-3-

603 40 7
                                    

"Komik gelecek ama bence yaşamının en mutlu dönemiydi o; bir şey için savaşım veriyordu, kendini canlı, yaşadığı zorluklara karşılık verecek güçte hissediyordu."

-Veronika Ölmek İstiyor.-

Kaçacaktım. İlk defa kendim için bir şey yapacaktım ölmeyide, öldürülmeyide göze almıştım eğer almazsamda yaşayan ölü olacaktım zorla tecavüze uğrayacaktım. Üzerime siyah kalın kazak, siyah daha rahat hareket etmemi sağlayacak esnek siyah pantolonumu ve siyah botlarımı giymiştim. Tamamen karanlık ve soğuk duruyordum ama kalbim heyecan ve korkuyla çarpıyordu. Tuhaf bir şekilde heyecan daha baskındı. Kendime olumsuz tek bir kelime bile etmiyordum çünkü bu gece kaçacağımdan emindim. Bu kadar rahat olma sebebim gece kimsenin kaçacağıma ihtimal vermemesiydi.

Küçük Seyranın buraya kalmaya geldiğinde unuttuğu valizine doldurmuştum eşyalarımı şimdi ise taksi gelmişti ve ben  hazırdım. Titreyen ellerimle bavulu alıp sessizce aşağı inip odadan çıkarak konağın kapısına geldim. Sürekli etrafı süzüp dikkatlice geçiyordum şimdi ise kapıyı açmış son kez bakıyordum benim çocukluğumu öldüren bu mezarlığa. Sol yanağım ıslanınca hızla sildim artık ağlamak istemiyordum, yaşamak istiyordum. Daha fazla bekletmeyip taksiye bindim. Ceylan bana uçak bileti almıştı. Taksiciye baktığımda orta yaşlarda bir adam olduğunu gördüm umursamayarak "Havalanına lütfen."

"Hay hay hanımefendi." Yavşak sesle yüzümü buruşturmak istesemde kendime hakim olup yolu izlemeye devam ettim. Dalmış bir şekilde yolu izlerken bir şeylerin ters gittiğini fark etmemle kendimi öne doğru savurdum. "Hey hey noluyor! Durdur arabayı." Adam yolun kenarındaki ormanlığa birazcık girip durdurdu. "Noldu canım ya götüreceğim işte şimdi ama önce birbirimizle bir şeyler paylaşalım." Elini kemerine attığında sinir ve mide bulantım eş seviyeli yükselmişti. "Bana bak gerizekalı gebertirim seni." Sinirle bağırdığımda umursamayıp arka koltuğa geçmeye çalıştı. Hızlıca iki parmağımı gözüne sokunca acı ile çığlık atıp geri çekildi.

Eğilip kilidi açınca saçıma yapışırken istemsiz üstüne kustuğumda o da eş zamanlı olarak torpidoya kafamı geçirmişti. "Seni küçük o*****pu üzerime kustun demek seninle işim bittikten sonra tek parçan kalmayacak." Cevap bile vermeden kendime yola atıp koşmaya başlamıştım. O da hızla arkamdan inmiş ama bana yetişememişti. Önüme çıkan ilk araca kendimi attığımda frene basmasıyla tekerliklerin çığlık sesi kulaklarımı doldurdu. Arabanın içinden inen kişinin yüzünü seçemesemde siyahlar içerisinde uzun ve yapılı bir şey olduğunu görmüştüm.

Yanıma gelmesiyle korkup geri çekildim.
"İyi misin?" Sesi çevremde olan her erkeğin sesine tezat sert değildi kibar bir şekilde sormuştu. Çenemden hafifçe ittirerek yüzümü kaldırdığında parlayan koyu yeşil güzel gözlerle bakışmış etrafından yayılan güçlü enerjiyle farkında olmadan yutkunmuştum. Yuvarlak, çekici hafif kemikli bir yüzü vardı. Saçları dağınık dalgalıydı. Ellerini yüzüme koyduğunda parmaklarındaki yüzüklerin soğukluğu ve daha demin yaşadığım dehşetle kendimi geri çektim. "Tamam sakin ol, korkma." Ellerini teslim olur gibi tuttuktan sonra cevap bekleyen gözlerle bakmaya devam etti.

"Değilim eşyalarım orda kaldı." Aklıma gelen uçakla telaşla doğruldum. "Uçağımı kaçıracağım. Hayır hayır! Allah kahretmesin ya!" Bağırıp ellerimi saçıma geçirince çoktan doğrulmuş olan adamında artık kaşları çatıktı. "Hanımefendi ne diyorsunuz? Kendinize gelip bir açıklama yapacak mısınız." Kibar ama sert bir ses tonla konuşmuştu.Korkulu gözlerimi ona diktim söylerken dudaklarımı kesecek olan o cümleyi kurmaya çalıştım. "Uçağım var ama ben.." söyleyemiyordum. "Ama ben takside-" hıçkırarak ağlamaya başlayınca yine yarım kalmıştı. "Tamam devam etme." Onunda sesi öfkeli çıkmıştı.

Sakla Beni  •KaySun•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin