MAFYA HASTAM

Bölüm 10: Seni Seçiyorum..

( 9. Bölümün devamıdır. )

****

VİRAN KANDEMİR

Oyuncağı elinden alınmış küçük çocuklar gibi ayaklarını yere vura vura yukarıya çıktı. Bir brownie için hem ağlamış hemde Furkan'a vurmuştu.

Küçük kadın işte..

Furkan'in hangi dille söylediğini bilmiyordum. Bağırdı Demişti. Onun travması vardı. korkmuş olabilirdi. Reglda olunca duygu patlaması yaşamıştı. İlk defa karşımda böyle çok agliyordu. Daha önce de ağlamıştı ama sadece sesini duymuştum.

Elime telefonu aldım ve Musa'yi aradım. "Viran Bey ?" Diyerek telefonu açtı.

"Musa her yeri gez ve bana tüm brownie'leri al gel." Dedim.

"Emredersiniz efendim de merakımdan  soruyorum; siz brownie sevmezsiniz, hatta nefret edersiniz. niye şimdi tüm hepsini istiyorsunuz ki ?" Dedi. Çocuk haklıydı şimdi.

"Ben sevmiyorum ama karım seviyor Musa. Hepsini topla. Haa birde beyaz orta büyüklükte bana kutular getir. beyaz kurdele de istiyorum. Hepsini şuan toparla. Saat 00.00'da elimde olsun "Diyerek telefonu kapattım.

Neydi bu brownie aşkı bilmiyorum. "Ben mi ? brownie mi ?" Diye sorsam brownie'yi seçerdi.

Üstümü değiştirmek için odama doğru yol aldım. İş yerinden geldiğimden beri gömlek ile duruyordum.

Evde Manolya olduğu için üstüm çıplak gezemiyordum. Eve de o geliyor diye hizmetli tutmuştum. O aç kalmasın diye özel aşçılar bile getirmiştim ama uyuyan güzel yemek yemiyordu. Bugün hiç birşey yememişti. Sabah kahvaltısı etmek yerine uyumuştu. Akşam yemeğini ise yemeden odasına çıkmıştı.

Neden bu kadar zayıf olduğu belliydi. Çok zayifti.

Odasının önünden geçecekken duraksadim. Şuan kapının önündeydim. Beni durduran şey onun inleme sesleriydi. Karnı çok ağrıyordu dimi ?

Hemen kendi odama girdim. Odalarımız bilerek aynı katta olacak şekilde ayarlamıştım. Furkan ise bende geleceğim Diyerek o da bizim kata gelmişti.

Altıma gri eşofman, üzerime de beyaz tişört giydim. Hızlıca mutfağa indim. Sude vardı mutfakta." Sude benim yeni aldığım su torbası nerede ? Onu bana getirsene." Dedim.

Sude su torbasını almaya gidince Onu beklerken bende su koydum kaynaması için. Sude elinde su torbası ile geldi."Ben yapabilirim isterseniz Viran Bey." Dedi.

"Ben yapabilirim Sude. Teşekkürler." Dedim ve suyun kaynamasını bekledim.

Su yaklaşık 10 dakika da kaynadı. Torbayi hazırladım ve yukarı kata çıkmaya başladım.

Kapının önüne geldim. Hâlâ inleme sesleri geliyordu. Ilkine göre daha azdı en azından. Kapıyı yavaşca tiklattim. İçeriden "gelsene neyi bekliyorsun ! Davetiye filan mı !?" Sesini alınca gülümseyerek içeri girdim.

Yatağin ortasına bacaklarini toplayarak oturmuştu. Kendisini kastiği çok belliydi. Acısını bana gostermemeye çalışıyordu.

Onu baştan aşağıya süzdüm. Bunu hep yapiyordum. Belki de fark etmiştir. Onun bir yerinde zarar var mı yok mu görmek için yapiyordum.

"Ne dikiliyorsun orada !?" Dedi. Bu halleri çok komikti. Regl ağrısından dolayı böyle yapıyordu yoksa gür bir kahkaha atardım.

İçeri girdim ve kapıyı kapattım. Yanına gidip yatağin ucuna oturdum. Sabah ki gibi aynı yerime oturmuştum. Sıcak su torbasını gösterdim ve "al bunu karnına koy. Belki ağrın hafifler." Dedim.