Demon Slayer:Su Nefesi Kullanıcısı Şifacı Megami

İblislerle Uzlaşmacı Bir Anlaşma

Yavaşça gözlerini açan Megami 'nin görüşü netleşince oldukça uzun olan ahşap tavan ve duvarlara bakarken doğrulmaya çalıştı lakin tüm vücudu kırmızı bir iplikle kaplanmıştı ve örümcek ağına benzer bir şeyin üstünde asılı kalacak şekilde bağlanmıştı. Neler olduğunu ve buranın neresi olduğunu anlamaya çalışırken iplerden kurtulmaya çalıştı lakin elleri ve yüzünün pek çok yeri iplikler yüzünden kesilince acıyla bağırdı. Neyse ki üzerinde İblis Avcısı üniforması vardı yoksa çok daha ciddi bir şekilde yararlanabilirdi.

İplikler yüzünden bir türlü hareket edemeyen Megami acıyla titrerken neler olup bittiğini anlamlandırmaya çalıştı. Hatırladığı son şey çocuk görünümlü üst ayın içinden 4 tane farklı delilik düzeylerinde korkunç yetişkin iblislerin çıkmasıydı.

Burada tam olarak neler oluyordu?

Burası da neresiydi?

Ve neden buraya getirilmişti?

Kafasının içinde bunlara benzer onlarca soru geçti. Megami bunları düşünürken birden iplerin gevşediğini hissetti. İpler tamamen çözülünce ve ağ kaybolunca bulunduğu yükseklikten yere doğru düşmeye başlayınca bağırarak yere kapaklandı. Tüm vücudu acıyla ağrırken ahşap zeminden doğrulmaya çalıştı. Ölmeyecek kadar yüksekten düşse de canı feci acımıştı. Ağrıyan başını ovuştururken yarı baygın olarak yerde yatan Megami bütün bunların mantıklı bir açıklaması olmasını umuyordu.

Megami gözlerini yavaşça tekrar  açarken etrafında duyulan seslere kulak verir. Ağrı ve acı ile uzandığı yerden doğrulurken odadaki kişilerin seslerini az da olsa seçebiliyordur. Megami gözlerini açarken etrafında şekli bozuk ve tamamen karmaşık kalenin loş ışığı gözlerini kamaştırır. Megami şaşkınca etrafında toplanan iblislere bakar ve hemen kendini toparlayıp zor da olsa iki ayağının üstüne kalkar ve sıkıca kılıcını kavrar. Ona çok yakın duran gökkuşağı renkli gözleri olan iblis kıkırdar. Burası ne tür bir yerdi böyle? 

Douma: İnsanımız sonunda güzellik baygınlığından uyanabildi~~~(Rui 'ye gururla baktı .) İyi işti Ruicik!!!!

Rui:(Elindeki ipliklerle sadece bomboş bakındı. )Neyse ne...

Akaza:(Megami'yi dikkatlice süzdü Bu bir İblis Avcısı. Nichirin kılıcı da taşıyor. 

Gyokko: Kılıç taşısa bile bize karşı bir hamle bile yapamaz. Baksanıza ne kadar korkmuş duruyor zavallıcık!

Megami şaşkınca vazoda duran tamamen farklı şekildeki iblise kafasını döndürür. Birden fazla küçük elleri bulunduğu yeri işaretliyordur. Etrafındaki bu üç iblis harici kalenin diğer yerlerinde oturan da birçok iblis gözüne çarpar. İlk tanıştığı üst ay 4 Zohakuten sessizce yerde bacaklarını bağdaş kurmuş şekilde oturuyordu. Ana bedeni korkmuş bir şekilde inlerken arkasında saklanıyordu
. Kalede bulunan Megami'nin kendisi gibi kılıç taşıyan ve mor haori giyen iblis gölgeler arkasında tamamen ilgisiz şekilde oturuyordur. Onun hemen yanında bulunan çocuk görünümlü beyaz saçlı ve örümcek iplikleri tutan iblis ondan emir bekliyor gibi duruyordu. 

Megami gözlerini daha da uzakta oturan kadın iblise çevirir. Elinde biwa tutan kadın tamamen hareketsiz dururken onun yanında oturan diğer iki iblis sinirli bir şekilde Megami'ye bakmaktaydı. Birinin Etrafındaki kuşaklar hareket ediyordu ve canı sıkkın bir şekilde bacakları birbiri üstüne oturuyordu, diğer yeşil saçlı ve korkunç yüzlü olan ise elindeki tırpanını siliyordu. 

Douma: Kime bakıyorsun sen öyle bakalım? Hadi ama! Bana odaklan~ 

Megami Douma'nın nefesini kulağının hemen yanından hissedince irkilir. Ne zaman onun yanına yaklaşmıştı hiç fark edememişti bile. Hızlıca Douma'dan iki adım geri gider ve kılıcını tutuşunu sıkılaştırır. Etrafında tam olarak 10 iblis vardı. Her biri onun her hareketini inceliyordu ve her birinin gözünde yazılar vardı. Durumu anlayan Megami umutsuzca yaşadığı durumun trajikomedisinden ötürü gülümser. Her şey anlaşılıyordu.