2.bölüm - Gazi Emrah Erdem

680 80 101
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Aşırı derece hissederek yazdığım bölüm oldu... O kadar kalbim kırıldı ki, hemen kalp kırıklarımı satırlara döktüm. Umarım bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar! 🤍

🏥

Yasemin Yıldız

Hayatta en korktuğum şey yanlız kalmaktı. Ama yanlız kalmaktan korktuğumu bildikleri hâlde tüm sevdiklerim beni yanlız bırakıyordu. Bazıları zorunlu yapıyordu; çünkü onlar artık nefes almıyordu. Bazıları ise isteyerek yapıyordu; onlar yaşıyordu. Bunları düşünerek kendimi yaralayan ben miydim yoksa bunları düşünmemi sağlayan insanlar mıydı çözemiyordum. Koskoca hayatta yanımda ne ailem kalmıştı, ne de canımdan çok sevdiğim abim. Ailem zorunlu olarak beni yanlız bırakmıştı. Onlar artık nefes almıyordu.

Sesler duymaya başladığımda gözlerimi açmaya çalıştım. Hasta odasında koltukta uyuya kalmıştım. Emrah denen bu adamın yanında durmak istemiştim. Ameliyatı bittikten sonra hemen odasına gelmiştim. Saatlerdir baş ucunda bekliyordum. Yıllar sonra asker görmüştüm ve asker görmek bana abimi hatırlatıyordu. Bu asker bana yakın gibiydi, sanki tanıdığım biriydi, kokusu tanıdıktı. Oysa tüm askerler benim gözümde abim değil miydi? Ne demişti abim, 'Nerede asker görürsen, o benimdir. Atılan her asker kalbi benim kalbim dursa bile; benim kalbimin yerine atıyordur.'

"Uyandın mı? İyi misin?" diyerek hemen ayağa kalktım. Asker gözlerini açmıştı. Daha doğrusu artık Gazi olmuştu ama kesilmiş kolu onun asker olduğunu değiştirmezdi biliyordum. Abim bana hep derdi ki, 'Bir asker yaralanabilir, kolu kesilebilir, ayaklarını kaybedebilir, gerekirse akıl sağlığını veya kendini bile kaybeder ama o askerdir. Her ne hâlde olursa olsun asker askerdir. Canını vatan için feda eden her asker ya şehittir, ya da asker. Gerisi yoktur.' Benim abim canını vatan için feda etmişti. Ve ilk seçenek ona layık görülmüştü, benim abim yıllar önce şehit olmuştu.

"Bana mı bakıyorsun?" dedi asker. Anlamayarak kaşlarımı çattım.

"Gözlerin benim üzerimde. Bana bakıyorsun, benim yanımdasın. Gözlerin benim gözlerimde." dediğinde hâlâ neden böyle konuştuğunu anlamamıştım. Belkide iyi değildi o yüzden böyle konuşuyordu ya da beni birisiyle karıştırmıştı.

"İyi misiniz?" diye sorduğumda sorumu duymamış gibi bana bakmaya devam etti. Bakışları yüzümde dolaştı, sonra ise bakışları tesettürüme doğru ilerledi. Bir süre tesettürüme baktı.

"Yapmışsın." dedi gurur duyan ifadeyle.

"Beyefendi, ne demek istediğinizi anlamıyorum. Lütfen iyi olup olmadığınızı söyleyebilir misiniz?" diye sordum. Artık gerçekten endişeleniyordum.

"Ben iyiyim sadece boşluk," Bakışları sağ koluna kaydı. Kolunun yarısı yoktu. Kesilmişti. Bakışları bir süre yarım olan kolunda kaldı. Sonra ise dişlerini sıktı. Gözleri doldu.

"Bu bir rüya. Bu bir rüya değil mi? Rüya olmalı çünkü sen bana bakıyorsun, kolumun yarısı yok, bir hastane odasındayım. Bu bir rüya değil mi? Kolum kesildiği için kabus demek isterdim ama sen varsın, senin olduğun her yer rüya gibi gerçek olmayacak kadar güzel." dediğinde yanaklarım kızarmıştı. Hem de gözlerim dolmuştu.

"Rüya veya kabus değil. Gerçektesin. Bunlar gerçek. Kolun.. gerçekten kesildi. Artık Gazi'sin." dediğimde yutkundu.

"Hayır bunlar gerçek değil. Ben askerim. Ben yıllardır askerim. Yüzbaşı olacağım. Bana yalan söyleme. Sen yalan söylemeyi sevmezsin, Yasemin. Bana yıllarca bir kez bile bakmamışken şimdi bana ilk kez bakarak bu cümleleri kurma. Senden bu lafları duymak canımı yakıyor ama hayır, biliyorum, gerçek değil bunlar. Kolum gerçekten kesilmedi. Koluma mermi geldi. Şu an baygın hâldeyim ve ölmeden önce yine seni görmeyi düşünüyorum. Hayır, kolum kesilmedi. Kolum kesilseydi ağrısını hissederdim."

"Kolun kesilince sakinleştirici verdiler. Ayrıca kol kesildikten sonra ağrısı hissedilmez." dedim gözlerim dolmuş hâlde. Ağlayacaktım. Neden ağlamak istiyordum? Laflarını hâlâ anlamıyordum çünkü beni yıllardır tanıyor gibi davranıyordu. Ama ben onu yeni görmüş, yine de yıllardır tanıyor gibiydim. Nereden tanıyordum? Bu koku neden bu kadar tanıdıktı? Mesele sadece abim miydi?

"Ne söylüyorsun sen, Yasemin? Ağzından çıkan kelimelerin beni ne kadar yaraladığını bilmiyor musun? Yıllardır senin beni görmemen yeteri kadar yaralayıcı bir şey iken şimdi laflarınla benim canımı neden yakıyorsun?" dediğinde ağlamaya başlamıştım.

"Beni işimden uzaklaştıracaklar. Öylesine evde oturacağım. Vatan için çabalamayacağım artık. Bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi? Biliyorsun, biliyorsun, en iyi sen bilirsin." dediğinde daha çok ağlamaya başladım. Abimi hatırlıyordum. Bu asker bana abimi hatırlatıyordu.

"Benim abim bana hep derdi ki, 'Bir asker yaralanabilir, kolu kesilebilir, ayaklarını kaybedebilir, gerekirse akıl sağlığını veya kendini bile kaybeder ama..." dediğimde konuşmamı kesti.

"o askerdir. Her ne hâlde olursa olsun asker askerdir. Canını vatan için feda eden her asker ya şehittir, ya da asker. Gerisi yoktur."

"Sen bunu nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Hâlâ tanımadın mı, Yasemin? Ben, Emrah Erdem. Abinin can dostu, kan kardeşi, silah arkadaşı, Emrah Erdem. Abin şehit olduğunda saatlerce sana sarılan, bir kez bile gözlerini gözlerine çevirmediğin o adam." dediğinde dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Emrah Erdem... Abimin ölünce fısıldadığı benim ismimden sonra, ikinci isim demişlerdi. Emrah Erdem. Abim gibi kokan adam. Benim çocukluğum, gençliğim, yaralarım, Emrah Erdem. Bir kez bile gözlerine bakmadığım o adam karşımdaydı. Ve yıllardır benim gözlerime hasret kalmış gibi bakışlarını çekmeyen o adam, Emrah Erdem'di. Saatlerce baş ucunda beklediğim, kokusu tanıdık olan kişi, Emrah Erdem. Gazi Emrah Erdem.

🏥

Bu kadar hızlı konuşmalarını ve Emrah'ın kendisini tanımasını beklemiyordunuz değil mi? Bende beklemiyordum ama Emrah, Yasemin'e o kadar hasret kaldı ki, artık bekleyecek ne gücü var, ne de sabrı. 🩹

Gazi kalp kırıcı bir hikâye olduğu kadar, yaraları saran hikâye. Daha okuyacağımız çok kalp kırıcı sahneler, geçmişler, yüzleşmeler var... Neyse en iyisi ben susayım. Çok fazla konuşursam çok fazla spoiler veririm. 🤭

Bölüm hakkında pek konuşmak istemiyorum. Kalp kırıcı bölümdü ama daha kalbimiz çok kırılacak. O yüzden şimdiden alışın. 🥲

Bölüm nasıldı?

En sevdiğiniz cümle hangisi oldu?

Karakterlerimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle Yasemin'in abisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Karakterleri sevdiniz mi?

Geçmişleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Görmek istediğiniz sahneler var mı? Varsa buraya yazabilirsiniz.

Sorularıma cevap vermeyi unutmayın, lütfen. Düşünceleriniz her zaman benim için çok önemli. Yorumlarınızı ve oylarınızı hikayemden eksik etmeyin. Hikayemin sizin desteğinize ihtiyacı var, unutmayın. Tüm destekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sizleri çok ama çok fazla seviyorum, kendinize çok iyi bakın. Gelecek bölümde görüşmek üzere! 🩹🥀

Allah'a emanetsiniz! 💚

Gazi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin