"Hep en kolay seçeneği, el altında ne varsa onu yeğlemişti."
-Veronika ölmek istiyor-
Suna Şanlı
Kendime dair emin olduğum ve bildiğim nadir şeylerden biride ismim. Kendimi bile tanımama bile izin verilmedi. Benim kendimi düşünmem kendi isteklerimi düşünmem gereksiz ve önemsizdi babam okumamıza bile gerek olmadığını döve döve anlatmıştı ben ve Seyrana. Seyran lisenin sonuna kadar okuyabildi çünkü onun arkasında ben vardım ama benim arkamda dayak yerken ağlayan Seyran ve köşede nasiplenmemek için sinen annem dışında kimse yoktu. Ona kızmıyordum.Doğuda, Gaziantep'te kadınların bir değeri yoktu her insan için bunu söylemem tabi ki mesela hatırlıyorum ortaokulda arkadaşımın, yoldaşımın Ceylan Burhan'ın babası gözü gibi severdi kızını her şeyi önüne sererdi. Benim babam ise her akşam eve geldiğimde önce güzelce döver sonra halamla kendine hizmet ettirirdi. Şimdi hala kendisiyle konuşuyoruz bana hep destek olmuştur bende ona onun yeri bende ayrıdır ikimizde birbirimizi kız kardeş gözüyle bakıyorduk babasıda beni kızı gibi görürdü.
Dolu gözlerimden yaşların akacağını anladığımda burnumu çekerek kafamı yukarıya kaldırdım.
Gecenin yıldızlarının parlayışı yüzünden çoktan dikkatim dağılmıştı. Bir yıldız gökyüzünün diğer tarafına kaydığında heyecanla gözlerimi kapatıp düşünmeden dileğimi diledim. Beni herkesten ve babamdan koruyacak bir güç, sığınacağım bir yer.
Küçüklükten beri böyle şanslı şeyler hep Seyrana denk gelirdi. Hep o yıldız kaydığını görürdü ya da daha az dayak yerdi çünkü ben hep kendimi onun için feda etmiştim çünkü benim hayal kurmayı geçtim neyi sevip sevmediğimi bile öğrenmeme izin verilmemişti.19 Yaşında zorla evlendirilmişti Seyran, Ferit Korhanla şimdi ise birbirlerine aşıklardı ve biraz ısrarla Seyran üniversiteye başlamıştı arada bir telefonla görüşürdük hep ne kadar mutlu olduğunu neler yaptığını anlatırdı sonra birazcık bizi sorup kapatırdı. Onun için mutluydum çok şükür ki birimiz kurtulmuştu hem ben böyle yaşamaya alışmış sayılırdım. Benim sevdiğim insan bile babamdan, Kazım ağadan korktuğu için terk etmişti.
Buna artık üzülmüyordum ben onun için herkesi karışma alabilecekken o ikinci engelden pes etmiş ve bırakmıştı beni. Beni kenara iten birisi için çabalayacak biri değildim çünkü daha büyük sorunlarım vardı.Konaktan ses gelince hemen kendimi içeriye attım. Şimdi gece beni görürse ne işin var diyip bütün günün stresini beni döverek atar yarın halim kalmayınca hizmet etmiyorum diye döverdi. Yaşanmıştı böyle bir olay yine beklerdim yani.
Odama doğru giderken babamın ve halamın sesiyle yavaşladım. "20 yaşına gelmiş Kazım bak evde kaldı derler zaten Sunadan önce Seyran evlendi acaba bi kusuru mu vardı diye düşünmezler mi hiç!" Yine konuşmuştu çıngıraklı yılan. Kalbim korkuyla çarparken gözlerimi kapatıp iyice sindim. Şimdi pür dikkat onları dinliyordum."Ee halacum ne ediycez gime kakalicaz bunu Seyran kadar güzelde değil ki." Şu anda Seyranla kıyaslanmama bile odaklanamıyordum. Seyran güzeldi gerçekten benim aksime onun renkli gözleri,dalgalı sarı saçları, yuvarlak hafif tombul yüzü ve güzel fiziği vardı. Ben ise kahve rengi düz saçlara ve gözlere, birazcık daha sivri çeneye ve ince surata, bele ve fiziğe sahiptim ki fiziğimden memnun olduğum söylenemezdi göğüslerim hiç gibiydi. "Ben birilerini düşündüm ema en iyi sen bilirsin tabi oğlum. Diyorum ki şu Saffetle evlendirelim bunu." Biraz duraksamadan sonra bu sefer babamın bir anda sesi yükseldi. "Deli Saffet'le mi yav hala get hele hiç mi duymadın yav adamın ayak sevgisi varmış."
Midemin ağzıma geldiğini hissettim ama bi andan da Babamın tepkisiyle rahatlar gibi olmuştum ilk defa mantıklı düşünmüştü. "Heç öyle deme Kazım ağa Saffetin babasıda Korhanlar kadar zengin en az bi Korhan edemez ema senin için çok iyi iki damadında zengin olur fena mı." İşte babamı şimdi tam kalbinden vurmuştu. "Hee hiç o taraftan bakmamıştım zaten Sunada o kadar güzel değel e zaten bi yeteneğide yoktur bi 3 dil biliy onu da zamanında zor öğrettik." Kalbimin sıkıştığını nefes alamadığımı hissetmemle zar zor gizlice odama geçip kapıyı kapattım. Sürünü sürüne yere çöktüğümde artık ağlıyordum. Hiç değerim yoktu ama bir sapığa parayla beni satmalarını...beklemezdim diyemiyordum Kazım ağa tamda bunu yapabilecek bir adamdı ama yinede canımı acıtmıştı.
Göz yaşlarımı silerek ayağa kalktım. Stresten kalbimin sesi kulaklarımdaydı zangır zangır titriyordum bildiğim hep korktuğum bir şeydi zorla evlendirilmek. Telefonumu alıp Seyranı aramaya başladığımda tekrar tekrar kapanıyordu en son kökten kapatmıştı. Açmamıştı telefonumu hemde bu saatte aramama rağmen korkmadı, başımıza bir şey gelme ihtimalinden düşünmedi bile belli ki.
Böyleydik işte biz ben onu bi mesajına burdan İstanbul'a giderken o benim telefonumu gece aramama rağmen kapatırdı bencildi Seyran bu yadsınamaz bir gerçekti. O da annem gibiydi bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Kafamı hızla iki yana salladım hayır küçük kardeşim aptaldı biraz aklına gelmemiştir bir şey olma ihtimali ama bu daha kötü değil miydi?Yatağa geçip telefon rehberimde olan en sevdiğim kişiyi aradım. İlk çalışta açmıştı, telaş ve uykuyla karışık sesiyle "Suna, Suna kızım bir şey mi oldu dur- gece saat üç hemde bekle hazırlanayım çok mu aci-" kıkırdamamla telefonun diğer ucunda sessizlik oldu. "Ağladın mı sen?" Anlamıştı hemde sadece cılız gülüşümden. Hıçkırmamaya çalışarak ağlamaya başladım tekrardan kendimi durduramıyordum. "Ceylan babam beni Saffetle evlendirmek istiyor." Takır tukur seslerden sonra "Ne! Ne diyorsun kızım deli o adam nasıl verir baban seni? Saçmalama geliyorum Gaziantep'e babanla konuşacağız." Hızla kafamı iki yana salladım. "Gelme İzmir'den buralara nasıl geleceksin hemde böyle bir şey için."
Sinirli bi gülüş çıktı ağzından "Böyle bir konu derken Suna sen olayın ciddiyetinin farkında değilsin herhalde! Ah be kızım demiştim sana benimle gel diye." Bu sefer ben dolu gözlerimle alaycı bi şekilde güldüm. "Öldürür beni bilmiyor musun bizimkileri yerin dibinede girsem bulur öldürür tekrar beni." İkimizde sessizleştik. "Seyranla konuştun mu peki o ne diyor?" Burnumu çektim yüzüm istemsizce kasılmıştı. "Aradım açmadı sonra telefonunu kapattı." Ceylan bir şey demedi o da biliyordu Seyran'ı. İçerden babamın sesini duymamla korkuyla "Ceylan ben seni yarın arayacağım babamın sesi geliyor iyi geceler öptüm." Nefes almadan sıraladığım cümlelerle kapattım telefonu yatağın altına sinerek iyice gözlerimi sıktım.
Uykuya dalarken kendimi 5 yaşında babam dövmesin diye uyuyormuş gibi yaptığım zamanda gibi hissettim.
Merhaba aşklarım bu sefer böyle bir kurguyla gelmek istedim. İlerde eminim daha çok kafanıza oturur hikaye.
Her zaman olumlu olumsuz yorumlarınızı bekliyorum -anama sövmeyin olumsuz derken yapıcı eleştiriden bahsediyorum tşk-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakla Beni •KaySun•
ChickLitSürekli yan karakter olan Suna, kaçarak kendi hikayesinin başrolü olmaya kararlıdır. Kaya ise karanlık tarafını saklamayı iyi bilen biriydi. Kendini her anlamda geliştirmiş ve babasının işini devam ettirmek için Londra'dan Türkiye'ye dönmüştü. Ve...