Bölüm VIII - Anlatılamayan

48 6 0
                                    

Anlatılamayan

Bulduğu hazine, duygularına açılan bir kapıydı. Öylesine uğraşmıştı ki anlayabilmek için; işte oradaydı. Kimsenin anlattığı gibi değildi. Daha önce duyduklarına benzemiyordu. Ve işte evet oradaydı hazine.

Kimse ile konuşmamalıydı, kulenin alındığı gün kimse ile tek söz konuşmamasının sebebi bu olmalıydı. Çadırına çekildiğinde, ne bir dost, ne bir ses hiçbir şey umurunda değildi. Ozanın kitabında yazıyor olabilir miydi? Hayır, bunu yazıya aktaramazsın.

Ve işte o anda hüznün anlamını anlayabilmişti. Ne yaparsan yap bu yolda yalnızdın. Ne yaparsa yapsın. Ve o anda hissettiği tam olarak bu idi. İnsanlarına yabancılaşmıştı. Sona yaklaşırken hep böyle mi olurdu diye düşündü.

Anlatamıyordu. Gözlerinde hüznün hazinesi var iken, kimseyi duyamazken çadırın dışına çıktı. Kimse ama kimse onu anlamıyordu, onlarda kendi insanlarını aradı. Artık emindi, zamanı gelmişti; bir ışık olup gökyüzüne karışmalıydı.

JEANNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin