Bölüm XXXII - Ruh

4 0 0
                                    

Derler ki bu işe ruhunu katmış. Mükemmel bir sanat eserinde, ya da iyi işçilikle inşa edilmiş, mimarı ruhunu katmış bir anıt binada, en basitinden bir el örgüsünde, el zanaatında hep ruhun izlerini görebilirsiniz. Bir yazar ruhunun derinliklerini araştırmadan, hissetmeden yazarsa orada bırakıverirsiniz yazdığını okumayı...

İşte ruhumun derinliklerine işleyen şey, ölümünden sonra bile bizleri yalnız bırakmayan kahramanım. Yaşarken ve sonrasında hep kuvvet veren, bir güzel ruh, Jeanne... İşte fazla uğraşmana gerek yok hissetmeyi öğren yeter, Ona ulaşabilirsin.

Göklerde aradığını, gözlerin gördüğünü, içimde aradım. Her seferinde, ruhumu kaybetmediğimi ispatlamam gerekti. İçimde buz gibi bir şey, hissedemiyor musun hiç denemedin mi titremeyi soğuk ruhun o güzelliğini hissetmeyi hiç denemedin mi şimdiye kadar.

Onu hissettim. Seferden dönmüştük, aklımda kalanları kâğıda geçirirken, Jeanne'ı nasıl anlatabilirim diye duraksadım. Ruhum bana yazma şansı verecekti. İşte Jeanne dedim ve aralıksız yazdım.

"Loyalty, senin kıymetini bildiğim için memnunum. Sen gereken ne ise yerine getirdin ve hep hatırladın." Jeanne'ın fısıldaması, gündüz saatleri içeri ışık dolmuş, yazmayı sürdürüyorum.

"Seni unutmayacağımızı söylüyordum ve bu sonsuza kadar sürecek", ışıkların içinde ışık oyunları ve tek bir kelime daha:

"Loyalty."

Ben Loyalty, o cesur kızın vatanını savunmaya kararlıydım, ruhumun derinliklerinde o ışıkları gördüm, ruhumun buz gibi soğuğunu tattım ve Onu yanıltmadım.

Resim: "st. joan - breath" | 'kevissimo on deviantART https://tr.pinterest.com/pin/447474912946038174/

Müzik: Angels of Venice- Crystal Tears https://open.spotify.com/track/593eU6OboP0mMVF11xTP6z

JEANNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin