III. Öykü

10 0 0
                                    


Manastır

Yıl 1642. Fransa'da Sainte-Catherine-de-Fierbois bölgesinde kurulu, muhteşem bir manastır. Vadiye hâkim bir tepede yükselen duvarları, adeta bir kaleyi andırıyor. Bu vadi, Jeanne'ın kılıcını bulduğu yer olarak kayıtlarda yer alıyor. Belki bizi ilgilendiren bu kılıç gibi görünse de manastırda geçen birkaç olaydan söz edeceğiz.

Uzun bir tırmanış ile ulaştığınız manastıra girebilmek için izniniz olması gerekiyordu. Avlular, kilise, toplantı salonları, demirci, yatakhaneler, ahırlar, depolar, yemekhane ve bizi ilgilendiren en önemli yer kütüphanesi ile kendi kendine yetecek bir yerdi.

Rahibelerin bölümü diğer günlük işlerin görüldüğü bölümlerden ayrılıyor gibiydi. Bir başrahip, başrahibe, rahibeler ve çalışanlardan oluşuyordu manastır halkı. Koyu griydi renkler burada, duvarlar gri, soğuk ve acımasızdı. Tek acımasız onlar değildi elbette.

-

Colbert

Başrahibin adı Colbert idi. Şimdiye kadar çok başrahip görmüş manastır, işte onun zamanında, 1642'de görülmedik olaylara sahne olacaktı. Colbert acımasız yüz hatlarına sahip, sıradanlıktan uzak, dikkat çekici, altmışlarına varmış bir yönetici idi. İlk geldiği andan itibaren her şeyi zorlaştırmıştı. Denetim tamdı, kimse onun casuslarından habersiz bir kelime konuşamaz, yazamazdı.

Colbert'in ünlü şarap ve ekmek törenleri, rahibeleri sorgulamaları, düzenli olarak yaptığı toplantıları, manastırı yaşanması güç bir yer haline getirmişti. Başrahibeler gelip gidiyor ama etkisini kimse azaltamıyordu.

Colbert'in sırları olduğu söyleniyordu. Başrahip, kütüphanede gizli bölümde saatler harcıyor, bir şeyler arıyordu. Aradığı her ne ise ki bunun ölümsüzlük olduğunu düşünenler de vardı, hiç 1642 yılında olduğu kadar yaklaşamamıştı.

-

Madeleine

Önceleri sıradan bir rahibe gibi görülen bu kadın, beşeri hayattaki okuma yazma becerisi, kararlılığı ve çalışkanlığı ile kısa sürede yükselecekti manastırda. Ve Colbert'in zamanında bu önemliydi. Colbert'in en önemli özelliklerinden biri kendine faydalı olabilecek, hakkı ile kazananları yükseltmesi idi. Belki ona yardım ederlerdi.

Madeleine yıllarca başrahibe görevini sürdürecekti. Kırklı yaşlarına geldiğinde, bilgisi sınırsız gibiydi. Tüm Doğu bilginlerini, antik dünya filozoflarını biliyor, Colbert'in dikkatini üstüne çekiyordu.

"Söyle Madeleine, sence insan ömrü uzatılabilir mi?"

"Tanrının hükmü dâhilinde, onun izni içinde, şifa verenlerin eli ile..."

"Yani mümkün?!", diye gözlerini açacaktı Colbert. Madeleine hiç çekinmeden sözünü esirgemedi.

"Ünlü Doğulu bilge adam, şifa verirken, adı da İbn-i Sina iken, bunu söyleyebilirim. Tıp alanında yazdıkları sizin de bildiğiniz gibi yaşamları uzatmıştır. Kastettiğiniz...", bu son cümlesini Colbert kesecekti, sözü nereye getireceğini tahmin ederek:

"Evet, ölümsüzlük mümkün olmalı, yani yaşam uzatılıyorsa çok uzun süre de uzatılabilir olmalı."

"Ama bu şu anda...", tekrar kesecekti Colbert:

"Araştırın, size benden özel izin, kütüphanenin gizli bölümüne giriş için. İşte bilgiye anahtarınız Madeleine. Bana, işime yarayacak bir şeyler bulun."

Madeleine, içinde bir şüphe ve korku ile anahtarı alıp odayı terk edecekti.

-

Kütüphane

JEANNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin