-7-

128 20 6
                                    

beomgyu

O günden yani prens taehyun'un haruto ile görüşmemi yasakladığı günden bu yana bir hafta geçti ve düğünümüze sadece bir gün kaldı, düğün hazırlıkları devam ederken bir kere bile odasından çıkmadı. Benim girmeme de izin vermedi

"sıkma canını, düğünden sonra düzelecektir" dedi kraliçe

Benim için özel dikilen damatlığı giyiyorum ama evleneceğim adam yüzüme bile bakmıyor, kesin düzelir.

"umarım" dedim aynadaki görüntüme bakarak

"Duydun mu prensin sevgilisi geri dönmüş"

"geri dönse ne, prensi öylece bırakıp gitti"

"prens kesin affedecektir"

Sessiz konuştuklarını sanan iki çalışan onları duyduğumu fark edince hızlıca uzaklaştılar yanımızdan, kraliçe derin bir nefes aldı ve koltuğundan kalkarak yanıma geldi

"ne olursa olsun, sen onun eşi olacaksın ve kimse bu gerçeği değiştiremeyecek" dedi saçlarımı okşayarak

"ama ya o-"

"aması yok beomgyu, güçlü olacaksın ve sana verdiğimiz şeyi ellerinden kaçırmayacaksın" dedi ve ellerimi tuttu

"şahane görünüyorsun beomgyu, bu şahane görüntüye somurtkan bir yüz hiç yakışmıyor" dedi kraliçenin koltuğuna oturan haturo

"kay kenara" dedi kai haruto'nun omzuna vurarak

"sen ne zaman gideceksin?" diye sordu kraliçe sinirle

"kraliçem geldiği ve size hakkınız olan cezayı verdiği gün"

"kraliçen kim olduğumuzu unutuyor" dedi kraliçe

"kimsiniz anne? ben söyleyeyim, siz sizi canı pahasına koruyan insanlara ihanet eden soytarılarsınız" dedi kai

"kral ve kraliçe hakkında sakın bir daha böyle konuşmayın" dedim kraliçenin yanına geçerek

"ah köylü güzelim, bu insanlar sırf taehyun'un önü kapansın diye seni buraya getirtti" dedi kai gülerek

"lütfen çıkın, bu güzel anı sizinle bozmak istemiyorum" dedim

İkisi de sırıtarak çıktıklarında, kraliçeyi koltuğuna oturttum ve ellerini ellerim içine aldım

"siz bana kimsenin yapmadığı şeyleri yaptınız, her şeyin ötesinde bana bir anne gibi davrandınız. Ne olursa olsun sizin yanınızda olacağım"

"ah benim güzel damadım" dedi kraliçe gözyaşlarını akıtarak

Bir süre daha kraliçe ile sohbet ettikten sonra beraber yemek salonuna geçtik akşam yemeği için, prensi görmemle kısa bir durakladım. Gözlerimiz kesiştiğinde prens kafasını hemen kral'a çevirdi. Sandalyeme oturdum ve önüme konulan yemekle bakıştım, midem neden bulanmaya başladı.

"prensim, beom'un damatlığını gördün mü?" diye sordu kral

Midemdeki ağrı artarken kafamı tabağımdan hiç kaldırmadım

"görmedim kralım"

"görmeliydiniz, beomgyu içinde o kadar zarif ve güzeldi ki. Umarım yarın onunla dans etme şansı bulurum" haruto'nun dediklerini işittiğimde prens derin bir nefes aldı

"o şansı bulamayacağınızdan emin olacağım" dedi prens

"ooooovvvv işler karışıyor, siz kavga ederken ben beom'u kaçırırım" dedi kai gülerek

Kafamı kısa bir kaldırdım ve ona gülümsedim

"ben odama çıkayım" dedim kalkarak

"doydun mu çocuğum?" diye soran kraliçeyi başımla onayladım ve koşarak odama girdim

Kendimi yatağa attım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim, midemin bulantısı ancak şimdi biraz azalabilmişti. Kapım çalınmadan açıldığında kafamı yorgandan kaldırdım ve gelene baktım, prens taehyun gelmişti

"getirin" dedi arkasındaki çalışanlara

Hizmetli damatlığımı getirip cam kenarındaki koltuğumun üzerine koydu ve kapıyı kapatarak çıktı.

"giy"

"şimdi mi? şuan giyemem, kendimi iyi hissetmiyorum"

"haruto için giydiysen benim içinde giyebilirsin"

"o öyle değildi prensim"

"bahane üretmeyi keste giy şunu" dedi

Kalkmadığımı gördüğünde derin bir nefes verdi ve yanıma gelerek beni yataktan kaldırdı

"onun gibi ucuz birine itaat etmek için getirtilmedin buraya, bana itaat edeceksin. Bana eşlik edeceksin, yerini bil diye onca zaman sana bir öğretmen tuttum."

"ÇIKIN DIŞARI"

"GİY ŞUNU"

Bileğimi sıkıca tuttu ve beni damatlığa itti, ben yere çöküp hıçkırıklarla ağlamaya başladığımda prens kai içeri girdi ve yanıma eğildi

"sizin gibi kibar bir prensin böyle şeyler yapacağını hiç düşünmezdim" dedi haruto

"kes sesini, ikinizde defolun" dedi prens

"sen defol" dedim prens kai'nin kolları arasından

"beomgyu sabrımı sınama"

"dışarı çık taehyun, bu çocuğu eşin olsun diye seçtik kölen değil" dedi kral sinirle konuşarak

"amca" dedi prens ama cümlesinin devamını getirmeden odadan çıktı

Kral da onunla beraber odayı terk etti, prens kai gözyaşlarımı sildi ve beni ayağa kaldırdı.

"SEN DE O BUDALAYI İTMELİYDİN" dedi prens kai sinirle

"beni asla sevmeyecek, ben onun için her zaman itaatkar bir köle olarak kalıcam" dedim dizlerimi kendime çekerek

"hayatın ne getireceğini bilemezsin beomgyu" dedi haruto

"hayat bana hiç iyi davranmaz ki" dedim

Bir süre daha onlarla sohbet ettim, ağlamam durduğunda odamdan çıktılar. Bense düğünümden önceki geceyi biraz daha ağlayarak ve acı çekerek geçirdim.

lanetli prensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin