Günlerce o gölün etrafında, ormanlık arazide kaldık. Geceleri doğanın sesleri ürkütücü ama yakamoz bir başka güzeldi. O yakamozda, gölde melekler ve periler dans ediyor olmalıydı. Gündüzleri ise ışık oyunları altındandı, bir gün yağmurluydu o kadar. Tüm bu ışıklar, Tanrı'nın hediyesi olmalıydı.
"Şimdi Güneş'i alın biraz şövalye" dememiş miydi Tanrı'nın meleği. İşte şimdi bulutlu bir gündü, melek sözünü yerine getirmişti, ışık vermişti ve şimdi Onu tekrar görme umudu vardı. Yine gölün etrafındayım, yağmur atıştırıyor, hafif bir ses yapıyor, hızlanıyor... Mis gibi kokuyor toprak. Ve tekrar yavaşladığında altında durduğum pelerinimi topluyorum, dinliyorum... Uzun sazların ardından bir ses duyuyorum.
"Böyle bitmeli, Onlarla olacağım..." Ağlama ve iç çekiş sesi. Bu Onun konuşmasıydı emindim: "Jeanne!"
Umutlarım kısa sürecekti, O hayatta değildi. Bu ışıktan bir varlıktı, yine de Jeanne'dı ya... Tanrı ile konuşan bir melek, üzüntü içinde, ateşi tatmış bir melek. Şimdi üstünde parlak zırhlar yoktu. Eskimiş, o paçavra kıyafeti ile dünya üstündeki en kutsal şeylerden bir parça kumaş ile sırtı dönük ağlıyordu. Hepsi ışıktandı, nurdu. Yanına yaklaşmaya cesaretim var mıydı?
"Jeanne, senden asla vazgeçmedik Jeanne", diyebildim.
"Gözyaşı dolu gözlerle ve yanaklarla baktı. Neden sonra gülümsedi. Elini uzattı. Avcunda tutuğu ağaç dallarından haçı, bana bırakıp koşarak gün ışığına karışıverdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JEANNE
Fiction HistoriqueTam anlamıyla bir öykü değil gibi Jeanne. Her bölümü ayrı ayrı okunabilir halde olmasına karşın, bir bütünlük de sağlanıldı. Fransız kahramanın öyküsünü bize anlatan Loyalty isimli bir şövalye. Şimdi Jeanne d'Arc zamanı aşıp, tekrar yorumlanan öykü...