lanetli prens

-6-

beomgyu

Sabah gözlerimi açtığımda prens yanımda yoktu, oflayarak kalktım ve ilenerek su içmek için masama uzandım. Gördüğüm notla sırıttım ve kağıdı elime aldım 'biraz işim var özür dilerim, kahvaltıda görüşürüz'

"oynama benim kalbimle oynama" dedim yatakta tepinerek

Hemen hazırlandım ve kahvaltıya indim, prens taehyun'un yanındaki yerimi aldım. Bu kez masada tanımadığım biri daha vardı, gözlerini kısmış şekilde beni izlediğini gördüğümde karnım sancılanmaya başladı

"müstakbel eşim" dedi prens taehyun

"biliyorum"

"o zaman neden eşimi bu kadar dikkatli izliyorsunuz sorabilir miyim?"

"güzelliği ilgi çekici" dedi ve tabağındakilere döndü

"öyledir beomgyu, uzun zamandır soyumuzun gördüğü en güzel eş" dedi kraliçe

"şımartıyorsunuz beni kraliçem" dedim gülümseyerek

"şımar güzel oğlum benim şımar tabi"

"şımartılacak kadar güzelsiniz, isminiz de bir o kadar güzelmiş" dedi yabancı bakışlarını bana çevirdiğinde yerime titredim

Bir insanın gözleri böyle olabilir miydi? Adamın gözleri yeşilin en koyu tonu

"haruto beyciğim siz ne zaman defol aman gidiceksiniz?" diye sordu prens kai

"düğüne kadar misafirinizim, kral bahsetmedi mi? Kraliçem gelene kadar her yerin güvenli olduğundan emin olacağım"

"sanki yiyicez sizi" dedi prens kai

"sizin anne babanızdan her şeyi beklerim prensim" dedi haruto sinirle kral ve kraliçeye bakarken

"bak bunu iyi dedin cevap bulamadım" dedi prens kai

"lütfen benim krallığımda amcam ve yengem hakkında düzgün konuşun, karşınızda kimin olduğunu unutmadan"

"zeusun torunu olman seni bizden güçlü yapmaz küçük, onun torunu olmak senin için zayıflık bile sayılabilir" dedi yabancı ve masadan selam vererek kalktı

"anne ve babanı böyle küçük düşürmesine izin veremezsin kai" dedi taehyun yumruk yaptığı elini masaya vurarak

"onların hakkındaki gerçekleri öğrendiğinde ikisini de kendi ellerinle öldüreceksin" dedi prens kai ve sandalyesini fırlatarak gitti

"çok sinirli kalktı, ben bir bakayım prens'e"

"otur" dedi prens taehyun sinirle

"efendim"

"otur, benimle kal" dedi

Sesi o kadar hükmediciydi ki kendimi oturmaktan alıkoyamadım, kral ve kraliçe masadan kalktıklarında prensin gözleri bana döndü. Gözleri sanki daha da koyulaşmış gibiydi ve bu hiçte istenecek bir şey değildi galiba, elini elimin üzerine koydu

"sen benim eşimsin, durum ne olursa olsun benim yanımda kalacaksın beomgyu"

"ama prensim pren-"

"aması yok beomgyu aması yok, ben kendi ailemi öldürdüm beom. Ben kafanda kurduğundan daha beter bir yaratığım ve o insanlar beni kusurlarıma rağmen sevdi, ne oğulları ne de bir başkası onlar hakkında böyle densiz konuşamaz."

Kendi ailesini öldürmek mi? Prens ayağa kalktı ve kapıya ilerledi, kapıdan çıkmadan bana döndü

"hakkımda ne düşündüğünü bilmiyorum ama sözünü tut beom, ne olursa olsun bana karşı bakışlarını değiştirme"

Prensim, istesem de size karşı bakışımı değiştiremem şu saatten sonra ama az önce duyduklaırm gerçek mi? Prens gerçekten kendi ailesine bunu yapmış olabilir mi? Aklımdaki karmaşık düşüncelerle bahçeye kadar yürüdüm, prens kai ve elçi haruto bir köşede oturmuş sohbet ediyorlardı. Prens kai beni görmesiyle gel gel yaptı, hafif koşarak yanlarına ulaştım ve prens'in yanına oturdum

"içerde olanlar için kusura bakma beomgyu, güzel olduğun bir gerçek ama dediklerimin tek sebebi prensi gıcık etmekti"

"lütfen bir daha yapmayın, prensi çok sinirlendirdiniz"

"sinirlensin aptal" diye homurdandı prens kai

"anne babanızı sevmiyor gibi duruyorsunuz prensim" dedi haruto

"sevmiyorum çünkü yengem ve amcamı onlar öldürdü, amcam ve yengem onlara o denli iyi davranmasına rağmen. Ayrıca olan her şeyi taehyun'un üzerine yıktılar"

"Taehyun'un annen ve babanla olan ilişkisini kıskandığın için mi böyle yapıyorsun kai?" diye sordum anlık bir cesaretle

Prens kai bana ters ters baktı, tam bir cevap verecekken haruto konuşmaya başladı

"aslına bakarsan tam da öyle oldu, kral ve kraliçe onlara yapılan onca iyiliğe ve bağışlanmaya karşı taehyun'un anne babasını öldürdü. Zavallı taehyun o dönemler güçlerini kullanamadığı için amcası ve yengesi onu ailesini dondurarak ölümlerine sebep olmakla suçladılar ve o zavallı buna inandı hem de öyle bir inandı ki bu ayıbının bedeli olarak her şeyini amcası ve yengesine bıraktı"

"nasıl bu kadar eminsin, kral ve kraliçenin ne kadar iyi olduğunu biliyor musun sen?" diye sordum sinirle

"prensesimiz adel, eşini bir savaşta kaybettiğinde hamileydi. Eşini öldürenlerin peşine düştü, yıllarca izlerini sürdü ve bulduğundaysa öldürmek yerine onları bağışladı çünkü onların da bir bebeği vardı , o bebekte kendi evladı gibi babasız kalsın istemedi. Dönüş yolunda eşinin intikamını alamamanın acısıyla bir hastalığa tutuldu ve çocuğunu yollarda doğurmak zorunda kaldı, melezler o gün bir varis kazandı ama prenseslerini kaybetti. Varis prensesin bizlere bir emaneti olarak çok sevildi fakat dönüş yolunda bebek kaçırıldı ve bunu yapanlar o çok sevgili kral ve kraliçeniz"

"eğer bana bir kanıt verirsen buna inanıcam" dedim ona dönerek

Eğer, eğer bu gerçekse onlara olan sevgim ne olacak? Bana bir sıcak yatak verdiler, bana yaptıklarını silip atamam ki

"ben direkt inandım inanır mısın?" diye sordu prens kai sırıtarak

"kardeşinin ölümü üzerine düğününü iptal ederek krallığa geri dönenen prenses brianna yani şuanki kraliçemiz, yıllarca tanrı ve tanrıçalarla iyi ilişkiler yürüttü. En sonundaysa geçmişin tanrıçası geçmişin karanlık günlerini ona göstermeyi kabul etti, artık ister inan ister inanma beom ama bu hanedanlığın yıkılışını engelleyemeceksin. Kraliçem intikam için yıllarını verdi ve şimdi zeusun huzurunda elde ettiği deliller sayesinde bu krallığı yok etmeye hakkı var, edecekte"

"o gün o odada ben de vardım, hizmetlilerle saklambaç oynarken amcamların dolabına saklanmıştım ve daha sonra utanıp çıkamadım. Hiçbir şey görmedim o dolabın ardından ama taehyun güçlerini kullanmış olsa ben de ölürdüm beom, sandığın kadar basit bir güç değil taehyun'un gücü. İsterse çevresindeki herkesin kalbini buza çevirebilir"

"bunca zaman neden konuşmadın?" diye sordu haruto

Ben sohbetten uzaklaşmış kendi kabuğuma çekilmiştim.

"inanmadılar ki, çok küçüktüm. O değilde sen genç duruyorsun onca olayı nerden biliyorsun?"

"ölümsüzüm ben, ailemin krallığa yaptığı hizmetlerin karşılığı olarak ölümsüzlükle ödüllendirildim"

"beomgyu, odama gel" diye seslendi prens taehyun ve ortalıktan kayboldu

"ooo azar var" dedi prens kai

ona dil çıkararak prensin odasına ilerledim

_____________
ben olsam bu fici okumam aama siz ne okuyun lütfen soz halledicem şu gecmis olaylarini bir duzenleyim sonra bunlar hep ask yapcak soz😎🧌💖💗🤩🐺✋😝🧕🏻🗻🦄🏳️‍🌈