9.bölüm - Zorunda Kalmak

392 54 119
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Yeni bölümü yazıyor ve yayımlıyor olmak gerçekten çok iyi hissettiriyor... Onları yazmayı, sizin yorumlarınızı çok özlemişim. Ve maalesef artık sınır koymak zorunda kalacağım. Sınır koyma işi aslında bir nevi kendim için. Yani sınır dolduğunda yeni bölümü yazıp yayımlayacağım. Elbette ki, oy ve yorum sayısı beni üzüyor. Ama bunun tek çözümü sınır olacak. Maalesef ki.. O kadar uyarı yaptım ama hâlâ emeğinin karşılığını sadece bazı kişiler veriyor. Bu benim için üzücü. Siz nasıl bölüm bekliyorsanız, bende emeğime destek bekliyorum. Umarım beni anlarsınız. 🤍

Sınır; 30 oy, 150 yorum.

Bu rakamlar aslında çok düşük rakamlar ama ben kurgunun okunma, oy ve yorum sayısına uygun şekilde sınır koymak istedim. Her kurguya artık böyle yapmak zorundayım. Bu durum beni de üzüyor çünkü cidden sınır koymayı seven birisi değilim ama mecbur kaldım. Neyse, bölüme geçelim. İyi okumalar, ballarım! ❤️

🏥

Yasemin Yıldız

Dün Emrah ile konuştuğumuzdan beri yanına uğramaya vaktim olmamıştı. O kadar hasta gelmişti ki, hangi birisine koşayım bilmiyordum. Hastanede tek bir doktor yoktu elbette ama bir çoğu hasta bu şehirde yaşayan ve bu hastaneye yakın olan kişilerdi. Beni tanıyorlardı ve benim yanıma gelmek onlar için daha güven vericiydi.

"Çok şükür. Her şey hayırlısıyla bitti." diyerek sandalyeme oturdum. Oturduğum an kapı çalındı.

"Gel." dedim yorgun sesimle. Kapı açıldığında Ada'nın içeriye geçtiğini gördüm. Yanlız değildi. Deniz de onun arkasından içeriye geçmişti.

"Hoş geldiniz." dedim. Onları da doğru düzgün görmemiştim dünden beri. Tamı tamına 20 saattir uykusuz ve hiç dinlenememiş bir hâldeydim. Yorgundum. Aşırı yorgundum ama daha işten çıkma vaktim gelmemişti.

"Hoş bulduk. Sana bir şey söylememiz gerek." dedi Ada. Deniz'e baktı. Endişeli gibilerdi. Aklıma direkt Emrah geldi.

"Ne oldu? Emrah'a bir şey mi oldu? Kolu mu ağrıyor? Doktoru yanına gitmedi mi?" diye sordum endişeyle. Hemen ayağa kalkmıştım.

"Sakin ol, yenge. Emrah'a bir şey oldu ama sağlık açısından değil. Sensizlikten." dediklerinde derin nefes aldım. Ödüm kopmuştu.

"Çok korktum, Allah sizi ne etmesin..." diyerek ellerimi belime koydum.  "Ne oldu peki Emrah'a?" diye sordum. Ada ve Deniz tekrar bir birine baktı. Gülecek gibi oldular. Hemen bakışlarını bir birinden çekerek bana döndüler. Şüpheyle ikisine baktım.

"Emrah abi biraz delirdi." dedi Ada. Kaşlarımı çattım.

"Gerçek anlamda sensizlikten delirdi, yenge." dedi Deniz. Kaşlarım daha çok çatıldı.

"Ne anlatıyorsunuz siz?" diye sordum. Ada yanıma gelerek koluma girdi.

"Emrah abi kaç saattir seni görmek istiyor. Doktor uyumasını söylüyor ama Emrah abi seni görmeden uyumayacağını söylüyor. Yemek yemiyor, ilaç içmiyor, koluna bakılmasına bile izin vermiyor. En son doktor bizi senin yanına gönderdi. Seni o yüzden çağırmaya geldik." diyerek beni odamdan çıkardı. Kaşlarım havalandı.

"Sekiz yıldır bensiz yaşayabiliyor ama şimdi yaşayamıyor mu?" diye sordum. Deniz arkamızdan, "Öyle deme be, yengem. Çok zordu onun içinde. Ben yanındaydım. Gördüm." dedi. Gözlerimi devirdim.

Gazi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin