-14-

90 14 1
                                    

yeonjun

"fazla sakarsın" dedi soobin sinirle

Ne yani düğün gecemi azar yiyerek mi geçireceğim? 

"düğün gecesi de fırça atmazsın" dedim üstümü çıkarırken

"ne zaman arkamı dönsem birinin kucağındasın yeonjun, çıldırtma beni"

"bilerek olmadı hiçbiri, yanımda olsan senin kucağına düşerdim" dediğimde sinirle soludu ve ceketini çıkardı

Vücudunu saran beyaz gömleğe baktığımda yutkundum, huyum kurusun güzel insanlara bayılıyorum. Gömleği çıkardığında yara bereyle kaplı vücudunu izledim, askerleri hep daha çekici bulmuşumdur zaten

"yıkanmayacak mısın?" diye sordu

"beraber yıkanalım" dediğimde bana dönmedi

"şaka yaptımmm" dedim ve koşarak banyoya girdim 

"gerizekalı jun, ne diye mal mal şeyler diyorsun adama aptal" kendi kendime ilenerek kıyafetlerimi çıkardım ve muhtemelen beraber yıkanacağımızı düşünen görevliler tarafından gül yapraklarıyla doldurulmuş küvete girdim 

Kapının aniden açılmasıyla ellerimi kendime siper ettim, soobin sessizce elindeki havluyu sandalyeye bıraktı ve bana doğru yaklaştı

"madem beraber duş alacağız, ne diye benden önce giriyorsun" dedi

O pantolonunu çıkarıp kenara atarken ben sessizce onu izledim, suya girdiğinde biraz geri çekildim oturması için. Tam karşıma oturdu ve iç çekti

"ben kang taehyun değilim yeonjun, istemeden de evlensek ne seni görmezden gelirim ne de bir başkasını hayatıma alırım. Kıskandığımı belli de ederim, sen benim eşimsin ve birilerinin sürekli sana dokunması hoşuma gitmez. Sert konuştuğum için özür dilerim ama dikkat et, ben bir savaşçıyım düştüğünde tutmak için her daim yanında olamam"

"ayn-"

"eğer gönlün başkasına kayacak olursa hemen bana söyle, seni zorla yanımda tutacak değilim"

"tutamazsın zaten, yanında olmak istemezsem yanında kalmam. Tabi bu da senin bana verdiğin değerle alakalı, değerli hissetmezsem seni aldatmam ama köyüme geri dönerim"

Başını anlarmış gibi salladı

"değerli hissettirmeye çalışacağım"

"çalışma hissettir" dedim yüzüne doğru su fırlatarak

Elinin tersiyle o da bana su fırlattı, gülümseyerek bir süre onunla uğraştım. Sonunda sessizliğe mahkum olduğumuzda suyun tadını çıkarmaya çalıştım, eh hem genç hem de karizmatik bir eşim var en azından.

"o köyde sadece acı mı çektiniz?" diye sordu arkaya yaslanmış tavanı izleyen soobin

"yooo, çok güzel günlerimiz de geçti. En acı geçmişte bile güzel anılar yatar"

"ailen düğüne çağırmadığın için küsmez mi?"

"bir özür mektubu ve bir iki hediyeyle çözülür" dedim omuz silkerek

"onun yerine yarın gidip aileni görelim"

"gerek yok aslında"

"aileye önem veririm" dediğinde başımla onayladım ve sustum

Gecenin geri kalanını sıcak yatağımda geçirdim, sabaha kadar içimdeki neşeyle uyuyamadım. 

____________

lanetli prensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin