekilde giyinmeyi başardı. Yanına bir mum dahi almadan odasından çıktı. Theon'un onu gözetsin diye görevlendirdiği asker kapısından bir kaç adım ötede, koridor başlangıcında dikilmişti. Ona açıklama yapması gerektiğini düşünmüyordu. Bu yüzden askerin yanından geçerek merdivenlerin olduğu yöne doğru koridor boyunca adımlamaya başladı. Asker duvardaki küçük meşalelerden birini alıp onu takip etmeye başladı.
"Prenses hazretleri, yardıma ihtiyacınız varsa söylemeniz yeterli. Sizin için yapmaktan onur duyarım."
"Biraz hava alacağım. Bunu benim yerime yapamazsın değil mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/320217962-288-k679959.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Break the slander
Fiksi UmumKutsal olduklarına inandırılan Akasa halkı yüzyıllardır gökyüzüne en yakın yerlerde meskunlaşmış, Yüce Sahipleri Thanos'un tamamen hurafeden ibaret anlatımlarına inanarak yaşamışlardır. Thanos yıllardır herkesi Sapital ülkesinin ve halkının lanetli...