4.bölüm - Ada

495 64 64
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Bölüm daha uzun olacaktı ama bölümü iki yere böldüm. Bu bölüm biraz kısa oldu ama yeni bölüm inşaAllah erkenden gelir. O yüzden lütfen kısa olmasını bu seferlik sorun etmeyelim. Çok kötü hissettiğim için bölümün devamını yazamadım ama hem de bu akşama bölüm sözü verdiğim için bölümü yayımlamak istedim. Umarım anlayışla karşılarsınız. 🩹❤️

Biraz sizlerle konuşmaya ihtiyacım var. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar. 🤍

🏥

Yasemin Yıldız

Odadan çıktığımda yüzümü ellerimle kapattım. Etrafta insanlar olduğu için onların yanında ağlamak istemiyordum. Kendi odama doğru gittim. Odaya girip hemen kapıyı kapattım. Kendimi sandalyeme bıraktığımda gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Ellerimle yüzümü tekrar kapattım.

"Neden? Neden bir anda karşıma çıkmak zorundaydın?" dedim kendi kendime. Sanki karşıma çıkmayı kendisi istemiş gibi. Ama yine de.. neden çıkmıştı karşıma?

Konuşacak o kadar şey vardı ki, ona anlatmak istediğim o kadar anı ve duygular vardı ki, hangi zamana sığdırıp anlatabilirdim koskoca sekiz yılı?

"Kalbim ağrıyor, Emrah. Görmüyorsun." dedim kendi kendime. Daha çok ağlamaya başladım. Dizlerimi kendime çekerek ağlamaya devam ettim.

"O kadar çok şey oldu ki. O kadar ağladım ki sen yokken. Yanımda olmadığında akan gözyaşlarımın kurumuş hâlini nasıl sileceksin şimdi?" diye sordum. Kendi kendime konuşuyordum ama bu lafların hepsi Emrah'a aitti.

"Yasemin!" diyerek kapı açıldı bir anda. Ada odaya girerek yanıma yaklaştı. Kollarını hemen bana doladı. Sımsıkı sarıldığında bende kollarımı onun beline doladım. Hâlâ ağlamaya devam ediyordum.

"Ne oldu? Neden ağlıyorsun, güzelim?" diye sorduğunda konuşmak istemiyor gibi başımı iki yana salladım. Hemen anladı, hep anlardı.

"Tamam, güzelim. Susalım ama biraz sakinleş." dediğinde gözyaşlarımı silmeye başlamıştı bile. Derin nefesler almaya başladım.

"Gelmiş, Ada. Yıllar sonra gelmiş. Aynı duygularla, aynı hisslerle, aynı görünüş ile gelmiş. Yaralı hâlde geldi ama ben onun yüzüne baktığımda bile onu hatırlayamadım. Sevdiğim adamın yüzünü bile hatırlayamadım. Ada, ben onu hatırlamadım. Kokusundan tanıdım, asker kokusundan, geçmişte bana sarıldığında hissettiğim o kokudan tanıdım." diyerek ağlamaya devam ettim. Dayanamıyordum. Ada gözyaşlarımı akdıkça siliyordu. Bazen gözyaşlarıma öpücük konduruyordu.

"Kaç yıldır zaten gelmesini istemiyor musun, güzel yıldızım? Zaten beklemiyor muydun? Şimdi gelmesi neden seni üzüyor?" diye sordu. Haklıydı. Yıllardır gelmesini istiyordum, onu görmek, onunla konuşmak, onunla vakit geçirmek istiyordum. Onu deliler gibi özlemiştim. Ama şimdi karşımda görünce.. konuşacak çok şeyin olduğunu anlamak, bana geçmişini hatırlaması hiç iyi değildi. Kalbim parçalanıyor gibi hissediyordum. Onsuzluk can yakıyordu ama onsuz bir hayata alıştıktan sonra onu görmek daha da canımı yakıyordu.

"İstiyordum. Çok istiyorum onu görmeyi, konuşmayı. Ama bu kadar can yakacağını düşünmemiştim." dediğimde Ada kollarını tekrar bana doladı. Varlığı bile benim dayanağımdı. Ben kötü olunca benden daha çok üzülüyordu, benimle birlikte üzülüyordu ama hem de gözyaşlarımı siliyordu.

"Canın yanacak, üzüleceksin, ağlayacaksın ama onu görmek sana iyi gelecek. Onunla konuşmak, onunla tekrar bir arada olmak sana iyi gelecek, güzel yıldızım." dedi Ada. Sırtımı sıvazladı.

"Askerliğini bırakacak. Kolu kesildi, gazi oldu." dediğimde şok olmuş gibi bana sarılmayı bırakarak yüzüme baktı.

"Ne?" diye sordu. "Bir asker için.." Yutkundu. "çok zor." dedi. Başımı salladım.

"Askerliğine aşıktı. Abimden ona kalan tek şey askerliği ve bendim. Beni kaybetti, askerliğine sarıldı. Şimdi ise askerliğini kaybetti, beni buldu." dediğimde yeni kuruyan gözlerim tekrar doldu. Ada gülümsedi.

"Seni görmek için belkide aşık olduğu mesleği kaybetmesi gerekiyordu. Ama 'belkide' bile değil, gerçekten öyle." dediğinde gözlerimden yaş aktı.

"Bensizlik dayanılabilir ama sevdiği işi olmasa dayanamaz." dediğimde Ada tekrar gözyaşlarımı sildi.

"Seni görünce kesilen koluna mı odaklandı yoksa sadece sana mı?"

"Koluna bakamadı. Benimle konuştu. Geçmişten konuştu biraz." dediğimde Ada başını yana eğerek gülümsedi.

"Sen geçmişi anlattığından beri Emrah abi için en önemli olanın sen olduğunu anlamıştım. Şimdi ise emin oldum. Emrah abi seni sadece sevmiyor, o sana resmen sevdalı. Geçmiş zamanlarda yaşanan sevdalar gibi sevgisi." dediğinde gülümsedim.

"Ha şöyle gülümse. Biraz daha iyi hissettikten sonra gidip tekrar konuşursun. İkinizde biraz sakinleşin." diyerek bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım.

"İyi ki varsın, Ada." dediğimde Ada gülümsedi. Ona sahip olmak bu hayatta ki en büyük şansımdı. Ada benim en güzel şansımdı.

🏥

Bu bölüm benim canımı, cananımı tanıdınız. Ada benim canım, canımın içi. O karakteri o kadar seviyorum ki, gerçekten bir karakteri bu kadar sevebilirim. Daha okumaya yeni başladınız, onu yeni tanıyorsunuz ama ben onu kafamda uzun süredir tanıyorum. Onu çok seviyorum. Hayalimdeki istediğim arkadaş. Ada için hoş geldin alalım. 🤍

Bu bölüm odadan çıktıktan sonra Yasemin'in tepkisini okuduk. Gelecek bölüm ise odada kalan Emrah Erdem'i okuyacağız. 🥲

Bölüm nasıldı?

En sevdiğiniz söz hangisi oldu?

Ada karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sizce Emrah Erdem'in iç dünyası nasıl?

Siz hiç birisini kaybettiniz mi?

S

orularıma cevap vermeyi unutmayın, lütfen. Düşünceleriniz her zaman benim için çok önemli. Yorumlarınızı ve oylarınızı hikayemden eksik etmeyin. Hikayemin sizin desteğinize ihtiyacı var, unutmayın. Tüm destekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sizleri çok ama çok fazla seviyorum, kendinize çok iyi bakın. Gelecek bölümde görüşmek üzere! 🩹🥀

Allah'a emanetsiniz! 💚

Gazi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin