-9-

105 20 8
                                    

beomgyu

Kalenin içinde bomboş dolanırken kral taehyunla karşılaştım, ben kaçacakken kolumdan tuttu

"benden kaçamazsın beomgyu"

"kaçmıyorum" dedim

"amcam olacak soysuz ve karısı hakkında karar verilecek, akşam yemeğinden önce büyük salonda ol"

"istemiyorum, siz verin karar"

"sen bu krallığın kralısın beomgyu, katılmak zorunluluğun"

"istemiyorum ya, sevgilinizde döndü hem beni artık bıraksanız olmaz mı?"

"olmaz, sen benim eş-"

"kralım bahçeye çıkalım mı?"

Gelen sevgilisi ile gözlerim yeniden dolarken koridoru terk ettim, ne yapacağım? Böyle ilerlememeli işler ya ben ya o gitmeli. Gitmesi gerekenin kim olduğu da belli aslında, ben. Akşam yemeği yaklaştığında üstümü değiştirdim ve büyük salona girdim, herkes çoktan gelmişti. Kraliçe brianna bile buradaydı, o soysuzlarda burdaydı. Aptal kafam onlara nasıl güvendiyse, yaktılar beni

"hoş geldiniz kralım" dedi prens kai bana yerini vererek

"çok naziksiniz prensim" dedim gülümseyerek

"yerin orası değil" dedi kral taehyun yanını işaret ederek

Öbür yanında oturan kadını görmemle gözlerimi yumdum bir süre

"sizin yanınız dolu kralım" dedim ve öbür tarafa döndüm

"NEREDEYSE TÜM ÜLKENİZİ GEZDİM, NEREDEYSE TÜM HERKESLE GÖZ GÖZE GELDİM AMA VELİAHTIMI BULAMADIM. EĞER DEDEN YA DA SEN BANA OYUN OYNUYORSAN TAEHYUN MAHVEDERİM SİZİ" dedi kraliçe brianna bağırarak

"veliahtınızı sizden saklamak işime gelmez kraliçe brianna, size yardımcı olmak için tüm adamlarımı seferber ettim iki gündür"

"doğru söylüyor kraliçem, bu işte başka bir bit yeniği olmalı"

"asla bulamayacaksınız o çocuğu" dedi taehyun'un amcası pis bir şekilde sırıtarak

"KES SESİNİ OROSPU ÇOCUĞU" dedi kraliçe amcayı gücüyle bir yana savurarak

"veliahtımı bulmadan gitmeyeceğim, bana veliahtımı bulun kralım yoksa başınıza bela olurum" dedi kraliçe brianna ve sert adımlarla salonu terk etti

Tuttuğum nefesimi sonunda bıraktığımda kafamı da kaldırdım, prens kai elini omzuma attı ve sıvazladı

"ee ülkenin yeni kralları ne yapmayı planlıyorsunzu?" diye sordu haruto

"bu şekilde çözülecek bir sorun değil,belki ucuna bir ödül koyarsak insanlar kendi isteğiyle buraya gelir köylerdeki insanlar para için koşup gelir" dedim sonunda sessizliğimi bozarak

"eşim haklı" dedi taehyun

"ahhhhh ah güzel olduğu kadar zeki de bir kral" dedi haruto

"yapma en sonunda boğdurucan kendini taehyun'a" dedi prens kai

"aynen öyle olacak" dedi kral taehyun

"izin vermem haruto sen korkma" dedim gülümseyerek

"inadıma mı yapıyorsun?" ( beom benim inadıma yapma beom)

"inadınıza bir şeyler yapsam bu kadar ufak olmazdı" dedim sinirle

"içindeki minik panteri göster" dedi kapıda beliren yeonjun

"sen kimsin?" diye sordu kral taehyun

"sen bilmiyor musun? Beom'un en yakın arkadaşı" dedi haruto pislik yapmak için

"bilmiyordum" dedi taehyun sessizce

"böldüysem kusura bakmayın ama beom uzun zamandır beni sevmedi, özledim" dedi yeonjun hemen gelip koltuğumun yanına oturarak

"kral ve arkadaşı, eski zamanlar aşk hikayeleri gibi" dedi kai

"evet, itiraf ediyorum biz aşığız" dedi yeonjun sırıtarak

"gidelim" dedi kral taehyun ve yanındaki kadını da çekiştirerek salondan çıktı

"çok sorumsuz bir kral" dedim sırıtarak

"o değil de bir an önce veliahtın bulunması lazım yoksa kraliçem cidden sertleşecek" dedi haruto

"bu kibar hali mi? Ona baktıkca korkudan titreyesim geliyor" dedi kai

"aslında çok tatlı biridir ama kardeşinden sonra mahvoldu ve fark etti ki iyilik her zaman iyi değildir"

"voooaaa bu baya havalı bir cümle oldu" dedi yeonjun

"beraber tatlı yiyelim mi bahçede?" diye sordu haruto

"hadi gidelim, ben söyleyeyim getirsinler" dedim ve ayaklandım

Onların ardından bahçeye çıktığımda bahçenin bir köşesinde de eşim ve sevgilisini görmemle ağlamak istedim, koskoca kalede nasıl her yerde denk geliyoruz

"öldürmenden mi korkuyor ne? hep yanında taşıyor" dedi yeonjun

"yok, beom'un öyle bir şey yapmacağını bilmeyecek kadar mal değil kuzenim" dedi kai

"bilemezsin kai, ne sen ne o" dedim sırıtarak

"bu korkutucuydu" dedi haruto

"bu ufaklığın neyi korkutucu olabilir?"

Kraliçe brianna'nın sesini duymamla arkama döndüm, gözlerimiz kesiştiğinde vücudum yanmaya başladı ve nefesim daraldı. Yere çöktüğümde kralın bana doğru koştuğunu gördüm ancak yeonjun ona izin vermeden yanıma çöktü

"beom, beom duyuyor musun beni?" diye sordu yeonjun

"HEKİMİ ÇAĞIRIN HEMEN" diye seslendi prens kai

"açılın" dedi kraliçe ve onları iterek yanıma eğildi

Bağırarak ağlamak istesem de sesim sanki içime kaçmış gibi çıkmıyordu, gözyaşlarım yanağımdan usulca akarken kraliçe gömleğimi sıyırdı ve omzuma baktı. Omzumda parlayan bir ışık görmemle korkuyla kafamı çevirdim

"bu krallığımızın sembolü, ablam" dedi kraliçe

Kraliçe elini omzuma koyduğu anda geçen ağrımla gözlerimi yumdum, gözlerimi açamasam da yeonjun'un çığlıklarını duymaya devam ettim.

lanetli prensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin