Hızlıca ayağa kalktı Sevda ne işi vardı sabahın köründe üstelik kapısını kırdılar bildiğin arkada adamlar vardı "Çıkın dışarı" diye sert tonda konuştu adamların hepsi dışarı çıktı "Ne işiniz var burda" dedi Sevda tir tir titriyor aklında neler dönüyor ya Zeynep'i bulmuşlarsa ya çoktan yakalandı ise "Ah Sevda ayaklarının üzerinde durmuş cesur bi kadınsın demek ama anlamadığım bir şey var bu cesaretin dozunda mı fazlası aptallıktır çünkü" dedi Ağa Sevda ne cevap verecek bilmiyordu Ağa da zaten bi cevap bekliyor "Söylesene Sevda cesarettin aptallıktan mı" dedi Sevda işin içinden nası çıkacaktı bilmiyordu ama evet aptaldı aptala yatacak dı "Neyi kaydediyorsun anlamıyorum ağam" Ağa kahkaha attı korkutucu hemde fazlası ile geçti tekli koltuğa oturdu ve Sevdaya gözlerini dikti "Zeki ve kurnaz bi kadınsın demek Sevda" dedi
Ne kadar akraba olacak olsalarda öyle çok konuşmadılar bu zamana kadar hatta hiç konuşmamışlardı"Devam et bakalım salağa yatmaya o yeğenini bulduğum zaman canını alacağım bunu biliyorsun" dedi Sevda derin bi oh çekti içinden bulamamıştı daha"Ağam bunu biliyoruz da kaçmayıp istemediği o evliliği mi yapsaydı" çıkı verdi bi anda ağzından Sevdanın söyledi söylemesine ama çok korkuyordu ne demişti onun kanından biri Ağa'nın tek kaşı kalktı havaya "Demek öyle Sevda hanım" dedi "Sevda hanım Alcalı soy adından sadece iki kişi kalmış ya ne Zeynep'in bi kardeşi ne sizin bi çocuğunuz hatta siz evlenmemişsiniz bile" dedi işte korktuğu kısım onu araştırmış "Doğrudur Hasan Ağa kaderi değiştirmek ne mümkün" diye kinayeli bir konuşma gerçekleştirdi.
Hasan Ağa mevzuya giriş yaptı "Sevda sana bi hafta mühlet ya o yeğenin buraya gelir ve cezasını çeker ha gelemdi mi Alacalı soy adına sahip kalan tek kişi olan sana yapacaklarımdan kork Sevda hanım bi hafta sonra buraya geldiğim vakit işte bu yüzüm ile karşılaşacaksınız sabrım gittikçe azalıyor bilesiniz" dedi Sevdanın yüreği ağzına geldi ya sanki biri aldı avucuna sıkıyordu.
Sevdaya doğru adımladı Hasan Ağa aralarında artık adım mesafesi bile kalmamıştı Sevda emindi ya kesin o kuş olmuş uçmaya çalışan kalbinin sesini duyuyor "Sevda daha beni tanımıyorsun sana yapacaklarımdan bi habersin biliyorum yeğenin için kendini önüme atacaksın ama zamanı gelince Zeynep'e çok bedua edeceksin" dedi sonra kulağına daha çok yaklaştı nefesi kulağına boynuna çarpıyor yakıyordu onu.
"Bilmediğimi sanıyorsan yanılıyorsun herşey senin başının altından çıktı Zeki kadınsın da kendini çok güzel aptal durumuna düşürdün an itibariyle" dedi ve geri çekildi Sevda'nın dili tutulmuş şekilde kafa salladı Ne yapacağı hakkında en ufak ne bildiği ne de fikrî vardı ya Hasan Ağa geri adım attı ve çıktı Sevda'nın titreyen ayarları daha fazla dayanamadı arkasındaki koltuğa düşü verdi.
Sevda bilirdi Hasan Ağayı ondandır ya bu korkusu ne olacaktı şimdi.
Hasan Ağa dan
Sevda'nın evinden çıktım olacaklar dan ben sorumlu değildim ya hızlı adımlarla arabaya ilerlemeye başladım beni görenler kafalarını çeviriyor benimle göz göze gelemye bile korkan insanların beni düşünürdü duruma bak ama hayır bu iş burda bitmedi.
Kafam patlıyordu ses duymak istemiyorum eve gitme zamanı gelmişti halam gelecekti hiç uğraşmam hızlıca eve vardım herkes salonda oturuyordu onu görenler ayağa kalktı tek kalkmayan kişi Halam dı güçlü kadındı saygı duyduğum tek kadın "Zümrüt Hala hoş geldin" dedim "Pek hoş gelemedim ama seni görünce keyfim yerine geldi" dedi konak çok sesli başım zonklamaya devam ediyordu "Ne bu hazırlık gelen mi var" dedim Halama "Akşama toplantı var mış ya kararı sen vereceksin o nedenle buraya gelecekler yiğidim onun hazırlığı bi hayli sesli olacak konak" dedi kafa salladım ve odama ilerledim kafamı dinlemek istiyorum ses duymak istemiyorum ama halam burda iken pek mümkün değildi ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Mechur
Fiction généraleAşk-ı Mechur adlı ilk kitaptır Hasan Ağanın geç kalmıştı aşkı için alacağı intikamı düşünen bir ağa. Oğlunun intikamı için tek amacı yeğenini kurtarmak olan o kadından intikam alma çalışması girmişti kin gözünü öyle bir bürünmüştü ki gözü hiç kimse...