dorocardoso story update ! ( see translation : istanbul'a gidiyoruz 🥹 )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( see translation : kazanan her şeyi alır )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
📍Manchester, UK. Finale gidiyorduk! Son düdük çalmış ve takımın neredeyse tamamı etrafta koşturuyor, finale gitmenin heyecanını yaşıyordu.
İlk defa finale gitmiyorduk fakat gidiyor olmak yine de çok mutlu etmişti. Hem takımı hem de taraftarları.
Lobide takımdaki oyuncuların sevgilileri, eşleri ve çocukları ile beklemekteydik. Takımın giyinip çıkması uzun sürmüştü.
Eğer maçı kazanırsak ve finale gidersek diye bir mekan tutmuştu takım. Neylerine güvenmişlerdi halen çözememiştim. İlk maç 1-1 bitmişti, takım maçı kazanamasa mekanda gümbürtüye gidecekti.
Lobi yavaştan futbolcular ile dolmaya başladığı sırada telefonumdan bir videoyu yanımda oturan Ines'e gösteriyordum.
Ines'te bir elini artık yavaştan kendini belli eden karnına yerleştirmiş ona gösterdiğim videoyu izliyordu. Ona gülüp tepki vermesini beklemiştim.
Yukarıdan beliren kafa ile kafamı kaldırmıştım. Ruben ve Bernardo beyefendileri de teşvik etmiştiler. Ruben'in konuşmasını beklemeden Bernardo hızla konuşmuştu. "Uber gelmiş, kapıda bekliyor. Biz yavaştan mekana gidelim?" demişti.
Ruben'de ona bakıp kafa sallamıştı. Ines, Bernardo'dan destek alıp kalkmıştı. Sara ve İlkay'a mekana geçtiğimizi iletmiştik, onlarda Kais'i bakıcılarına bırakıp mekana geçeceklerini söylemiştiler.
Mekan, stadyumdan neredeyde yarım saat uzaklıktaydı, stadyumdan çıkmak uzun sürmüştü. Maçtan sonra normal olarak stadyumun etrafındaki trafik yüzdesi yüksek oluyordu bu yüzden maç sonu buradan çıkmak kabus gibi birşeydi.
